Yaşadıklarımız bir örgütün işi olamaz

DTP Grup Başkanvekili Gülten Kışanak, Tokat’ta dün 7 askerin şehit edilmesinin tek başına değerlendirilemeyeceğini ifade etti.

ANKARA (ANKA) - Kışanak, “Son 15-20 günde yaşadıklarımızı yan yana getirsek bu olayların tarihlerini, zamanlarını denkleştirmek herhalde bir örgütün işi olmasa gerek. Eğer bir örgüt bütün bunları beceriyorsa Türkiye ne yapıyor, sormamız lazım. Bu partinin kapatma davası, askerlerin çatışmada öldürülmesini, Amerika gezisini, İmralı’nın koşullarının kötüleştirilmesini, hepsini aynı zamanda denk getirmeniz... Ben kendisinin başlı başına provokasyon olduğunu, bu olaylara buradan bakarak düşünmemiz gerektiğini ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kışanak, DTP Genel Merkezi önünde bir açıklama yaptı. Kışanak, DTP Genel Merkezi’nin dün gece taşlı bir saldırıya uğradığını, camların kırıldığını belirterek “İl ve ilçe binalarımıza yönelik saldırılar ve linç girişimleri yaşanıyor, bilançosunu saymak istemiyorum. Genel siyasi yapı, bir siyasi partiyi mahkum eden bir tutum içinde olursa, yargı böylesine toplumsal sorunların ağır olduğu bir süreçte kapatmayı gündeme alırsa, bunlar bir anlamda saldırıları meşrulaştıran, bunlara zemin hazırlayan ortamlardır” diye konuştu. Kışanak, partilerine yönelik saldırıları düzenleyenlerin “sarhoş, meczup” olarak nitelendiğini ve ceza almadığını kaydederek “Başka yerde bir taş atan 30 yıl ceza alırken bizim partimizin camlarını kıran kişilerden kimsenin ceza aldığını görmedik” dedi.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın “Son on gün içinde bine yakın kişiyi gözaltına aldık” sözlerini anımsatan Kışanak, “Bunu bir asayiş sorunu olarak görmeye çalışıyor. Bu, asayiş sorunu falan değil. Türkiye’nin siyasi ve toplumsal sorunlarıdır. Buradan bakan bir hükümetle muhatap olmadığımız sürece bunları da çözmemiz çok mümkün gözükmüyor” diye konuştu. Kışanak, partinin kamera kayıtlarına göre olayı gerçekleştirdiği iddia edilen kişinin iki taş attığını, fakat binada 4 camın kırıldığına dikkat çekerek saldırıyı gerçekleştiren ikinci kişinin yakalanmasını istedi.

Reklam
Reklam

-“KAPATMA DAVASININ GÜNÜ ÇOK MANİDAR”-

Kışanak, bir gazetecinin DTP hakkındaki kapatma davasının Anayasa Mahkemesi’nde esastan görüşülmeye başlandığını, bu süreci nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine şöyle konuştu:

“Olması gereken Türkiye demokrasisi adına Türkiye’deki sorunları çözmek ve kendimizi aydınlık bir geleceğe taşımak adına siyasi partilerin kapatılmaması gerekir. Siyasi yaşamın, sorunları çözmesi için aslında bir zemin sunduğunu, demokratik siyasetin önünü kapatmanın bu ülkede hiç yarar getirmediğini ifade etmek ve bunları hatırlatmak istiyorum. Bugün çok manidar bir gün. Bundan 15 yıl önce DEP milletvekillerine hapis cezasının verildiği bir gün. Kapatma davasının da böyle bir güne denk getirilmesinin manidar olduğunu düşünüyorum. Biz 15 yıl sonra dönüp dönüp DTP için günah çıkartacağımıza, bugünden demokrasinin gereklerini yapmamız gerekir diye düşünüyorum.”

-“TÜM OLAYLARIN AYNI ZAMANA DENK GELMESİ DÜŞÜNDÜRÜCÜ”-

Kışanak, bir gazetecinin Tokat’ta dün 7 askerin şehit edilmesini nasıl değerlendirdiği sorusunu ise şöyle yanıtladı:

Reklam
Reklam

“Bunu bütünün içerisinde görmek ve değerlendirmek gerekiyor. Son 15-20 günde yaşadıklarımızı yan yana getirsek bu olayların tarihlerini, zamanlarını denkleştirmek herhalde bir örgütün işi olmasa gerek. Eğer bir örgüt bütün bunları beceriyorsa Türkiye ne yapıyor, sormamız lazım. Bu partinin kapatma davası, askerlerin çatışmada öldürülmesini, Amerika gezisini, İmralı’nın koşullarının kötüleştirilmesini, hepsini aynı zamanda denk getirmeniz... Ben kendisinin başlı başına provokasyon olduğunu, bu olaylara buradan bakarak düşünmemiz gerektiğini ifade etmek istiyorum. Ölen kişilere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk halkına başsağlığı diliyorum. Üzüntülerimizi ifade etmek istiyorum. Bu sorunun vicdani bir sorun olduğunu, Serap için de, Aydın için de, Tokat’ta öldürülen 7 asker için de, hepimizin yüreğinin sızladığına eğer inanırsak, tüm politikacıların bunun hepsinin bu ülkenin yurttaşları olarak görüp, hepsine duyduğumuz acıyı ifade edersek, acılarımızı ortaklaştırmayı becerebilirsek sorunu da çözebileceğimize inanmak istiyorum.” (ANKA)

Reklam
Reklam