SİİRT (İHA) - Beşir Acar, çalışmak amacıyla İstanbul'a gitti ve ağabeyi Ahmet Acar'ın evinde kalmaya başladı. İş arama amacıyla evden çıkan Beşir Acar, akşam eve dönmedi. Kardeşinin eve gelmediğini gören ağabeyi, durumu karakola bildirdi. 4 gün süren arama sonunda Acar'ın Şile'de bir villada vahşi bir şekilde öldürüldüğü ortaya çıktı.
İddialara göre, Beşir Acar'a İ.Y. adında bir şahıs tarafından iş verileceği vaadinde bulunuldu. İş konusunda anlaşan 2 kişi daha sonra Şile'deki villaya gitti. İ.Y.'nin burada Acar'ı önce uyuşturucu ilaçlarla zehirlediği, sonra boğarak öldürdüğü ve ardından da cesedini yaktığı belirtiliyor.
Beşir Acar'n Siirt'teki köy evinde ise yas var. 4 aylık hamile olan Beşir Acar'ın eşi Hülkiye Acar, Kürtçe ağıtlar yaktı. Acılı eş, "5 çocuğum var. Benim için Allah'tan sonra devlet var. Devletten yardım bekliyorum. Devletin çocuklarıma bakmasını istiyorum. Biz bu insandan davacıyız" dedi.
Beşir Acar'ın ağabeyi Ahmet Acar da "Kardeşim 1,5 ay önce İstanbul'a geldi. Benim evimde kalıyordu. Kardeşim bir sabah iş bulmak için evden çıktı. İş ararken İ.Y. diye biri geliyor, onu Şile'ye götürüyor. Şile'de ilaç içirerek ve boğarak öldürüyor. Daha sonra durum anlaşıldı ve ifadesinde kendisinin yaptığını itiraf etti. İ.Y., Şile'de kiralık bir villada kardeşimi öldürüyor. Aynı akşam saat 8.00'da geldiğimde kardeşim evde yoktu. Ufak biraderim ağabeyinin işe gittiğini söyledi bana. Kiminle gittiğini sorduğumda, İ.Y. adında bir kişi ile gittiğini söyledi. Daha sonra ben bu İ.Y.'nin telefonunu bir arkadaştan aldım ve aradığımda kardeşimi işe götürdüğünü söyledi. Kardeşime ne yaptın diye sorduğumda bana, kardeşimi akşam 7 sıralarında Ümraniye Kaymakamlığı yakınında otoban kenarına bıraktığını söyledi. Kardeşimi nereye işe götürdüğünü sorduğumda, kardeşimi Şişli Osmanbey'de bir yere çalışmaya götürdüğünü söyledi. Bir daha haber alamadım bu insandan. Daha sonra karakola bildirdim. Bu insanın bulunması için sürekli baskı yaptık. Yetkililerden bu işin üstüne gitmelerini ve bu karanlık ilişkileri ortaya çıkarmasını rica ediyoruz. Ayrıca devletten bu aileye bakmasını ya da yardım etmesini istiyoruz. Bu ailenin kaynağı o insandı ve o insan da gitti. Kim bakacak bunlara? Sahipsiz kaldılar. Hepsi ufak yaşlarda, çoluk çocuk perişan oldu. En büyük oğlu 11 yaşında. 5 çocuğu var. Annesi ve kız kardeşi var. Hanımı da şu an 4 aylık hamiledir. Kardeşimin katilini ceza evine koyarak bu iş bitmiyor. Bu çocuklara bir gelecek sağlasınlar" şeklinde konuştu.
Diğer ağabey Şükrü Acar da, "Yüce adalete güveniyorum. İnsan diyemem böyle canlıları ortada bırakmasınlar, katil en ağır şekilde cezalandırılsın. Bizim canımız yandı, bu kadar insanın canı yandı, başkalarının canı yanmasın. Ceset tanınacak halde değildi. Dünyada böyle bir şey görülmemiştir. Korku filmlerinden de daha vahşi bir olay. Böyle kişilere en ağır cezayı versinler. Devlet ne kördür ne de sağır. Bunu duyacak inşallah. Kendisi annem dahil 9 nüfusa bakıyordu. Kendisi gitti, 8 kaldı. Ne olacak bunların hali?" dedi.
Her gün mezarlığı ziyaret eden aile bireyleri, suçlunun en ağır şekilde cezalandırılmasını bekliyorlar.