"Yasakları savunmak şerefsizliktir"

ANKARA (İHA) - Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, başörtüsü konusunda, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün 'Yasakları savunmanın kimseye şeref getirmeyeceği' sözlerine katıldığını belirterek, "Yasakları savunmak şerefsizliktir, yasakları savunan şerefsizdir aynen katılıyorum" dedi.

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, bugün TBMM Parti Grubu'nda yaptığı konuşmasına, bir vatandaşın Anavatan'ın parti grubunda başlattığı 'yurttan sesler' bölümünde konuşma yapmasını TBMM TV'nin yayınlamamasına tepki göstererek başladı. Olayı 'milletin sesinin kısılması' olarak nitelendiren Mumcu, TRT ve TBMM yönetimini anayasa ve yasalara uymamakla suçladı. Şer oyunları içinde Anavatan grubunun parçalanmaya çalışıldığını söyleyen Mumcu, 'zulmle abad olanın ahirinin bedbah' olacağını ifade etti. Bunun hesabının mutlaka sorulacağını kaydeden Mumcu, halkın iktidarda gerçek bir iktidar görmek istediğini kaydetti. "Ortada olağanüstü bir iktidar boşluğu' olduğunu kaydeden Mumcu, bunun en son AK Parti Grup toplantısında da ortaya çıktığını milletvekillerinin milletin vicdanının sesine kulak vererek tepkilerini göstermeye çalıştıklarını söyledi.

Reklam
Reklam

Olayların 120 - 130 sene önce yaşanan Mithat Paşa'nın Osmanlı'yı modernleştirme, dönüştürme girişimlerine benzediğini, ancak o çabalar sonrasında Osmanlı'nın bölünüp parçalandığını hatırlatarak Türkiye'nin 100 yıldır aynı sancıyı yaşadığının altını çizdi. Türkiye'nin liderliği ihtiyacı olduğunun altını çizen Mumcu, "Adam gibi bir siyasete, adam gibi bir iktidara ihtiyaç var. Devlet güçleri arasında ne olduğu belirsiz bir çatışma. Hükümetsi bir şey var ortada, iktidar yok. Ortada bir iktidar boşluğu var. Onbinlerce insan mağdur. Türkiye'nin bağışıklık sistemi çöküyor. Nerde bu hükümet iki ayda 16 bomba patlıyor. 5 evladımızı şehit vermişiz tık yok. Hükümet neyle meşgul? Pazarlamayla meşgul. Ama insanlar can pazarında. Hükümet bir şeyi pazarlarken vatandaş can pazarında.. İçişleri Bakanı'nın ağzını bıçak açmıyor. Herhalde rol gereği orada duruyor" diye konuştu.

Başbakan'ın yurtdışına uçarken açıklamalar yaptığını ifade eden Mumcu, bunun lokal bir olay olmadığını söylemesinin ise çok anlamlı olduğunu belirtti. Hükümetin artık kendi çalıp kendi oynadığı dönemin bittiğini Anavatan'ın olduğunu belirten Mumcu, başbakanın 'kürt sorunu var' tanımı üzerinde mutabık olmadığının altını çizdi. Bunun 'kürt sorunu olmadığı' anlamına gelmeyeceğini ifade eden Mumcu, sorunun adını böyle koymanın sorunun çözümüne katkı yapmayacağını kaydeden Mumcu, 3 yıldır bu sorunun çözümüne yönelik hükümet kanadından bir çözüm getirilmediğini ifade etti.

Reklam
Reklam

"Bunun Türkçesi ipe un serelimdir" diyen Mumcu, "Siz kimi kandırıyorsunuz?" diye sordu. Mumcu, terör ve şiddet konusundaki tavrıın da inandırıcı olmadığının altını çizdi.
"Siyasi rant anlamsız bir laf ama söyleyene yakışıyor" diyen Mumcu, başbakanı, kendisine karşı söylediği sözlerden dolayı mahkemeye vermeye de davet etti. Yabancı sermayeye karşı olmadıklarını yağmacı sermayeye karşı olduklarını söyleyen Anavatan Partisi Genel Başkanı, "Sayın Başbakanı beni mahkemeye vermeye davet ediyorum. Niye davet ediyorum, yalançılığı mahkeme kararıyla tescillensin diye. Eğer bu gerçekleşmezse ben Sayın Başbakan'dan ve Türk milletinden özür dileyeceğim" diye konuştu.

"YASAKLARI SAVUNMAK SEREFSİZLİKTİR" Mumcu, konuşmasında, AİHM'nin Leyla Şahin ile ilgili verdiği 'türban' kararına da değindi. "AİHM'nin kararı siyasetçilerin ve siyasetçi olmadan siyasete mühadala edenlerin iki yüzlülüğünü ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün 'yasakları savunmanın kimseye şeref getirmeyeceği' yönündeki açıklamasının doğru olduğunu ancak kendisinin eşi ile ilgili yaptıklarının bugünkü söyledikleri ve yaptıkları ile ters düştüğünü söyleyen Mumcu, bunun için de ortada bir 'şeref' sorunu olduğunu belirtti. Yasakları savunmanın kimseye şeref getirmeyeceğini söyleyen Mumcu, bunun karşıtlığının ise şerefsizlik olduğunu belirterek, "Yasakları savunmak şerefsizliktir, yasakları savunan şerefsizdir aynen katılıyorum" dedi.

Reklam
Reklam

Mumcu konuşmasında, AİHM'nin Leyla Şahin kararından sonra TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın yaptığı açıklamalarının 'komedi' olduğunu söyledi. "Meclis Başkanı işi komediye dönüştürmüştür. YÖK bize başörtüsü bağlama şekilleri sunmalıymış. YÖK'ün yönetmeliğinde böyle bir şey yok. Olmayan şeyle ilgili nasıl kara verecek? TBMM Başkanı böyle saçma bir teklifte bulunamaz. Bu TBMM'nin onurunu ayaklar altına alıyor" dedi.

TBMM Başkanı'nın 'Ben Meclise türbanlıları alıyor' yaklaşımında olduğunu vurgulayan Mumcu, TBMM'ye girişte zaten böyle bir sorunun olmadığını söyleyerek, Anavatan Partisi grubundaki başörtülü ve türbanlı kadınları örnek gösterdi.
Konuşmasında TBMM Başkanı'nı sert bir dille eleştiren Mumcu, "Bir tuluat oyuncusu gibi kendi çalıp kendi söylüyor. Milletin hisleriyle oynamaya hakkı yok. Sizin bu meseleyi çözmeye niyetiniz yok sizin derdiniz rant pazarlama. Sizin başka derdiniz yok" ifadelerine yer verdi.
Başbakan Erodğan'ın 'konunun ulemaya sorulması' sözlerine de sert çıkan Mumcu, ulemanın 1400 senedir söylemeyi sürdürdüğünü ifade ederek, "Sen anlamadın mı?" diye sordu. 'Ulemaya sorma' işinin başbakanın zihnindeki devlet düzeni, anayasal düzen ile ilgili 'sadakatinin' hangi noktada olduğunu göstermesi açısından son derece önemli olduğunu belirtti.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin laik, demokratik bir hukuk devleti olduğunun altını çizen Mumcu, kendisinin Bakanlar Kurulu'nda başbakan ve dışişleri bakanına konunun çözümü için gerekli önerileri götürdüğünü, ancak başbakanın "Peruk takıp gitsinler" dediğini söyleyerek, "Bu sözünüde mi inkar edecek siniz? Peruklu demokratlar" ifadelerini kullandı.