Yasalarla korunuyor

Evimizi, işyerimizi, hayatımızı paylaştığımız can dostlarımız olan köpekler için yapılan şikayetlerde neler yapmamız gerekiyor? Yasal hükümlülüklerimiz nelerdir? Peki; yasalar bizlere nasıl haklar vermiştir? Bunları kaçımız tam olarak biliyoruz?

Diyelim ki; bir gün kapınız çalındı ve belediyenin zabıta görevlileri, polis yada jandarma köpeğinizi almak için geldiğini söyleyerek köpeğinizi sizden almak istedi. Yapmanız gereken sadece gelen görevliye, “ 5199 sayılı HAYVANLARI KORUMA KANUNU ” na göre; “Mülkümde bulunan aşılı ve aşı karnesi bulunan köpeğimi, hiç kimse alma hakkına sahip değildir” demenizdir.

Can dostumuzun sağlığı ve güvenliği için yaptırmış olduğumuz aşıları onu pek çok sorundan da korumaktadır. Yasaya göre; bu aşılar kayıt altına alındığı karnelerle onların evlerimizdeki güvenliğinin belgesi olmaktadır. Bu belgeyle onlar, kanun önünde bizlerin sahip olduğu televizyon, buzdolabı, para gibi eşya mal kapsamına girer.

Nasıl ki; Kanun önünde evimizden bir malı iznimiz dışında alınması hırsızlık sayılıyorsa, yine kanun gereği köpeğinizin alınması da hırsızlık kapsamına girer ve size dava açma hakkını verir. Evinize köpeğinizi almak için gelen görevlileri evinize almama hakkına da sahipsiniz.

Köpeğinizden rahatsız olan kimseler İl Çevre Müdürlüğüne bildirebilir ama aynı yasa gereği onlarında köpeğinizi alma hakkı yoktur.

İl Çevre Müdürlükleri bu konularda ki, şikayetler de; rahatsızlığını belirtip şikayetçi olan kişinin evindeki yatak odasına desibel ölçümü için bir alet yerleştirir ve köpek geceleri kaç desibel havlayıp, uyku bölüyor bunu ölçer ve desibel raporu düzenler. Eğer ölçümlerde belirlenen sınırların üzerinde havlama olursa, alınan desibel raporuyla sadece dava açabilir.

Eğer, desibel raporunda belirlenen sınırların aşılmadığı görülüyorsa; Köpek sahibi de haksız yere rahatsız edildiği gerekçesiyle tazminat davası açabilir.

Fotoğraf : Çiğdem YURDAGEL