Yaşam Turu

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, eski sevgilisi peyzaj mimarı Hülya Yolcubal'ı (37) evinin önünde kurşun yağmuruna tutarak öldüren spor yazarı ve eleştirmen Cihan Oskay (57) çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
[** **](http://video.mynet.com/habervideo/Kadin-mimara-kursun-yagmuru/596991)
[** **](https://www.mynet.com/kadin-mimara-kursun-yagmuru-110100517230)
[** **](https://www.mynet.com/evinden-ciplak-fotograflar-cikti-110100517532)
Oskay, "Hülya benden 25 yaş genç biriyle olmaya başlayınca çıldırdım. Konuşmaya gittiğimde `herkes yoluna' deyince sinirlerime hakim olamadım'' dedi.
Uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Muğla Peyzaj Mimarları Odası Temsilcisi Hülya Yolcubal'ın Cumhuriyet Mahallesi Ortaköy Tatil Sitesi'ndeki evinin önü bugün bir grup arkadaşı tarafındtan çiçek ve fotoğraflarla donatıldı. Yaklaşık 10 dakika süren tören sırasında Yolcubal'ın arkadaşlarının gözyaşlarını tutamadıkları görüldü. Türkiye Yeşiller Partisi Eş Başkanı Bilge Contepe, ``Bu cinayet dakika dakika geliyorum dedi. Oskay, Hülya'ya nefret kusan kitabını aralık ayında yayımladı. Hülya sürekli tehdit altındaydı. Bir kez dahi bu şahsın gözaltına alınıp ifadesinin alınmaması çok ilginç. Yine de katilin kısa zamanda yakalanması polisin başarısı'' dedi.
İstanbul'da yakalanıp Bodrum'a getirilen katil zanlısı Cihan Oskay ise İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde yaklaşık 9 saat süren sorgusunun ardından dün (cumartesi) akşam adliyeye sevk edildi. Oskay, 5 saati bulan duruşma sonrası tutuklanıp Muğla Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Emniyet ve savcılıkta soğukkanlı hareketleri ile dikkat çeken Oskay, Yolcubal'ı kendisini terk eder etmez S.T. isimli 30- 35 yaşlarında bir işadamıyla birlikte olmaya başlaması üzerine öldürdüğünü söyledi. Cihan Oskay'ın ifadesinde, "Hayatımda ilk kez bu kadar çok birini sevdim, geleceğimi ona göre planladım. Evlenmeyi düşünüyorduk, yüzüklerimizi bile almış, aramızda nişan yapmıştık. O ise tüm bunlar olduğu halde beni bir başkası ile aldatmaya başladı. Şüphelendim, takip ediyordum. Şüphelerimde haklıydım. Hülya benden 25 yaş genç biriyle olmaya başlayınca çıldırdım, ardından benden ayrılacağını söyledi. Telefonlarıma yanıt vermiyor, bana verdiği evin anahtarını değiştirmiş, evine gelmeme izin vermiyor, benden kaçıyordu. Kıskançlıktan deliye dönmüştüm, yemeden içmeden kesildim, 4 ayda 15 kilo verdim. Zaman geçtikçe benden uzaklaştıkça ona karşı olan sevgim, kendimi tutamadığım bir nefrete dönüştü. Hem seviyor hem nefret ediyordum. Son olarak o gece Hülya ile konuşmak, o güne kadar yaptıklarımdan özür dilemek için gitmiştim. Eve girip ondan özür dileyip `tekrar beraber olalım, ya da en azından dost olarak kalalım, beni böyle kullanılmış bir çöp gibi atma' demek istemiştim. Ancak o benimle konuşmayıp, hakaret etti ve beni hayatından çıkardığını, hakkımda suç duyurusunda bulunduğunu, polis çağıracağını söyleyince kendimi kaybettim. `Herkes yoluna' deyince sinirlerime hakim olamadım. Neyi nasıl yaptığımı bilmiyorum, çok pişmanım'' dediği öğrenildi.
Bu arada polis, Hülya Yolcubal ile Oskay'ın sık sık birlikte oldukları Milas yakınlarındaki çiftlikte arama yaptı. Cinayette kullanılan tabancanın halen bulunamadığı bildirildi. Yolcubal'ın ilişkisi olduğu öne sürülen S.T.'nin de cinayetin ardından ifadesine başvurulan 12 kişi içerisinde yer aldığı öğrenildi. S.T.'nin aileyle birlikte Yolcubal'ın İzmir Adli Tıp Kurumu'ndaki cenazesini alıp toprağa verildiği Gölcük'e gittiği ifade edildi.

İnceler İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi S.K'nın (16) çevresindekilere sürekli ''intihar etmek istediğini'' söylediğini duyan öğretmenleri, kendisiyle konuştuğunda, küçük kızın babasının tecavüzüne uğradığı ve bu nedenle hamile kaldığını öğrendi.
Küçük kız, öğretmenlerine ayrıca, babasının, kendisinden iki yaş büyük tekstil işçisi ablası S.K'ya da defalarca tecavüz ettiğini söyledi.
Okul yönetiminin durumu jandarmaya bildirmesi üzerine beldede çiftçilikle uğraşan baba G.K. (38), gözaltına alındı. Jandarmada ve sevk edildiği Çardak Adliyesi'ndeki savcılık sorgusunda suçlamaları kabul etmeyen G.K, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. İki kız kardeş, iddiaya ilişkin rapor alınması için Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi.
**KARDEŞLER, DEVLET KORUMASI ALTINA ALINDI**
Alınan bilgiye göre, babası G.K'nın (38) tecavüzüne uğradığı ve hamile kaldığı iddia edilen S.K (16) ve ablası S.K'nın (18), nöbetçi mahkemece Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alınmasına karar verildi. Bu arada, kızların annesi G.K. de Sosyal Hizmet İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı


Hamile olduğunu öğrenen genç kız D.D. isimli bir kişinin kendisine tecavüz ettiğini iddia ederek bu durumu kimseye anlatamadığını söyledi.

Reklam
Reklam

Edinilen bilgiye göre Bayraklı 1609/14 Sokak, 20 numarada oturan ve hamileliğini ailesinden gizleyen 17 yaşındaki S.Y., ağrıları artınca yakınları tarafından Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yapılan müdahalede, S.Y.'nin, 8 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Ege Kadın Doğumevi'ne sevk edilen S.Y., D.D. isimli bir kişinin içeceğine ilaç koyup kendisini bayılttığını ve tecavüz ettiğini dile getirdi. S.Y.'nin anlattıkları doğrultusunda harekete geçen polis, D.D.'nin bulunması için geniş çaplı çalışma başlattı.


Konya'da iki kızı da böbrek hastası olan Ömer Kara hayatının en zor kararını verdi. Baba, böbreğini vermek için kızlarından birini seçti.

DİYALİZ MAKİNESİNE MAHKUMDU

Konya’da evli ve 4 çocuklu Ömer Kara’nın (50), kızı 23 yaşındaki Seher’de 9 yıl önce böbrek yetersizliği olduğu ortaya çıktı. Seher’in böbrekleri 2 yıl önce işlevini yitirdi. Diyaliz makinesine mahkum olan Seher’e babası böbreğini vermek istedi. Ancak Seher, babasının sağlığının bozulmaması için bunu reddetti. Seher’e böbrek nakli için uygun donör aranıyordu. Bu sırada Seher’in 25 yaşındaki ablasına da böbrek yetmezliği teşhisi konuldu.
**‘İKİSİNİ DE YAŞATMAK İSTİYORUM’**
İki kızı da gözlerinin önünde eriyen Ömer Kara, bir seçim yapmak zorunda kaldı. Böbreğini hastalığı ilerleyen kızı Seher’e verdi. Nakil, Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde başarıyla yapıldı. Ömer Kara, “Hayatımın en zor seçimiydi. İki kızımı da yaşatmak istiyorum. Keşke mümkün olsa da kalan böbreğimi diğer kızıma verebilsem” diye ağladı. Seher ise “Babamın ve bu kararında ona destek olan ablamın hakkını asla ödeyemem” dedi.
AA

Bursa'da bir kadın, elleri ve ayakları bağlandıktan sonra başına sert bir cisimle vurularak öldürüldü.

Reklam
Reklam

Bursa'nın merkez Nilüfer ilçesinde, bir eve giren kimliği henüz öğrenilemeyen hırsız ya da hırsızlar, kafasına sert cisimle vurdukları ev sahibi kadını öldürüp kaçtı. Olayın ardından hastane bahçesinde sinir krizleri geçiren kadının yakınları, "Evimize beşinci kez hırsız giriyor. Hırsızları bırakanlar utansın." dedi.

Fethiye Mahallesi Sakin Sokak'ta ikamet eden İbrahim Oğuz, üyesi olduğu kooperatifin toplantısı için bugün saat 10.20 sıralarında evden ayrıldı. Toplantının ardından öğle saatlerinde eve gelen İbrahim Oğuz, eşi Leyla Oğuz'u elleri demir kapıya tellerle bağlı olarak buldu. Olay yerine gelen 112 Acil Servis Ambulansı görevlilerinin ilk müdahalesinin ardından Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. 57 yaşındaki Leyla Oğuz yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti.

Hastaneye akın eden Leyla Oğuz'un yakınları sinir krizleri geçirdi. Oğuz'un eşi İbrahim Oğuz, oğlu Abdullah ve 2 kızı hastane önünde gözyaşlarına boğuldu. Evine beş kez hırsız girdiğini belirten İbrahim Oğuz, 'Hırsızı bırakırsanız olacağı buydu. Ocağıma ateş düştü.' dedi. Sinir krizleri geçiren İbrahim Oğuz üzerindeki gömleği yırtarak hastanedeki polislere de tepki gösterdi. Hastaneye gelen oğlu Abdullah Oğuz'a 'Oğlum annen gitti, telle bağlayıp öldürmüşler' diyerek gözyaşları döktü. Hastane acil servisi girişine oturan İbrahim Oğuz ve çocukları uzun süre ağladı. Hastaneye gelen yakınları tarafından sakinleştirilmeye çalışılan İbrahim Oğuz, hırsızların yakalanmasını istedi.
Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri evde yaptığı incelemede, eve gelen kişi ya da kişilerin iki katlı müstakil evin avlusunda karşılaştıkları Leyla Oğuz'la bir süre boğuştukları ardından ev sahibi kadını kafasına sert bir cisimle vurarak etkisiz hale getirdi. Ardından hırsız ya da hırsızlar bayılan ev sahibi kadını ara kablo ve tellerle kapının demir korkuluğuna bağladıklarını belirledi.

Reklam
Reklam

GÜVENLİK KAMERASININ FİŞİ ÇEKİLMİŞ

Daha önce dört kez hırsızların girdiği İbrahim Oğuz'un evinde güvenlik kamerası olduğu, ancak gündüz saatlerinde fişinin çekildiği öğrenildi. Polis evde yaptığı incelemede, güvenlik kamerasının kayıtta olmadığını belirledi. Aynı evde iki yıl önce hırsızların çelik kasa soyguna karıştığı öğrenildi. Ev sahibi İbrahim Oğuz'un emlak zengini olduğu ve bir kiracısından alacağı olduğu belirtildi. Oğuz'un evinin arkasında yaklaşık 3 dönüm tarla olduğu belirtilirken, hırsızların evden bir şey alıp almadığı yapılacak inceleme sonrası netlik kanazacak. İbrahim Oğuz'un bir olayla ilgili geçtiğimiz günlerde polise ifade verdiği bildirildi. Olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlatıldı.


Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde düzenlenen terörist saldırıda şehit olan askerlerden Keşanlı Mustafa Kayın'ın evine ateş düştü.

Şehidin ağabeyi Süney Kayın, kardeşi Mustafa Kayın'ın, şehit olmadan bir gün önce kendisine “Abi beni aramayın göreve çıkıyoruz. Telefonumu komutanıma teslim edeceğim. Hakkınızı helal edin” diye telefonla mesaj attığını belirtti.

Reklam
Reklam
Süney Kayın, “Çok üzgünüz. Yine de vatan sağ olsun. Ağlamayacağız” diye konuştu
[** **](https://www.mynet.com/elazigda-saldiri-1-sehit-110100517596)
[ ****](https://www.mynet.com/semdinlide-mayin-patladi-2-sehit-110100517531 ) [ ****](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/askeri-birlige-hain-saldiri-iste-saldirinin-yapildigi-karakol/6096/157265/sayfa/1/) [](http://video.mynet.com/habervideo/Semdinli-de-catisma-9-sehit/598109) [](https://www.mynet.com/meclis-baskanindan-ilginc-cikis-110100517546 )


Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde TIR'ın çarptığı otomobildeki 4 kişi yanarak hayatını kaybederken, biri ağır 2 kişi yaralandı.

Reklam
Reklam

Edinilen bilgiye göre, Karamürsel girişinde meydana gelen kazada, özel bir otomobil ile TIR çarpıştı. TIR'ın altına giren otomobil alev alırken, 4 kişi yanarak hayatını kaybetti. Hurdaya dönen otomobildeki bir kişi ise ağır yaralı olarak kurtarılarak Yalova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kazada yaralanan TIR şoförü de aynı hastanede tedavi altına alındı. Kazada hayatını kaybedenlerin cesetleri morga kaldırılırken, soruşturma sürüyor.


İki çocuk annesi Esra Karsel, 8 Ekim’de Nişantaşı’nda bir otomobilin içinde ölü bulunmuştu. Başlatılan soruşturma kapsamında Esra Karsel’in internette tanıştığı cezaevi firarisi olan Eyüp Gökhan şüpheli olarak yakalanmıştı.
Hürriyet Gazetesi'nden Murat Kazancın'nın haberine göre; İstanbul Nişantaşı’nda Esra Karsel’i (39) otomobilinin içinde kabloyla boğarak öldürdüğü ileri sürülen Eyüp Gökhan (29), “İtirafta bulunacağım” diyerek savcılığa gönderdiği mektupta cinayeti 900 bin dolar ile Audi marka otomobil karşılığında işlediğini iddia etti. Gökhan, İstanbul’daki bir ailenin çocuklarına ait bir görüntünün Esra Karsel’in elinde bulunduğunu, bu görüntülere karşılık cinayeti teklif ettiklerini savundu. Eyüp Gökhan, söz konusu görüntüleri cinayetin ardından Z.Ş. aracılığıyla aileye verdiğini öne sürdü. Kendisine vaat edilen paranın tamamını alamadığı için her şeyi açıkladığını öne süren Eyüp Gökhan’ın mektubundaki iddiaları araştıran polis, adı geçen kişilerin birbirleriyle telefon irtibatı olduğunu tespit etti.
Eyüp Gökhan, savcılığa gönderdiği mektup ve cezaevinde verdiği talimat ifadesinin ardından iddialarını savunduğu 2’nci mektubu da Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü’ne gönderdi.
**6 şüpheli oldu**
İki mektup ve talimatla alınan ifadenin ardından soruşturmayı derinleştiren cinayet bürosu dedektifleri, Eyüp Gökhan’ın iddialarını araştırmaya başladı. Polis ilk olarak mektupta ismi geçen kişileri tespit etti. Polis, Eyüp Gökhan ve haklarında önemli iddialarda bulunduğu 5 kişi arasında geçmişe dönük telefon irtibatlarını araştırdı ve adı geçen kişilerin telefon irtibatının bulunduğu tespit edildi.
**‘İntikam olabilir’**
ASAYİŞ Şube Müdürlüğü, Esra Karsel cinayeti dosyasını Engin Temel cinayetini araştıran özel ekibe verdi. Özel ekip Gökhan’ın iddiaları ile ilgili araştırma yapmaya başladı. Bir emniyet yetkilisi, “Başka konularda kızgınlık duyduğu kişilerden intikam almak için mektubu göndermiş olabilir” dedi.
İki çocuk annesi Esra Karsel, 8 Ekim’de Nişantaşı’nda bir otomobilin içinde ölü bulunmuştu. Başlatılan soruşturma kapsamında Esra Karsel’in internette tanıştığı cezaevi firarisi olan Eyüp Gökhan şüpheli olarak yakalanmıştı.


Geçen hafta yaşanan olayda, iddiaya göre, F.Y., dönem başında dağıttığı İngilizce okuma kitaplarını isteyip, not vereceğini söyledi.
Derste İ.A.’yı sözlüye kaldıran F.Y., öğrencisinden kitabı getirmediğini ve sözlüye kalkmayacağı cevabını aldı. Öğretmen not verirken, kız öğrenci, bir kitabı öğretmenin masasına koyup, “getirdim” dedi.
İ.A. gülerek yerine otururken, öğretmen ise, “Hayret ediyorum sana. Nasıl gülüyorsun böyle, arkadaşlarından utanmıyor musun?” dedi. Kız öğrenci, “Senden mi utanacağım?” diye karşılık verdi.
F.Y., arka sırada oturan İ.A.’nın yanına giderken öğrenci çığlık atmaya başladı. Sinirlenen öğretmen, genç kızı susturmak için saçını çekti. Bu sırada, öğretmen ile öğrenci arasında arbede çıktı, kız öğrenci, kadın öğretmeni dövdü.
Öğrenci çığlık atarak okuldan çıkarken, kanlar içinde kalan öğretmen, meslektaşlarının yardımıyla bir sağlık ocağına gitti. Tedavisi yapılan öğretmene 3 gün rapor verildi.
**ÖĞRETMEN: SAÇINI ÇEKMEK İSTEDİM**
Öğretmenini hastanelik eden İ.A., disiplin kuruluna sevk edilerek ilk önlem olarak 3 gün süreyle okuldan uzaklaştırıldı.
Başına ilk kez böyle bir olay geldiğini anlatan 22 yıllık öğretmen F.Y., öğrencinin çok saygısızca davrandığını belirterek, şöyle konuştu: “Onu uyarmak isterken çığlık attı. Ben de susması için saçını çekmek istedim, ama bu sırada bana saldırdı.
**"TIRNAKLARI ÇAPA GİBİ"**
Her yerimi çimdikleyerek, vurarak kanattı. Tırnakları çapa gibi olunca beni bu hale getirdi. Özür dilediler, ancak ben kabul etmedim. Adli takip başlatılmasını istemedim. Şu an okulun disiplin kurulunda görüşülüyor.
Onun başka bir okula gitmesini istiyorum. Okuldaki prosedürün sonuçlanmasını bekliyorum. 22 yıllık öğretmenlik hayatımda hiç karşılaşmadığım bir durum, ilk defa başıma geldi.”
DHA

MUĞLA(İHA) -Edinilen bilgiye göre, olay, Turgutreis beldesinde yaşandı. Kıyıya yakın yerde deniz içerisinde çevre sakinleri tarafından bir kişinin hareketsiz şekilde yattığı görüldü. Durum güvenlik güçlerine haber verildi. Yapılan incelemede şahsın öldüğü tespit edildi. Cesedin Ali Kılavuz'a (78) ait olduğu belirlendi. İskelede gezerken dengesini kaybedip düşmüş olabileceği düşünülen Kılavuz'un cesedi nöbetçi Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Reklam
Reklam

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.


Antalya'da, serinlemek amacıyla sahile gelen yaşlı bir adam, güneşlenirken kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti

Antalya'da yaşayan 60 yaşındaki emekli Vedat Güngör, Konyaaltı Plajında kalp krizi geçirdi. Denizden yeni çıktığı sırada güneşlenirken kalp krizi geçirmeye başlayan Güngör'e ilk müdahaleyi vatandaşlar yaptı. Olay yerine gelen polisler ceset üzerinde inceleme yaptı.

Güngör ile birlikte denize gelen çocukluk arkadaşı Hasan Huzurkan, yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlattı. Her sabah denize gelerek yüzdüklerini söyleyen Huzurkan, "Her gün sabah yüzüp akşam spor yapardık. O benim çocukluk arkadaşımdı. Denizden çıktığı sırada kalp krizi geçirdi. Hemen ambulans çağırdık ama çok geç geldi. Arkadaşım gözlerimin önünde öldü" dedi.

Olay yerinde yapılan incelemenin ardından ceset morga kaldırıldı.


KOCAELİ (İHA) - Gölcük İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Mehmet Kosova (41), dün akşam saatlerinde devriye gezdiği esnada fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Kalp krizi geçirdiği öğrenilen Kosova, hastaneye kaldırıldıktan bir saat sonra hayatını kaybetti.

Reklam
Reklam

Evli ve 2 çocuk babası Kosova'nın 1995-1999 tarihleri arasında Gölcük'te görev yaptığı, şark vazifesinin ardından 2004 tarihinde tekrar Kocaeli'ye tayininin çıktığı öğrenildi. Kosova'nın cenazesi, bugün saat 11.00'de Kaşkaldere Emniyet Müdürlüğü'nde düzenlenecek törenin ardından memleketi Kastamonu'ya gönderilecek.


ANTALYA (İHA) - Edinilen bilgiye göre, polisi arayan vatandaşlar, Muratpaşa ilçesi Fener Mahallesi'nde Düden Şelalesi'nin denize döküldüğü yerin yakınlarında, falezlerin alt kısmındaki kayalıklarda bir kadın cesedi gördüklerini ihbar ettiler. Deniz polisinin yaptığı çalışmanın ardından kayalıklardaki ceset bulunduğu bölgeden alınarak, Yat Limanı'na çıkartıldı. Yapılan incelemede kimliği belirlenemeyen 45-50 yaşlarındaki kadının vücudunun kayalıklara çarpma sonucunda parçalandığı belirlendi. Otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılan kadının kimliğinin belirlenmesi için çalışma başlatıldı.


ANTALYA (İHA) - Olay, Manavgat İlçesi Kızılot beldesi Alanya karayolunda meydana geldi. Kızılot taksi durağında görevli 36 yaşındaki Adnan Yıldız, durakta müşteri beklerken kimliği belirsiz bir şahsın silahlı saldırısına uğradı. Durak önüne içerisinde 7-8 yaşlarında bir çocuğun bulunduğu beyaz bir otomobille gelen kimliği belirsiz şahıs, müşteri bekleyen Yıldız'a sekiz el ateş etti. Kafasına ve vücudunun çeşitli yerlerine kurşun isabet eden taksici olay yerinde ölürken silahlı saldırgan otomobille kaçtı. Bu sırada taksi durağı karşısında bulunan otelin güvenlik görevlisi, kazada ölen Yıldız'ın taksisini alarak silahlı saldırganın peşinden gidip plakasını alarak polise ihbarda bulundu.

Reklam
Reklam

Kaçan saldırganı yakalamak için polis ve jandarma ekipleri çalışma başlattı. Bu arada Yıldız'ın cesedi otopsi yapılmak üzere morga kaldırıldı.