Taner Özev’in suya karşı takındığı bu ilginç tavrın altında bir hastalık, alerji veya hassasiyet yok. Kendisi samimi bir şekilde suyun tadını sevmediğini belirtiyor. İnsanın kendisine karşı bile gösteremediği bu samimiyeti en yaşamsal içeceğe karşı göstermesi, insanı samimiyet ve açık sözlülük konusunda düşüncelere sevk ediyor.
Kendimizi en az bir kere “Ölsem de yapmam, mümkün değil.” dediğimiz şeyleri yaparken bulur ve bu kadar büyük konuştuğumuz için pişman oluruz. Özev de suya karşı böyle bir tavır sergiliyor. Verdiği röportajda, “Sağlık için su içmeye mecbur kalsam yine de içmem. Ölsem de su içmem" diyor. Yani, moral bozmak gibi olmasın ama iş o raddeye gelirse hatırlatırız bu demeci.
Özev, suya karşı takındığı katı tavra rağmen suya ihtiyaç duyduğunu itiraf ediyor. Terlediği zamanlarda ortaya çıkan su ihtiyacı hissettiğini, ancak bu ihtiyacı gazlı içeceklerle giderebildiğini söylüyor. Yüksek şeker oranıyla meşrubatların nasıl olup da daha çok susatmadığını anlayan var mı?
Özev, o kadar zamandır su içmiyor ki artık kendisinin su içtiği zamanları hatırlayan kimse yok. Her zaman yemek yemeye gittiği lokantada masasına oturur oturmaz kendisine kola veriliyor. Lokantanın sahibi Cengiz Öncel, Özev’i su içerken bir kere bile görmediğini belirtiyor.
Çevresi Özev’in sağlığı konusunda hayli endişeli olacak ki kendisinin geri çevirmeyeceğini umarak su ikramında bulunuyorlar. Ancak Özev bu ikramları “Su kullanmıyorum.” diyerek geri çevirdiğini belirtiyor. Hemen ardından kolanın kendisi için tam anlamıyla vazgeçilmez olduğunu ekliyor. İçince geğirten vazgeçilmez mi olur ya?
80 yaşını devirmiş olan baba Özev evladının suya karşı olan bu tavrından hayli dertli. Baba Mehmet Ali Özev, "Devamlı soda, kola içiyor. Zararlı olduğunu kendisine söyledim ama o su içmemekte ısrar etti.
40 yaşından sonra bir şey diyemem. Bu yaştan sonra söz geçiremem. Sağlıklı olmasını isterim, Allah uzun ömür versin. Ben 80 yaşımı devirdim, onun da bu yaşa gelmesini isterim ama suyu sadece banyoda kullanıyor." diyerek, duyduğu üzüntüyü belirtiyor.
Taner Özev’in durumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Metabolizma Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hidayet Çatal, kendisinin bu hayat tarzını acilen değiştirmesi gerektirdiğini belirtiyor. Çatal, su ihtiyacının diğer gıdalarla karşılanabileceğini ancak yüksek kalori ve şeker oranı olan içeceklerle karşılanmasının sakıncaları olduğunu söylüyor.
Kalorisi ve şeker oranı yüksek olan içeceklerin hormonal dengesizliğe, yüksek kolesterole, tansiyon bozukluğuna ve mide- bağırsak hastalıklarına kapı aralayacağını belirtiyor. Çatal ayrıca bu kişilerin yüksek şekerli içeceklerin içindeki maddelere karşı bağımlılık geliştirdiklerini de ekliyor.
Taner Özev’in konuda eline su dökebilecek birisi varsa o da Hindistanlı Prahlad Jani. Jani, yaklaşık 70 yıldır bir şey yiyip içmeden yaşadığını iddia ediyor. Kendisine yapılan tıbbi testlerde hiçbir sağlık sorunu bulunmadığı görülen Jani’nin bu iddiası bilimsel olarak kanıtlanamıyor. Jani, yemeden içmeden yaşayabilmesinin sırrını, Hint tanrıçası Amba’nın kendisine verdiği görünmez seruma bağlıyor. Yani, Jani’nin her şeyden önce iyi bir psikoloğa ihtiyacı var. Taner Özev’e de, ABD'li yazar, düşünür ve çevreci Henry David Thoreau'ün “Akıllı adamın tek içkisi sudur.” sözünü hatırlatalım.