Yaşananlar, kişisel değerlendirmedir

ANKARA (İHA) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Şemdinli iddianamesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yıpratılmaması gerektiğini vurgulayarak, yargı ve askerin karşı karşıya getirilerek aralarında bir çatışma varmış gibi gösterilmesinin sakıncalarına dikkat çekti.

Başsavcı Ok, Şemdinli iddianamesiyle ilgili olarak bir grup yargı muhabirinin sorularını cevaplandırdı. Hakim ve savcıların siyasetin gizli amaçlarına hizmet etmemesi gerektiğini vurgulayan Ok, "Siyasetin yargıya hükmetme emeli önceden beri bilinen bir gerçektir. Ama hakim ve savcılar siyasetin güdümünden uzak durmalı, kararlarını hukukun gerekleri ve vicdani kanaatlerine göre vermelidirler" dedi.

Reklam
Reklam

Tartışmaların, yargının siyasallaşmasından kaynaklandığını belirten Ok şunları söyledi:
"Terör eylemlerinin arttığı şu günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mesnetsiz tartışmalarla yıpratılması, yargı ve askerin karşı karşıya getirilerek aralarında bir çatışma varmış gibi gösterilmesi bu kurumlara zarar verir ve son derece sakıncalıdır. Ülkeyi çok kötü bir tartışmanın içine çektiler. Bu, tamamen yapay bir gündem oldu. Hem yargı, hem Silahlı Kuvvetlerimiz tartışmanın içine çekilmek isteniyor. Yaşananlar, Genelkurmay ile yargının çatışması değil, kişisel değerlendirmelerden ibarettir."
Yargının siyasallaştığı tartışmalarına neden olan Adalet Bakanı ve Müsteşar'ın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliğinin derhal sona erdirilmesi gerektiğini vurgulayan Ok, hakim ve savcıların işe alınmasında, Yargıtay'a üye seçiminde kişisel tercihlerin değil, hukuki kriterlerin uygulanması ve siyasi etkilerin yok edilmesi gerektiğine işaret etti. Yaşananların Türkiye Başsavcılığı'nın kurulması gerekliliğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Ok, "Ülke Başsavcılığı olsaydı Şemdinli-Van tartışması yaşanmazdı. Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı'na dönüştürülmesi gereken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na itiraz ve hatta delil toplama imkanı verilerek, doğrudan kamu davası açma yetkisiyle donatılması ve Yüksek Disiplin Kurulu'nu harekete geçirme ve kararlarına itiraz hak ve yetkisinin genişletilmesi gerekir. Bu değişikliğin gerçekleşmesi halinde savcılık kurumunda yaşanan karmaşa ve kargaşa sona erecektir" dedi.

Reklam
Reklam