İSTANBUL (ANKA) – Son iki yıl içinde istihdamı artırmaya yönelik olarak birbiri ardına açıklanan teşvik ve kredilendirme paketlerine rağmen, ekonomide istihdam yaratma kapasitesi bir türlü artırılamadı. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) “Yatırım Teşvikleri ve İstihdam Raporu – 2010” çalışmasına göre kronik hale gelen işsizlik sorununun çözümü için teşvik ve kredilendirme önlemlerinin ötesine geçen yapısal önlemlerin alınması zorunlu hale geldi.
İSMMMO, teşviklerin istihdam üzerindeki etkisini ortaya koyan bir rapor hazırladı. Yatırım Teşvikleri ve İstihdam Raporu – 2010’a göre Türkiye’nin büyüme rekorları kırdığı 2000-2009 arasında düzenlenen yatırım teşvik belgeleriyle sağlanan istihdam, “istikrarsız” olarak nitelendirilen önceki 10 yıllık dönemin ancak yüzde 62’si düzeyinde gerçekleşti. 1990-1999 yılları arasında teşvikli yatırımlarla 2 milyon 212 bin 832 kişiye istihdam olanağı sağlanırken, ekonomik istikrarın sağlanması adına IMF tarafından önerilen politikaların sıkı sıkıya uygulandığı 2000-2009 arasında teşvikli yatırımlarla yaratılan iş olanakları 1 milyon 377 bin 972 kişi düzeyine ulaştı. Bir başka ifadeyle bir önceki karşılaştırma dönemine göre istihdamda 835 bin kişilik gerileme gözlendi. Yıllar itibariyle düzenlenen yatırım teşvik belgelerinde öngörülen istihdam miktarının özellikle 2005 sonrasında hızlı bir gerileme içine girdiği görüldü. Son iki yıl içinde istihdamın artırılmasına yönelik olarak birbiri ardına açıklanan teşvik paketlerinin, eylem planlarının ve kredi olanaklarının istihdam üzerinde beklenen olumlu etkiyi yaratamaması da bir başka dikkat çekici nokta oldu. Yapılan hesaplamalar ve karşılaştırmalar Türkiye'de yatırım teşvik sisteminin istihdam yaratma kapasitesinin giderek düştüğünü gösterdi. 2009 Haziran ayında gerçekleştirilen yasal düzenlemelerin de bu eğilimi tersine çeviremediği gözlendi. Dünyadaki genel eğilime paralel olarak, yatırımların giderek sermaye yoğun hale gelmesi, düzenlenen teşvik belgesi başına yatırım miktarını düzenli olarak artırırken belge başına istihdamı da düzenli olarak düşürdü. Bunun sonucunda Türkiye'de bir kişiye istihdam sağlamak için gereken sermaye miktarı da düzenli olarak arttı.
-YENİ TEŞVİK SİSTEMİ DE İSTİHDAMA KATKI SAĞLAMADI-
Rapora göre geçen yıl Haziran ayında açıklanan yeni teşvik düzenlemelerinin, önceki yıllarda uygulanan teşvikler gibi istihdam üzerinde beklenen olumlu etkiyi yaratmadığı görüldü. 2009 yılı haziran ayında açıklanan ve devrim olarak nitelendirilen yeni teşvik düzenlemelerine göre Türkiye 4 bölgeye ayrılmış ve bu bölgelerde 12 ayrı sektörde SSK primleri ve kurumlar vergisi yüklerinin önemli ölçüde indirilmesini de kapsayan düzenlemeler yapılmıştı. İstihdam üzerinde olumlu etki göstermesi beklenen bu teşvik tedbirlerinin son bir yıllık uygulaması da önceki teşvik uygulamaları gibi istihdamda beklenen etkiyi yaratamadı. 1999-2009 arası dönemle son bir yıllık uygulama karşılaştırıldığında gerek kişi başına istihdam maliyeti açısından, gerekse belge başına istihdam açısından yıllar içindeki gerilemenin son bir yılda da devam ettiği gözlendi. Ancak küresel ekonomik krizin etkisine bağlı olarak son dört yılda teşvik belgesi sayısındaki düşüşün son bir yılda kısmen de olsa tersine döndüğü görüldü.
-TEŞVİK BELGESİ SAYISI TEKRAR 4 BİNİN ÜZERİNE ÇIKTI-
Hazine Müşteşarlığı’ndan derlenen verilere göre 1999-2009 yılları arasında toplam 36 bin 93 adet teşvik belgesi düzenlendi. 4 binin üzerinde teşvik belgesinin alındığı 2004 ve 2005 yıllarından sonra düzenlenen belge sayısında düzenli olarak bir gerileme gözlendi ve krizin etkisiyle 2009 yılında düzenlenen teşvik belgesi sayısı bin 946 adete kadar geriledi. Yeni teşvik düzenlemelerinden sonra ise 2009 Ekim ayından 2010 Eylül ayı sonuna kadar düzenlenen yıllık teşvik belgesi adedi tekrar 4 bin 65’e kadar yükseldi.
-BELGE BAŞINA YATIRIM TUTARI ARTIYOR-
Teşvik belgesi sayısındaki bu artışla birlikte, belge başına öngörülen yatırım tutarı da yıllar itibariyle giderek arttı. Bu gelişmeye karşılık belge başına sağlanması öngörülen istihdam miktarı da düzenli olarak azaldı. Geçen yıl gerçekleştirilen düzenlemelerin de bu eğilimde herhangi bir değişiklik yaratmadığı görüldü. Belge başına taahhüt edilen yatırım tutarı 1999 yılında 2.6 milyon TL iken 2009 yılında yaklaşık dört katına yükselerek 10.1 milyon TL’ye ulaştı. Son bir yıl içinde ekonomik durgunluğun da etkisiyle belge başına yatırım miktarında bir miktar azalma gözlense de 2009 teşvik düzenlemeleri bu artış eğiliminde çok büyük bir değişiklik yaratmadı. 2010 Eylül ayı itibariyle belge başına yıllık ortalama yatırım tutarı 14.3 milyon TL düzeyine ulaştı. Aylar itibariyle bakıldığında ise 2010 Nisan ayı belge başına 43.9 milyon TL ile belge başına yatırım tutarının en yüksek olduğu ay oldu. Temmuz ayı ise 7.6 milyon TL’yle belge başına en düşük yatırımın gerçekleştiği ay oldu.
-İSTİHDAM GİDEREK DÜŞÜYOR-
Son 10 yılda teşvik belgesi başına öngörülen yatırım miktarı düzenli olarak artış gösterirken sağlanması amaçlanan istihdam artışında tam tersi bir eğilim gözlendi.
1999 yılında düzenlenen her yatırım teşvik belgesi karşılığında ortalama 65 kişiye istihdam yaratılması öngörülürken bu sayı 2009 yılında 30’a kadar geriledi. 2009-2010 Eylül ayları itibariyle belge başına öngörülen ortalama istihdam miktarının ise 35 kişi olduğu görüldü. 2010’un Ağustos ayında ise belge başına istihdam ortalaması 27 kişiye gerileyerek rekor kırmış durumda.
-BİR KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAMAK İÇİN GEREKEN YATIRIM MİKTARI ARTTI-
Diğer yandan, düzenlenen teşvik belgelerinde yıllar içinde bir kişiye istihdam sağlamak için gereken yatırım miktarının düzenli olarak arttığı gözlendi. 1999 yılında bir kişiye iş yaratmak için 40 bin 451 TL’lik yatırım gerekirken 2009 yılında bu yatırım miktarı altı katına yükselerek 261 bin 951 TL’ye çıkmış durumda. Son bir yıla bakıldığında da aynı eğilimin sürdüğü gözlendi. 2009 Ekim ayında bir kişilik istihdam için gereken yatırım miktarı 249 bin TL düzeyindeyken 2010 Eylül ayında 327 bin TL’yi aşmış bulunuyor. Son bir yılın rekoru ise 2010 Nisan ayına ait. Nisan ayında düzenlenen 408 adet yatırım teşvik belgesinin toplamında bir kişilik istihdam sağlamak için gerçekleştirilmesi öngörülen ortalama yatırım tutarı, 1.47 milyon TL’yle rekor kırmış durumdayken, yabancı yatırımlarda ise 660.7 milyon TL olarak belirlendi.
-TEŞVİK BELGESİYLE SAĞLANAN İSTİHDAMDA YERLİ YATIRIMLARI YİNE AĞIRLIKTA-
Yabancı sermaye yatırımlarının teşvik belgesi başına daha fazla istihdam sağlamasına rağmen toplam içinde yerli yatırımların payının daha fazla olması nedeniyle teşvikli yatırımlarla sağlanan toplam istihdam içinde yerli yatırımların payı yine büyük ağırlık taşıdı. Son bir yılda düzenlenen 4 bin 65 belgenin yüzde 5’i yabancı, yüzde 95’i yerli yatırımcılar tarafından alınırken teşvikli yatırımlar içinde yabancı sermaye payı yüzde 15.5, yerli yatırımcıların payı yüzde 84.5 düzeyinde. İstihdam açısından bakıldığında ise teşvik belgeleriyle sağlanan istihdamda yabancı yatırımcıların payı yüzde 10 yerli yatırımcıların payı ise yüzde 90 oranında.
-ENERJİDE YATIRIM YÜKSEK, İSTİHDAM DÜŞÜK-
Son dönemin yatırım eğilimlerine bakıldığında, 5 yılın ortalamalarına göre belge başına en fazla istihdam sağlayan sektörün hizmetler olduğu görüldü. Hizmet sektöründe 2005-2009'u kapsayan son beş yılda düzenlenen belgelerle ortalama 53 kişiye istihdam olanağı sağlandı. Hizmet sektörünü 39'ar kişiyle imalat sanayii ve tarım sektörü, 35 kişiyle madencilik izledi. İstihdama en az katkısı olan sektör ise son beş yılda belge başına ortalama 28 kişilik istihdamın öngörüldüğü enerji oldu. İstihdam başına gereken yatırım açısından en başta gelen sektörün ise yine son 5 yılın verilerine bakıldığında tarım olduğu görüldü. Tarım sektöründe bir kişiye istihdam yaratmanın maliyeti 125 bin TL düzeyindeyken tarım sektörünü 137 bin 525 TL’yle madencilik, 156 bin 163 TL’yle hizmetler, 171 bin TL’yle hizmetler geldi. Enerji sektöründe ise bir kişiye istihdam sağlamak için 1.5 milyon TL’yi aşan miktarda bir yatırım gerekti.
-YAHYA ARIKAN: “TEŞVİK SİSTEMİNDE ETKİLİ DÜZENLEMELER ŞART”-
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası başkanı Yahya Arıkan, raporla ilgili değerlendirmesinde, Türkiye'de kronik hale gelen yüksek işsizlik olgusunun bertaraf edilebilmesi için teşvik sisteminde etkili düzenlemeler yapılması gerektiğinin altını çizdi. İstihdam yaratma kapasitesi daha fazla olan ve aynı zamanda daha düşük maliyetle iş yaratılabilen, tarım, hizmet ve imalat alanlarında daha gerçekçi düzenlemelere gidilmesi gerektiğini belirten Arıkan, ihracat potansiyeli yüksek alanların da ayrıca desteklenmesi gerektiğini söyledi. Arıkan bunun yanında tarım, hayvancılık ve bunlara bağlı sanayilerde özel programların uygulanması, bu alandaki yanlış politikaların neden olduğu ithalat bağımlılığının acil olarak giderilmesi gerektiğini de vurguladı.
-“BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET VE TAŞERON ÇALIŞTIRMA ÇALIŞMA BARIŞINI BOZAR”-
Hükümet tarafından yakında açıklanacağı belirtilen “Ulusal İstihdam Strateji Belgesi”nde yer alacağı söylenen, esnek istihdam, bölgesel asgari ücret, asıl işte taşeron çalıştırma gibi konuların işsizlik oranı üzerinde kalıcı bir etki yaratmayacağına da değinen Arıkan bu tür uygulamaların beklenenin aksine çalışma barışını bozacağını ve işgücü piyasasını istikrarsızlaştıracağını, isgücü niteliğini düşüreceğini ve uzun vadede ülkemizin rekabet gücü açısından olumsuz etki yaratacağına dikkat çekti.
-“İŞSİZLİĞİN YOĞUN OLDUĞU BÖLGELERDE EĞİTİM PROGRAMLARI UYGULANMALI”-
Nitelikli işgücü yaratılabilmesi için özellikle işsizliğin yoğun olduğu bölgelerde eğitim programları uygulanması gerektiğini, hükümetin genç ve kadın istihdamının teşvik edilmesine yönelik tedbirleri genişletmesini de olumlu bulduklarını ifade eden Yahya Arıkan bu konudaki kalıcı çözümün iç tasarruf oranının artırılmasından geçtiğini belirterek şöyle konuştu:
“Yüzde 14-15’lerdeki iç tasarruf oranıyla işsizlik sorununa kalıcı ve sürdürülebilir çözüm bulunması neredeyse olanaksızdır, kalıcı bir büyüme ve işsizlik oranında kalıcı bir düşüş için iç tasarruf oranının en kısa sürede yüzde 22-23 düzeyine yükseltilmesi zorunluluktur.”
/**
10 yıllık dönemler itibariyle
teşvik sisteminin istihdama etkisi
Yıl İstihdam Yıl İstihdam Yıl İstihdam
1980 59.586 1990 181.679 2000 186.721
1981 136.534 1991 171.383 2001 106.784
1982 71.628 1992 113.642 2002 140.783
1983 50.504 1993 198.464 2003 173.635
1984 63.463 1994 91.288 2004 164.184
1985 108.697 1995 375.203 2005 178.911
1986 146.068 1996 269.059 2006 120.663
1987 161.523 1997 334.623 2007 132.627
1988 268.940 1998 284.802 2008 98.368
1989 205.162 1999 192.689 2009 75.296
Toplam 1.272.105 2.212.832 1.377.972
**/
./**
1999-2009 arasında verilen
teşvik belgesi sayısı (adet)
Yıllar Toplam
1999 2.968
2000 3.521
2001 2.155
2002 3.002
2003 3.876
2004 4.078
2005 4.304
2006 3.089
2007 2.360
2008 2.449
2009 2.492
**/
.
/**
Son 12 ayda verilen
teşvik belgesi sayısı (adet)
Aylar
2009 Ekim 272
2009 Kasım 262
2009 Aralık 376
2010 Ocak 269
2010 Şubat 311
2010 Mart 356
2010 Nisan 408
2010 Mayıs 359
2010 Haziran 396
2010 Temmuz 425
2010 Ağustos 355
2010 Eylül 276
Toplam (12 ay) 4065
**/
(ANKA)