Yaz dönemi için alıma uygun 8 hisse

**2004’ten bu yana 7 yılın 5’inde benzer trendler dikkat çekiyor: Mart-haziran ayları arasındaki dönemde düşüşleri genelde hep hızlı çıkışlar izlemiş. İMKB’deki son düşüşler bu anlamda alım fırsatı doğuruyor.

**Peki bu yaz hangi sektörlerden hangi hisseler favori?

Tarih bir kez daha tekerrür etti ve ezber bozulmadı. Klasik söylemle “mayıs ayı başında elindeki hisseleri satarak tatile çıkanlar” bu yıl da karda. Mart 2009’da başlayan yükselen trend içindeki en sert düşüşlerden biri yine mayıs ayına denk geldi. Peki mayıs ayını kapattığımız bu günlerde başlayan tepki yükselişi kalıcı bir trend oluşturabilecek mi?

Reklam
Reklam

Para dergisinden Üzeyir Doğan ve İdil Taraklı'nın haberine göre; bu soruya cevap vermeden önce geçmişe bir göz atmakta fayda var. Bu durum bazılarına saçma gelebilir ama tartışma götürmeyecek bir gerçek var. O da finans piyasalarındaki kendini tekrar döngüsü...

Bu kimi zaman mevsimsellik olarak çıkıyor karşımıza, kimi zaman Noel Baba rallisi, kimi zaman da trend döngüleri. Sonuç olarak tarih, finans piyasalarında da tekerrür ediyor.

Genel olarak baktığımızda da yılın ikinci çeyreğinin piyasalar açısından pek de sevilmeyen dönemler olduğunu yaz aylarının başlamasıyla birlikte de piyasalarda ciddi bir toparlanma yaşandığını görüyoruz. Aşağıdaki İMKB-100’ün aylık grafiğinde mavi dikdörtgenlerle gösterilen alanlar da bu düşüşleri gösteriyor.*****

2004 yılından sonraki süreçte de nisan-haziran döngüsünde genel olarak satışların hakim olduğunu görüyoruz. Son 7 yılın 5’inde benzer düşüşleri net bir şekilde görüyoruz. Bu dönemde 2007 ve 2009 yıllarında İMKB’nin en büyük çıkışlarını yaptığı dönemlerde yükseliş devam etse de bu yıllarda da aynı dönemlerde volatilitenin arttığını görüyoruz. Yani düşüş olmasa da stresi yaşanıyor. Büyük coşku ve büyük çöküşlerin yaşandığı yıllarda bu döngünün sekteye uğraması da çok büyük bir tezatlık oluşturmuyor aslında.

Reklam
Reklam

Bu yıllara daha yakından bakacak olursak, 2004 yılında düşüşlerin yaşandığı aylar nisan ve mayıs. Haziranla birlikte tüm yazı kapsayacak şekilde bir çıkış başlıyor. 2005 yılında mart ve nisan düşüşlerin yaşandığı aylar. Bu sefer mayıs ayıyla birlikte sert bir çıkış başlıyor ve tüm yaz devam ediyor. 2006 yılında düşüşler mayıs ve haziran aylarına denk geliyor ve haziran sonu başlayan çıkış yine ilk kademede yaz sonuna kadar devam ediyor. 2007 ise bahsettiğimiz gibi aylık bazda net bir düşüşün olmadığı ancak yükseliş eğiliminin de bu dönemde azaldığı bir yıl. 2008 ise yükseliş yaşanan ayların mumla arandığı bir yıl. Bu dönemde düşüşlerin olması da hiç şaşırtıcı olmuyor bu nedenle. Temmuz ayında sert bir çıkış yaşansa da bu çıkış yazı kurtarmaya yetmiyor.

2009 ise son 7 yıl içinde bu aylarda düşüşlerin yaşanmadığı ikinci yıl. Fakat burada da haftalık bazda bakıldığında bir duraklama dönemi olduğu ve ardından sert bir çıkışın başladığı görülüyor. 2010 ise malum, Mart 2009’da başlayan yükselen trend içindeki en sert düşüşlerin yaşandığı dönemlerden biri yine bu aylara denk geliyor.*****

Reklam
Reklam

MAYIS DÜŞÜŞÜ GEÇİCİ Mİ?
Mayıs ayı tüm dünyada volatilitenin aşırı yüksek seyrettiği aylardan biri oldu. Avrupa’nın borç sorunu gibi ana etkenlerin yanında ABD’de “fat finger” (kalın parmak) gibi tali etkenler de mayıs ayında yatırımcıların uykularının kaçmasına neden oldu ve hisse senedi endekslerinde yüzde 10’u aşan düşüşler yaşandı. Şimdi İMKB’de klasik yaz yükselişinin başlayıp başlamayacağının yanında bu yükselişin hangi dönemde başlayacağı da merak konusu. Bunun için endekste teknik göstergelerin ne söylediğine bakmakta fayda var.

Fakat öncesinde mayıs ayı başında ne söylediğimizi de hatırlatmak ve düşüşte gelinen seviyelerin önemine dikkat çekmek istiyoruz. Mayıs ayı başında endeksin 60.000 direncini zorladığı bir dönemde, endekste alım için aceleci olunmaması gerektiğini, alım için bu seviyelerin kesin olarak aşılmasının ya da büyük bir geri çekilmenin beklenmesi gerektiğini belirtmiştik. Endeks 60.000 üzerindeki rakamları hiç görmezken, ikinci senaryomuzda yer alan büyük düşüş gerçekleşti. Böylece endeks alım için uygun seviyelere çekilmiş oldu.

Reklam
Reklam

O dönemde 60.000’in aşılamaması senaryosu için endeks tahminimiz şöyle olmuştu:
“Endeksin 60.000 civarını aşamaması durumunda ilk olarak 56.000 ardından da 53.000 civarına kadar sert bir düzeltme süreci başlayabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle olası bir düzeltme sürecinde ilk olarak 56.000 civarı izlenmeli, bu seviyelerden tepki gelmemesi durumunda alım için 53.000 civarı beklenmelidir.”

Endekste mayıs ayı içinde kısa bir süre içinde ilk olarak ABD’deki “fat finger” sonrası 53.000 seviyesinin altı test edildi ve buradan gelen hızlı tepkiyle 58.500 civarına kadar çıkıldı. Geçen hafta ise yeniden 53.000 altındaki rakamlar test edilse de bu seviyenin altında sadece bir gün kapanış oldu ve endekste yine bu seviyelerden tepki geldiğini gördük. Böylece endekste bu seviyelerde ikinci dip de oluşmuş oldu. Teknik göstergelere baktığımızda da artık pozitif aykırılıkların oluşmaya başladığını görüyoruz. Bu da endeksin bir çıkış dönemi yaşama olasılığını artırıyor.*****

SERT BİR YUKARI HAREKET GELEBİLİR
İMKB-100 endeksinin günlük hareketleri görünüyor. Endekste geçen haftalarda 100 günlük ortalamanın kırılması satışların biraz daha sert hissedilmesine ve 200 günlük ortalamaya doğru sert bir harekete daha neden oldu. Bu arada Mart 2009’da başlayan ana yükselen trendin de altına sarkan endekste, yeniden trende dönme çabası dikkat çekiyor. Bu süreçte kısa vadede 200 günlük ortalamanın aşağı yönlü hareketlerde güçlü destek oluşturmaya devam etmesi beklenebilir.

Reklam
Reklam

Olası bir satış baskısında bu seviyenin de altında kapanışlar olması durumunda satışların çok daha sertleşmesi beklenebilir. Bu nedenle 53.000 civarından alım yapmış ya da yapacak olanların bu ortalamayı stop loss için takip etmeleri faydalı olabilir. Fiyatların 100 günlük ortalamanın üzerine oturması durumunda ise yukarı yönlü hareket potansiyeli artacaktır. Grafite de görüldüğü üzere son dönemde endekste oluşan ikili dipte dip seviyeler daha aşağılarda oluşmasına karşın göstergelerin birçoğunda pozitif aykırılıklar oluşmaya başladı.

Bu da endekste bir tepki yükselişi olasılığının arttığına işaret ediyor. Başlayan tepkinin ilk olarak 56.750 seviyesine kadar devam etmesi beklenebilir. Olası bir çıkışta bu seviyenin de aşılması durumunda endekste 60.000 direncinin test edilmesi adına daha güçlü bir hareket başlayabilir. Bu seviyelere doğru olacak bir harekette 60.000’deki psikolojik direncin aşılma ihtimali daha da artacaktır.*****

HANGİ SEKTÖRLER ÖN PLANA ÇIKABİLİR?
Endekste geçmiş yıllardakine benzer olası bir çıkışın yaşanması durumunda, hiç şüphe yok ki yükseliş ilk olarak mali sektör hisselerinde yaşanacaktır.

Reklam
Reklam

Bankalar bu dönemde en hızlı çıkışı yapan hisseler arasında başrolü oynamaya aday. Bunun yanında turizm (konaklamadan ulaşıma), gıda ve perakende sektörleri de çıkışa ilk önce katılabilecek hisseler arasında. Yatırımcıların çıkışın istikrarına inanmaları durumunda ise biraz daha gecikmeli olarak sanayi şirketlerinde yükselişler görülebilir.

Bu nedenle ilk olarak endeksteki olası hızlı bir çıkıştan yararlanmak için sanayi dışındaki sektörlere odaklanılmalı, çıkışın istikrar kazanmasıyla birlikte bu hisselerden hedef satış seviyelerine ulaşılanlardan çıkılarak pozisyonlar sanayi şirketlerine kaydırılmalıdır.*****

Yaz dönemi için alıma uygun 8 hisse

Tuğba SAYGIN / Gedik Yatırım Araştırma
TRAKYA CAM’IN 2010 CİROSU 1 MİLYAR TL

Trakya Cam: Otomotiv, enerji ve beyaz eşya için cam üreten Trakya Cam; inşaat, otomotiv, enerji, mobilya, beyaz eşya ve tarım sektörlerine girdi sağlıyor. Şirketin satış hacmi, yaz aylarında özellikle inşaat ve otomotiv sektörlerindeki canlılığa bağlı olarak artıyor. Yılın ikinci dönemindeki satışlar, toplam satışların yaklaşık yüzde 27’sini oluşturuyor. Böylece ikinci ve üçüncü dönemlerde oluşan faaliyet kar marjları yıl içindeki en yüksek seviyeye ulaşıyor. Trakya Cam, 2010’un ilk çeyreğinde beklentimize paralel satış geliri sağladı. Bu doğrultuda şirketin ikinci ve üçüncü çeyrekteki satışlarını ilk çeyreğe göre yüzde 17-19 artırarak 265-270 milyon TL’lere ulaştırmasını bekliyoruz. 2010 geneli cirosunun ise geçen yıla kıyasla yüzde 14 artışla yaklaşık 1 milyar TL olacağını tahmin ediyoruz. Hisse için yüzde 27 prim potansiyeli doğrultusunda hedef fiyatımız 2.83 TL. Bu da “endeksin üzerinde getiri” anlamına geliyor.

Reklam
Reklam

Çimsa: Yaz aylarında canlanan inşaat sektörüyle birlikte çimento satış hacmi de artıyor. Sektörde satış hacmi bakımından en yavaş dönem ilk çeyrek. Yaz dönemlerindeki satış ise yıl genelinin yüzde 26-32’sini oluşturuyor. Çimsa’nın 2010 ilk çeyrek satışları, beklentimizin yüzde 13 üzerinde 130 milyon TL oldu. Şirketin ikinci çeyrekte satışlarını ilk çeyreğe kıyasla yüzde 60 artışla 209 milyon TL’ye yükseltmesini bekliyoruz. 2010 geneli için satış tahminimizse 663 milyon TL. Hisse için “endeksin üzerinde getiri” öngörüsüyle hedef fiyatımız 9.85 TL. Bu da yüzde 28 yükselme potansiyeline işaret ediyor.*****

Pınar Su: İçecek, mevsimsellik olarak satışları en çok değişen sektörlerden biri. Özellikle su sektöründe satışlarının yaz aylarında artması kaçınılmaz. Pınar Su’nun ikinci ve üçüncü çeyrek satışları, yıllık cironun ortalama yüzde 60’ını oluşturuyor. Şirketin ilk çeyrek satışları yüzde 7 düşüşle 15 milyon TL’ye geriledi. İki ve üçüncü çeyrek satışlarının 17-18 milyon TL seviyelerinde geleceğini düşünüyoruz. Yıl genelinde ise yaklaşık 57 milyon TL satış hacmine ulaşmasını öngörüyoruz. Pınar Su hisseleri için “piyasaya paralel” öngörüsüyle hedef fiyatımız 5.50 TL.

Reklam
Reklam

Martı Otel: Şirket, farklı raporlama tarihlerine sahip. 1 Nisan-31 Haziran dönemi birinci çeyrek, 1 Temmuz-31 Eylül dönemi ise ikinci çeyrek olarak değerlendiriliyor. Bu doğrultuda Martı Otel’in satış gelirlerinin yaklaşık yüzde 26’sı birinci, yüzde 60’ı ise ikinci çeyrekte oluşuyor. Geçen yılın ilk çeyreğinde yaklaşık 12 milyon TL satış geliri elde eden şirketin, bu yıl özellikle Rusya’yla vize anlaşması nedeniyle Rus turist sayısını artırabileceğinden hareketle satışlarını artıracağını düşünüyoruz. İlk çeyrek satışlarının 15 milyon TL’ye ulaşmasını öngörüyoruz. İkinci çeyrekte ise geçen yılın aynı döneminde 25 milyon TL olan satış gelirlerinin 27 milyon TL’ye ulaşmasını bekliyoruz. Martı Otel hisseleri için “endeksin üzerinde getiri” öngörüsüyle hedef fiyatımız 1.60 TL. Bu da yüzde 29 yükselme potansiyeline karşılık geliyor.

Çelebi Hava Servisi: Yaz aylarının gelmesiyle birlikte canlanan sektörlerden biri de ulaştırma. Turizm amaçlı hareketler özellikle hava taşımacılığındaki yolcu sayısını artırıyor. Çelebi, halen 25 havalimanında yerli ve yabancı havayolları ile özel kargo şirketlerine yer hizmetleri ve yakıt ikmali hizmeti veriyor. Artan yolcu trafiğine paralel olarak Çelebi’nin yaz aylarındaki satış gelirleri de artıyor. Buna bağlı olarak kar marjlarında da artış görülüyor. Şirketin iki ve üçüncü çeyrek satışları, yıllık cironun sırasıyla yüzde 29-34’ünü oluşturuyor. Çelebi için 2010 yılı satış geliri tahminimiz 329 milyon TL. İki ve üçüncü çeyrek toplamındaki satış beklentimizse 204 milyon TL. Çelebi Hava Servisi hisseleri için “endeksin üzerinde getiri” öngörüsüyle 21.40 TL hedef fiyat belirledik.*****

Adem ÖZEN / Eti Yatırım Araştırma ve Kurumsal Finansman Yönetmeni
THY YÜZDE 29 YÜKSELİŞ POTANSİYELİ TAŞIYOR

Türk Hava Yolları: Global krizin ardından Avrupa’da yaşanan sorunlara karşı THY’nin son birkaç yıldır yaptığı atılımlar, şirketin bölgede yükselen bir güç olarak ön plana çıkmasını sağladı. Global çapta etkinliğin daha da artırılması için büyüme çalışmaları sürdürülüyor. THY’nin Avrupa’da liderliğe oynaması, doğal olarak yatırımcı grupların da dikkatini çekiyor. Yaz aylarında turizmdeki hareketliliğin artacak olması da şirkete yönelik pozitif bakış açısını sürdürmemizi sağlıyor. THY hisseleri yüzde 29 gibi oldukça yüksek bir prim potansiyeli barındırıyor. Halen piyasa değeri 2.26 milyar dolar olan şirket için hedefimiz 2.92 milyar dolar. Bu doğrultuda hisse için “al” önerisi veriyoruz.

Banvit: Türkiye piliç eti pazarında yüzde 12 paya sahip. Kırmızı ette lider konumda. Yem üretiminde ise üçüncü sırada yer alıyor. Et fiyatlarında son dönemde yaşanan tırmanışa hükümetin önlem almak zorunda kalmasına karşılık; Rusya, Ortadoğu gibi bölgelerden zaman zaman talep yönlü haberler geliyor. Şirketin sektöründeki lider konumu, yeni sipariş, ortaklık gibi beklentiler de Banvit hisselerine pozitif etki yaratıyor. Halen 309 milyon dolardan işlem gören şirket için hedef piyasa değerimiz 349 milyon dolar. Yüzde 13 yükseliş potansiyeli doğrultusunda hisse için “al” önerisi veriyoruz.

Coca-Cola İçecek: Türkiye, Pakistan, Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan, Ürdün, Irak ve Suriye’yi kapsayan oldukça geniş bir coğrafyada faaliyet gösteriyor. 20 fabrikası ve 350 milyon kişiye ulaşan tüketici kitlesiyle tartışmasız piyasanın lideri konumunda. Gazlı içeceklerin yanı sıra meyve suyu, su, enerji içecekleri ve çaydan oluşan ürün portföyüyle yaz mevsiminde yıllık satışlarının yüzde 65-70’ini gerçekleştiriyor. Bulunduğu bölgedeki yatırımlarıyla büyüme çalışmaları, Coca-Cola İçecek’in uzun vadeli hedefleri açısından pozitif bir görüntü ortaya koyuyor. Halen piyasa değeri 2.30 milyar dolar olan şirket için hedefimiz 2.32 milyar dolar. Hisse için “tut” önerisi veriyoruz.