Yaz okulları sayesinde hem eğlenmenin hem de spor yapmanın keyfini çıkaran çocuklar, aynı zamanda sporun yardımlaşma, disiplin, takım ruhu kazandırma gibi sonsuz faydalarını da görüyor. İşte bu noktada önemli olan, çocukların yeteneklerine göre doğru bölümlerin seçilmesi.
Acıbadem Hastanesi Kadıköy Spor Hekimi Uzman Dr. Çağlayan Yergin, ailelerin, çocuklarının hem spor yapıp hem de eğlenebilecekleri, haftalık programlarında birkaç spor dalı bulunan yaz okullarını seçmelerinin uygun olduğunu belirterek, "Çocuk 12 yaşına gelene dek ne kadar değişik spor dalıyla tanışırsa, sevdiği sporu yapma şansı da o kadar fazla olur" diyor.
Çocukların 6 yaşından itibaren yaz okullarına gönderilmesinde bir sakınca bulunmadığını vurgulayan Uzm. Dr. Yergin, "Ancak spora yönlendirmede yaşın, cinsiyetin ve ilgi alanının önemli etkenler olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu konuda çocukları zorlamamak kesinlikle şart. Bununla birlikte, her yaşta her sporun yapılamayacağını akıllardan çıkarmamalı" diye uyarıyor.
Uzm. Dr. Çağlayan Yergin, çocukların iskelet sistemini aşırı zorlayan ağır sporlara erken başlanmasının sakıncalı olduğunu ifade ederek, başlama yaşına göre sporları şöyle sıralıyor:
- 5-6 yaşlarında kas-sinir sistemi gelişimi için yüzme
- 7-8 yaşlarında jimnastik, tenis
- 9-10 yaşlarında voleybol, basketbol, futbol, eskrim
- 11-12 yaşlarında su topu, sürat koşuları
- 12 yaşından itibaren kürek sporu
Yaz okullarında düzenli ve bilinçli olarak yapılan sporun, çocuğun fiziki sağlığı açısından sonsuz yararı olduğuna dikkat çeken Uzman Dr. Yergin, şunları kaydediyor:
"Düzenli sportif aktivite, çocukların dolaşım-solunum sistemi dayanıklılığını arttırmak, kas-sinir koordinasyonu gelişimini sağlamak gibi faydalar sağlıyor. Sporun sosyal açıdan yararları da var. Bir sporu öğrenmek; düşünme, hissetme ve yapma olarak özetleyebileceğimiz aşamalardan oluşur. Bunları yapan çocuk, kendini psikolojik olarak iyi hisseden, güvenli, fiziki görünüşünden memnun ve disiplinli bir birey olmaya adım atar".