ANKARA (İHA) - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti terörle masaya oturtulmuş, terör örgütü devlete şartlar koşmaya, bazı maddeleri dikta etmeye başlamıştır" dedi. Yazıcıoğlu, hükümeti meydana gelen olayları sadece izlemekle suçlayarak, "İtleri salıyorlar, taşları bağlıyorlar. Taşlar bağlı, itler sokaklarda geziyor" ifadesini kullandı.
Yazıcıoğlu, parti binasında düzenlediği basın toplantısında, bölücü terör örgütü militanlarının gerçekleştirdiği olayları değerlendirdi. Yazıcıoğlu, 1.5 saat süren konuşmasında, olay çıkaran teröristbaşı Öcalan sempatizanlarını, Fatih Camii'nde eylem yaparak Atatürk ve Cumhuriyete küfreden yasadışı Hizbu-t Tahrir militanlarıyla olaylara seyirci kalmakla suçladığı hükümeti ağır bir dille eleştirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kürt sorunu" ifadesiyle Türkiye'de terör odaklarının cesaretlendirildiğini ileri süren Yazıcıoğlu, ülkenin bölünmez bütünlüğünün tartışılmaya açıldığı bir dönemin yaşanıldığını kaydetti. Erdoğan'ın sözlerinden sonra Türkiye'nin terörle masaya oturduğunu ve terör örgütünün devlete şartlar koşmaya başladığını öne süren Yazıcıoğlu, "Erdoğan'ın bu sözlerinden sonra, bölücü örgüt, "Başbakan'ın, 'Kürt sorunu vardır' kavramıyla başlattığı açılımı takip etmek için 'Pasif savunmaya geçtik' diyor. Otobüslere doluyor, eşkıya başının paçavra posterleriyle oradan oraya gidiyor, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin idam cezası verdiği katilin hakkını müdafaa etmeye çalışıyorlar, onun cezaevinden çıkarılmasını istiyorlar. Türkiye'de son dönemlerde teröristbaşına destek kampanyaları başlatılırken, iktidar tüm bunlara seyirci kalıyor" diye konuştu.
İstanbul Fatih Camii'nin avlusunda geçtiğimiz hafta Cuma namazı sonrası eylem yapan yasadışı Hizbu-t Tahrir militanlarına sert tepki gösteren Yazıcıoğlu, şunları söyledi:
"Yasadışı bir örgüt Fatih Camii'nin avlusuna kürsü kuruyor, devlete, millete, dine, Cumhuriyete ve tüm mukaddesatımıza hakaret ediyor. Bu terbiyesizler daha sonra hiç bir muameleye maruz kalmadan sözde başlarını emniyetten kaçırıyorlar. Hükümet ve herkes buna 'provokasyon' diyor. Evet bunun adı provokasyon, ama nereden geliyor, kim cesaret veriyor? Fatih Camii'nin avlusunda bunlar yaşanırken, hükümet siz neredeydiniz, ne yaptınız, hangi tedbiri aldınız, gereğini nasıl yaptınız? Tüm bu soruların cevabını millete verin. Bu terbiyesizlere neden seyirci kaldınız? İngiliz maşası, dış odakların İslam coğrafyasında İslam'ı vurmak için oluşturduğu bu paçavralar şimdi yeni dönemde kullanılan argümanlardan birisidir."
Hükümetin, bölücü terör örgütü PKK militanlarının Bozüyük, Diyarbakır, Kızıltepe, İstanbul ve Van'da gerçekleştirdiği eylemlere de müdahale etmemesinin düşündürücü olduğunu belirten Yazıcıoğlu, "Yasadışı örgütün paçavrasını asarak, mahkum edilmiş, beşikteki bebekten, askerine, yaşlısına, kadın ve çocuğa kadar on binlerce insanımızı katletmiş örgütün adına propagandasını yapma hakkı hangi yasamızda var? Ben Sivas'ta bunları söylerken, 'Muhsin Yazıcıoğlu halkı kışkırtıyor' dediler. Ben halkı kışkırtmıyorum, doğruları söylüyorum. Devlet vatandaşının güvenliğini sağlamak zorundadır. Elinde Türk bayrağı olan vatandaşın bulunduğu apartman taş yağmuruna tutuluyorsa herkes oturup düşünmek zorundadır. Hepimiz evimize mi kapanalım? 'Ya devlet başa, ya kuzgun leşe' demişler. Devlet başa geçmezse böyle leş kargaları ortaya çıkar. İktidar sahipleri olaylara meydan vermeden önce tedbir almakla mükelleftir. Tüm millet merak ediyor. Tüm bu gelişmelerden sonra kaç kişi göz altına alındı. 3 Ekim ümitlerini kaybeden iktidar Avrupa Birliği'ne (AB) yeni bahaneler mi oluşturuyor? Tedbir almayarak bilinçli olarak terör örgütünün önünü açmak ve halkın hissiyatının eyleme dönüşmesini mi istiyorlar? Milletin hissiyatlarına tecavüz ediliyor, halk kışkırtılıyor. Beyler titreyin ve kendinize dönün. İtleri salıyorlar, taşları bağlıyorlar. Taşlar bağlı, itler sokaklarda geziyor" açıklamasında bulundu.
Yazıcıoğlu, basın toplantısı sonunda hükümet ve tüm kesimlerin yaşanan olaylardan sonra vatandaşları sağduyuya davet ettiğinin hazırlatılması üzerine, "Vatandaş zaten sağduyulu. Ben asıl hükümeti sağduyuya davet ediyorum" dedi.
Yazıcıoğlu, Talefer'de 500 Türkmen'in öldürülmesine de tepki göstererek, içte ve dışta yaşanan olayların birbirine bağlantılı olduğunu ileri sürdü.
Öte yandan, Memur-Sen'e bağlı Tarım, Orman Çalışanları Birliği Sendikası (Toçbirsen) Başkanı Günay Kaya, Yazıcıoğlu'nu ziyaret ederek, toplu görüşmelerde memurlara verdiği destekten dolayı teşekkür etti.