‘Yazıcıoğlu Ve Özal Dosyaları Kapatılmaya Çalışılıyor’

Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şüpheli ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu’nun 'zehir var ama ölüm...

Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şüpheli ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu’nun 'zehir var ama ölüm için yeterli değil’ tespiti, tartışmaları da beraberinde getirdi. Zira helikopterin düşmesi sonucu 5 arkadaşıyla birlikte hayatını kaybeden BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’ndan alınan kan örneklerinden inceleme yapan Adli Tıp Kurumu'nun raporu da benzer eleştirilere hedef olmuştu.

Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) konuşan Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Selami Ekici, her iki şüpheli ölüm ile ilgili yürütülen soruşturmanın, adli tıp üzerinden kapatılmaya çalışıldığını öne sürdü. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın cenazesi 19 yıl sonra mezarından çıkarılarak, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsinin ardından savcılığa teslim edilen sonuç raporuyla ilgili tartışmalar sürüyor.

Reklam
Reklam

Bu kapsamda 3 yıldır Muhsin Yazıcıoğlu davasını takip eden Gülefer Yazıcıoğlu’nun avukatı Selami Ekici, Özal ile Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümlerinden sonra yaşananlarda ciddi benzerlikler bulunduğunu dile getirdi. Ekici: “Turgut Özal’ın adli tıp raporlarında yer alan ‘zehir var ama ölüm için yeterli değil’ tanımı tam anlamıyla garabet. Ama anlamakta mümkün. Adli Tıpta şunu ifade ediyor: ‘Özal zehirlendi ama biz risk almadığımız için rapora yazmıyoruz’ Raporda zehir var ama zehirlenmedi demek bilimsel olarak bilmem ama hukuken bir geçerliliği yok. Açıkça söylemek gerekirse bu sonuç ile savcılık ne yapsın? Hangi yola başvuracak? Kendinizi savcının yerine koyun. Günlerce beklediğiniz raporun sonucu bu. Adli Tıp bu olayla ilgili değil, geçmişten beri birçok önemli soruşturmalarda benzer raporlar hazırladı. Bu sürpriz bir durumda değil. Adli Tıpta bazı derin yapılanmaların olduğu noktasında ciddi şüpheler bulunuyor. Zaten derin devlet diye bir yapılanma varsa, böyle bir kurumda yapılanmamış olması düşünülemez. Dolayısıyla bu derin yapılanma adli tıp üzerinden geçmişte olduğu gibi gerek Özal, gerek ise Muhsin Yazıcıoğlu dosyalarını kapatmaya çalışıyor diyebiliriz. Ama şu bir gerçek, dosyaları kolay kolay kapatamazlar ve üstünü de örtemezler.” dedi.

Reklam
Reklam

‘ADLİ TIP KENDİSİYLE ÇELİŞİYOR’

Muhsin Yazıcıoğlu soruşturması kapsamında karbonmonoksit meselesinin çözülemediğine değinen Avukat Selami ekici farklı adli tıp kurumlarının yaptığı incelemelerin birbiriyle çeliştiğini belirtti. Ekici, şöyle devam etti: “Yazıcıoğlu dosyasının en şaibeli noktası karbonmonoksit meselesi. Bu nokta hala aydınlanmadı. Kahramanmaraş’ta yapılan otopside hava kazalarında yapılması gereken ilk incelemenin karbonmonoksit olması gerektiği halde, bu inceleme yapılmadı. Bunun üzerine BBP’de otopsiden kısa bir süre sonra karbonmonoksit incelemesi talebinde bulundu. Çukurova Üniversitesi de ölenlerin kanlarında yaptığı inceleme sonucunda ‘karbonmonoksite rastlanmadı’ şeklinde rapor verdi. Devlet Denetleme Kurulu ise İstanbul Adli Tıp’tan inceleme istedi ve olayda hayatlarını kaybedenlerde yüksek oranda karbonmonoksit tespit etti. Daha sonra İstanbul Adli Tıp’ta ‘biz bu incelemeyi 15 ay sonra yaptığımız için karbonmonoksit oranı yüksek çıktı’ dedi. Karşımızda kendisiyle çelişen bir adli tıp var. Şimdi hangisine inanacaksınız? “

Reklam
Reklam

'ÖZAL VE YAZICIOĞLU, SON GÜNLERİNDE KÜRT MESELESİNE ODAKLANMIŞTI'

Turgut Özal ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölmeden önce Kürt meselesine odaklandıklarını işaret eden Avukat Ekici, her iki devlet adamının 1993 yılında yaşanan karanlığın Yazıcıoğlu’nun BBP’yi kurmasıyla başladığını iddia etti. Selami Ekici şu ifadeleri kullandı: “1993 yılı Türkiye için karanlık bir dönem olarak ifade ediliyor. Uğur Mumcu, Eşref Bitlis Turgut Özal, Kazım Çillioğlu’nun ölümü gibi olaylar bu yıllarda gerçekleşmiştir. Bu olayları tetikleyen Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nun Temmuz 1992’de partisinden ayrılarak 1993 yılında Büyük Birlik hareketini kurmasıdır. Bu hareketin kurulması derinlerde bazı olayları tetiklemiştir. Rahmetli Turgut Özal’ın yeni bir oluşumda Muhsin Yazıcıoğlun isimin geçtiği noktasında bazı haberlerin yapılmış olması da bu durumu teyit ediyor. Rahmetli Özal’ın, Kürt sorununu çözeceği için suikaste uğradığı ifade ediliyor. Muhsin Yazıcıoğlu da Ortadoğu ve Kürt meselesinde milletin bekası için bazı çalışmalar yaptığını biliyoruz. Her iki devlet adamı da son zamanlarında Kürt meselesine odaklanmışlardı. Zaten Yazıcıoğlu soruşturması da bu yönüyle devam ediyor.”

Reklam
Reklam

‘TÜRKİYE DERİN YAPILARLA HENÜZ HESAPLAŞMADI’

Gerek Yazıcıoğlu ve gerek ise Özal’ın ölümlerinin çözüldüğünü söyleyen Avukat Selami Ekici, her iki cinayeti de işleyenlerin uluslararası güçler ve onların devletteki bazı işbirlikçi odakları olduğunu öne sürdü. Ekici şunları kaydetti: “Türkiye Cumhurbaşkanı ve en sevilen bir siyasi parti liderine suikast düzenliyor ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti birini 19 yıldır, birini 4 yıldır çözemiyor. Çok beylik bir cevap olacak ama maalesef gerçek bu. Uluslara arası bazı güçler ile devletteki bazı işbirlikçi odaklar bu operasyonları yaptı. Bu odaklar ve güçler çokta bilinmez değiller. Aslında her iki olayda çözülmüş durumdadır. Mesele olayı delillendirip, sorumlulara hak ettikleri cezayı verebilmektir. Bu noktada ise ciddi endişelerimiz bulunuyor. Çünkü bir yandan savcılık delilleri toplamak için uğraşırken, derin yapı delilleri ortadan kaldırmak için uğraşıyor. Türkiye derin yapılar ile hesaplaşmasını tamamladığı gün, gerçekler ortaya çıkacaktır. O yüzden bu olaylar çözülmeden kimse ‘Türkiye derin yapılarla hesaplaştı’ diyemez.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz