"Yazımda Kardeşlik Var" projesi kapanış programı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: - "İnsanlığın tek kurtuluşunun barış dini olan İslam'dan geçtiğini, yeryüzüne ahlakınızla, duruşunuzla, inancınızla, çalışkanlığınızla siz göstereceksiniz" - "En büyük hedefiniz, öğrendiğiniz her bilgiyi, mesleğiniz her ne olursa olsun insanlara faydalı olmak için kullanacaksınız. İnancı sağlam, vatanına, milletine, ezanına, bayrağına bağlı, cesur, öz güveni yüksek ve güzel ahlak sahibi bir nesil olarak; yaşadığınız bölgelerde iyiliği, güzelliği, sevgiyi, barışı, huzuru ve kardeşliği yaymak adına çalışacağınıza biz canı gönülden inanıyoruz" - "Ülkemiz, milletimiz ve geleceğimiz ile ilgili güzel ve umut dolu hayalleriniz olsun. Hep beraber geleceğin daha iyi olması için daha çok çalışalım''

İSTANBUL (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, gençlere "İnsanlığın tek kurtuluşunun barış dini olan İslam'dan geçtiğini, yeryüzüne ahlakınızla, duruşunuzla, inancınızla, çalışkanlığınızla siz göstereceksiniz." diye seslendi.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen ve Doğu ve Güneydoğulu gençlerin ağırlandığı "Yazımda Kardeşlik Var" projesinin kapanış programı, Haliç Kongre Merkezi'nde yapıldı.

Burada konuşan Erbaş, İslamiyet'in ilk emrinin "oku" olduğunu hatırlatarak, öğrencilere bir ay boyunca devam eden yaz kampında, Kur'an-ı Kerim ve temel dini bilgiler dersleri verildiğini anlattı.

Reklam
Reklam

Kültür-sanat etkinlikleri ve sosyal aktivitelerle öğrencilerin kendilerini geliştirme imkanı bulduğunu vurgulayan Erbaş, şöyle devam etti:

''Kültürel ve tarihi mekanlara düzenlenen gezi programlarıyla yaşadığımız toprakların tarihini, kültürünü, medeniyetini yakından tanıma fırsatını yakalamış oldunuz. Eyüp Sultan Camisi'ni ziyaret ettiniz. Mekke'den Medine'ye hicret ettiğinde Peygamberimizi evinde misafir eden Halid bin Zeyd'in, ilerleyen yaşına rağmen Peygamberimizin şehri Medine'den kalkıp, yine Peygamberimizin müjdesine nail olmak için İstanbul'un fethine katıldığını öğrendiniz. Evlatlarının, 'Babacığım kendi ellerinle kendini tehlikeye atma, sen yaşlısın takat getiremezsin.' şeklindeki uyarılarını dikkate almayarak İstanbul önlerine kadar gelerek şehit olduğunu, Ebu Eyüp el-Ensari'nin Eyüp Sultan olduğunu müşahede ettiniz.''

Öğrencilerin kamp süresinde siyer derslerinde Hz. Muhammed Mustafa'nın hayatını okuduğunu dile getiren Erbaş, ''Onun, hayatı boyunca, bütün insanlığın iyiliği için yaptığı çalışmaları, fedakarlıkları gördünüz. Onun ne büyük bir ahlaka sahip olduğunu müşahede ettiniz. Her birinde bizim için nice güzel örneklikler olan onun ashabı ile tanıştınız. Peygamberimizin hicret ederken yol arkadaşlarının en hayırlısı olan Sıddık Ebu Bekir'in, Resulallah'a olan sadakatini yeniden diriltmemiz gerektiğini hissettiniz. Bütün insanların hatta düşmanlarının bile güvenini kazanan Muhammedül-Emin'in yatağına gözünü kırpmadan yatan Hz. Ali timsali bir genç olabilmenin hayalini düşlediniz. Dünyamızın böyle güzel insanlara ihtiyacı olduğunu düşündünüz. Adaletin kendisiyle özdeşleştiği Ömerlerin hakim olduğu bir dünya hayal ettiniz.'' değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

- ''İnsanlığın tek kurtuluşu İslam''

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, insanlığın tek kurtuluşunun barış dini olan İslam'dan geçtiğini işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürüd:

''Bunu yeryüzüne ahlakınızla, duruşunuzla, inancınızla, çalışkanlığınızla siz göstereceksiniz. Çanakkale Şehitliği ziyaretinizde, yaşadığınız şehirlerden bu vatanı müdafaa etmek için gelen dedelerinizin kabirlerini gördüğünüzde duygu dolu anlar yaşadınız. Asırlarca bu topraklarda Türk, Kürt, Arap, Acem ecdadımızın barış ve kardeşlik içerisinde huzurla yaşayarak, bu cennet vatanımıza sahip çıktığını yakından gördünüz. Sizler; inancı, vatanı, mukaddesatı, değerleri uğruna, Çanakkale’den Kahramanmaraş'a, Sakarya'dan Sarıkamış'a tarihin en büyük destanlarından birini yazan milletimizin, yüreğindeki inancın, mücadele ruhunun, azminin, duasının, umudunun, gelecek heyecanının temsilcisi gençlersiniz. Sizler; hayatın ve varoluşun gayesini idrak eden, kendine, topluma, çevreye ve Rabb'ine karşı sorumluluklarının farkında olan, bütün insanlığın huzur ve güvenini isteyen gençlersiniz. Sizler; can taşıyan bütün varlıklara karşı merhamet hissiyle, eşyaya karşı estetik kaygısıyla, çevreye karşı koruma duygusuyla yaklaşabilen gençlersiniz. Sizler; büyük idealleri olan ama bu ideallerin peşinde koşarken başkalarının haklarını, zarafeti ve saygıyı asla ihmal etmeyen büyük bir ideal ve ahlaka sahip gençlersiniz. Sizler; sevgi ve kardeşliği temel değer bilen, güven veren, güvenilen, şiddetin ve anarşinin uzağında, zulmün karşısında mazlumun yanında, 'Gencin süsü güzel ahlaktır.' prensibini ilke edinen güzide gençlersiniz. Sizler; milletimiz için, bazen Asım'ın nesli, bazen Büyük Doğu nesli ama her daim bir ahlak ve maneviyat neslisiniz."

Reklam
Reklam

- "İnancını kaybedenler varlıklarını da kaybeder"

İnanç, kültür, coğrafya ve tarihin milleti millet yapan, ayakta tutan, geleceğe taşıyan asli değerler olduğunun altını çizen Erbaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tarihten de açıkça görüyoruz ki; inancını kaybedenler varlığını da kaybediyor. Kültürünü kaybedenler kimliğini de kaybediyor; tarihini kaybedenler hafızasını da coğrafyasını da kaybediyor. Bizler; hep beraber yedi kıtaya ilim, hikmet, sevgi muhabbet, taşıyan bir tarihin ve medeniyetin mensuplarıyız. Bunun için geleceği inşa edecek nesil olarak sizlerin, zihniniz bilgiyle, yüreğiniz inançla dolu olacak. En büyük hedefiniz, öğrendiğiniz her bilgiyi, mesleğiniz her ne olursa olsun insanlara faydalı olmak için kullanacaksınız. İnancı sağlam, vatanına, milletine, ezanına, bayrağına bağlı, cesur, öz güveni yüksek ve güzel ahlak sahibi bir nesil olarak; yaşadığınız bölgelerde iyiliği, güzelliği, sevgiyi, barışı, huzuru ve kardeşliği yaymak adına çalışacağınıza biz canı gönülden inanıyoruz. Zira bizler öyle güzel bir inanca sahibiz ki yüce dinimiz İslam; dili, ırkı, rengi ne olursa olsun bizi kardeş yapıyor ve bize birbirimizi sevmeyi emrediyor."
\

Reklam
Reklam

- "Gençlerin gözlerinde heyecan görüyorum"

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, gençlerin her birinin gözlerine baktığında orada dini, vatanı, milleti, devleti için çalışacak, Allah'ın razı olacağı güzel işler yapacak azim ve heyecanı gördüğünü vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Cennet vatanımızın farklı köşelerini yakından görmek, ilim irfanla zihin ve gönül dünyamızı aydınlatmak adına katıldığınız bu kamp, birçok tecrübeyi ve heyecanı da size yaşatmış oldu. Farklı şehirler gezdiniz, oralardaki kardeşlerinizle tanıştınız, kaynaştınız, yeni arkadaşlar edindiniz ve daha birçok güzellikler yaşadınız. Yaşadığınız güzellikleri, edindiğiniz dostlukları devam ettiriniz. Ülkemiz, milletimiz ve geleceğimiz ile ilgili güzel ve umut dolu hayalleriniz olsun. Hep beraber geleceğin daha iyi olması için daha çok çalışalım. Evlerinize dönüyorsunuz; ailelerinize, arkadaşlarınıza bizden selam götürün. Allah yardımcınız olsun. Allah sizlere salih amellerle dolu hayırlı bir ömür yaşamayı nasip etsin."

Reklam
Reklam

Öğrenciler yazdıkları mektupları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a iletmesi için Ali Erbaş'a teslim etti.