Yedek Subayın, Fransızca Notlarından Çanakkale Savaşı

MEHMET BAYER - Çanakkale cephesinde, 18 Mart 1915'te Kilitbahir Goncasuyu Telsiz Telgraf Telefon İstasyon Merkezi'nde yedek subay olarak görev

MEHMET BAYER - Çanakkale cephesinde, 18 Mart 1915'te Kilitbahir Goncasuyu Telsiz Telgraf Telefon İstasyon Merkezi'nde yedek subay olarak görev yapan elektrik mühendisi Tevfik Rıza Bey'in, sansüre takılmamak için Fransızca kaleme aldığı, eşine yazdığı mektuplar ve o günü anlattığı notlar, savaşta yaşananları tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ateş açıyorlar. Bir mermi ikinci havan topunun üstüne düşüyor. Mecidiye'nin yakınına sayısız mermi düşüyor. İkinci topun zarar görmesinden endişeleniyorum. Saat 12.00 - Korkunç bir patlama. 3 mermi arka arkaya Çimenlik mevkisine düşüyor. Levazım deposu ateş alıyor. Beyaz bir duman yükseliyor. Çanakkale'yi ateş sarıyor. Rum mahallesi yanıyor. Saat 13.00 - Şimdilik 10 civarındalar. Yangın korkunç. 3'üncü mermi yanımıza düşüyor. Küçük bir parçası yanıma düşüyor. Elimi sıyırıyor. Hareket etmiyorum. Neye yarar ki... Olduğum yerde kalıyorum, korkmuyorum. Diğerleri kaçıp fare gibi saklanıyorlar. Bu esnada 10 kadar topçu koşarak yanımıza geliyor... Geri dönüyorlar. Korkunç bir an. Saat 13.35 - Allah'ım bu ne böyle? Bir gemi ateş alıyor. Batıyor. İki mermi isabet etti ufak bir patlama. Diğer yüzlercesinin arasında fark edilmiyor. Gemi mayına çarpıyor. Titanic'in buz dağlarına çarpması misali, 16 bin tonluk koskoca gemi sulara gömülüyor. Önce burnu batıyor. Sonra kıç kısmı su yüzüne çıkıyor ve suya gömülüyor. Küçük siyah bir noktayken kısa sürede tamamen suya gömülüyor. Deniz avını yutuyor. Saat 14.30 - Hala korkunç duman her yeri kaplıyor. Duman, her taraf duman, zemin dumanlarla kaplı fakat öldürücü duman bize ne kadar hoş geliyor. Onun nefis bahar çiçeklerini, havasını koklarken bilmem ne leziz bir şey duyuyor idik. Düşman bizi görüyor. Birbirini takip eden mermiler yakınımıza düşüyor. Biri makinelerin bulunduğu yere, diğeri benim 10 adım ilerime. Oh, evet, o. Benim koruyucu meleğim beni koruyor. Taşlar üstüme geliyor, büyük bir parça ayaklarımın dibine düşüyor. Saat 15.00 - Şimdi kruvazörlerin sayısı 11 oldu. Korkunç şekilde ateş açıyorlar. Mecidiyede'deki ikinci ve dördüncü top şu an için çalışmıyor. Diğer ikisi ateşe devam ediyorlar. Dardanos'tan ateş edilmiyor. Yoksa teslim mi oldu? Genel karargah telefon bağlantısı yapılamıyor. Zira bir havan topu isabet etti. Rum Mahallesi yanıyor. Kilitbahir'deki Namazgah da yanıyor. Saat 16.00 - Telefon geldi. Boğaz girişinde yara almış bir gemi batıyor. Bu ikinci oluyor. Dardanos sessizliğini koruyor. Mecidiye sert darbeler alıyor. Kilitbahir ateş içinde, yanıyor. Saat 17.00 - Mecidiye gemilerden birine mermi atıyor. İki bacasından beyaz bir duman yükseliyor. Duruyor. Torpidolar imdadına yetişiyorlar. Çok ciddi bir şey olmalı. Giderken mermilere hedef oluyor. Haydi, iyi şanslar. Şimdilik 8 tane kaldılar. Ateş yavaşlamış gözüküyor. Şimdi herkes dışarı çıkıp olanları seyrediyor, korkaklar bile... Düşman fazla direneceğe benzemiyor. Saat 17.30 - Düşman bizim bataryaları yoğun ateşe tutuyor. 4'üncü Alay Komutanı Kemal Bey, Müstahkem Mevki Komutanlığına bir not gönderiyor; 'Mecidiye mevkisinde 10 kadar şehit askerle 15 kadar mecruh vardır. Toplarda bir şey yoktur. Cephaneler yakılmıştır. Hamidiye'de bir topun tekerleği kırılmış ve diğer topun da mataforası kırılmıştır. Namazgah'da 21 santimetrelik top sakatlanmıştır.' Saat 18.00 - Görünürde 3-4 gemiden başka gemi kalmadı. Yara almış bir gemi hareketsiz duruyor. Müstahkem Mevki Komutanı, Mecidiye'nin ateş açması için emir veriyor. İşte iki patlama oluyor. Biri geminin biraz uzağına, diğeri yakınına geliyor. 3'üncü mermi ise gemiye isabet ediyor. Bravo Mecidiye. Patlamalar art arda gemiyi hedefliyor. Namazgah da ateş açıyor ve kahraman Dardanos mücadelede yerini alıyor. Saat 19.30 - Karşıda, Tatar Karargahı yanıyor. Bana 'Quo-Vadis'i anımsatıyor. Neron da böyle bir manzara karşısında mutlu olmuştu. İki şehir alevler içinde bir görünümde yanıyor. Her şey normale döndü. Sanki ölümcül bir gün geçirmemiş gibiyiz. Eğer camlar kırılmamış, etrafta delikler açılmamış olsa, odamıza 15 adım kala bu manzara gerçekleşmese evet, her şey normal denilecek. Saat 23.00 - Yangın Çanakkale'de son buldu. Kilitbahir hala yanıyor ama şiddetini kaybetti. Bu kabusu ve her şeyi bitirip dinlenmeye çekiliyoruz."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz