YEDİĞİ DAYAKLA GÖZLERİ KÖR OLDU

Annesi tarafından dövülen 15 aylık Sevinç Baylan'ın, iki gözünün birden kör olduğu bildirildi. Muğla'nın Kavaklıdere İlçesi'ne bağlı Çamlıbel Beldesi'nde, geçen Kasım ayında ziyarete gelen dedesi tarafından vücudundaki morluklar fark edilen ve kaldırıldığı hastanede beyin travması geçirdiği belirlenen 15 aylık Sevinç Baylan'ın, iki gözünün birden kör olduğu bildirildi. Minik Sevinç, yoğun bakım ünitesindeki tedavisinin ardından, devlet korumasına alındı. Çiftçi Tahsin Baylan (59), 25 Kasım 2009 tarihinde, torunu Erdem (3) ve Sevinç Baylan'ı (15 aylık) sevmek için oğlu Ergün Baylan'ın Çamlıbel Beldesi'ndeki evine gitti. Annesinin kucağındaki torunu Sevinç'in vücudunda morluklar fark eden Tahsin Baylan, torununu hemen Çamlıbel Sağlık Ocağı'na götürdü. Minik kız, ilk müdahalenin ardından ambulansla Yatağan Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Durumu ağır olduğu belirlenen minik Sevinç, buradan da Muğla Devlet Hastanesi'ne götürüldü.
**DAYAKTAN BEYİN TRAVMASI GEÇİRDİ**
Annesi tarafından dövüldüğü iddia edilen minik kız, beyin travması geçirdiği belirlenince yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı. Annesi Feriştah Baylan (27) ise polisteki ifadesinde, minik kızın 3 yaşındaki ağabeyi Erdem tarafından kıskançlık nedeniyle dövüldüğünü ileri sürdü. Minik Sevinç'in tedavisinin 10'uncu gününde başına aldığı darbeler nedeniyle iki gözününde kör olduğu anlaşıldı. Hastanedeki tedavisi tamamlanan talihsiz kız ailesinden alınarak, geçen Cuma günü Muğla Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Çocuk Esirgeme Kurumu'na yerleştirildi. Muğla Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hüseyin Alpaslan, Sevinç bebeğin artık kendilerinin gözetiminde olduğunu ve tedavisine yuvada devam edildiğini söyledi. Öte yandan psikolojik sorunları olduğu belirlenen anne Feriştah Baylan'ın da iki haftada bir İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye gönderildiği kaydedildi.
**EŞİNİ SAVUNMUŞTU**
Baba Ergün Baylan (31) da polisteki ifadesinde, eşinin bugüne kadar çocuklarını dövdüğüne tanık olmadığını belirterek, “6 ay önce oğlum Erdem kıskanarak, kızımın başına televizyon kumandasıyla vurdu, yüzü morardı. Hastaneye götürdük. Doktorlar, eşimi suçladı. Hakkında dava açıldı. Dava halen sürüyor. Eşimin anlattığına göre yine oğlum kıskançlık nedeniyle kardeşini dövmüş” dedi. Öte yandan, komşuları ve Çamlıbel Sağlık Ocağı personelinin, anne Feriştah B.'nin ikinci çocuğu Sevinç'i kabullenemediği için sürekli dövüp, hırpaladığı iddiasıyla daha önce jandarma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne bir çok kez şikayette bulunduğu ortaya çıkmıştı.

İstanbul'dan gözündeki rahatsızlığı nedeniyle Zonguldak'a gelen Ali Osman Tunca, hastaneye 40 metre mesafede ölü bulundu.

Reklam
Reklam

İstanbul'da oğlu Aydın Tunca ile birlikte oturan Ali Osman Tunca, gözündeki rahatsızlığı nedeniyle kontrol amacıyla Zonguldak'a geldi. İstanbul-Zonguldak karayolu üzerinde bulunan Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yol ayrımında inen Ali Osman Tunca, yaklaşık 120 metrelik rampa yolu yürümeye başladı.

Yaklaşık 80 metre yürüyen Tunca, son 40 metrelik yolda yere oturdu. Hastaneyi görebilen noktada oturan Tunca, bir daha ayağa kalkamadı. Görev değişimi için hastaneye gelen polisler tarafından bulunan Tunca'ya hastane sağlık görevlileri tarafından ilk müdahale yapıldı. Öldüğü anlaşılan Tunca, hastane ambulansına bindirilerek hastanenin morguna götürüldü.

İstanbul'daki oğlu Aydın'ın Zonguldak'ta bulunan kardeşi Engin'i aradığı, Engin'in de babasını bulamaması üzerine sorduğu güvenlik görevlisinden acı haberi aldığı belirtildi. Babasının cesedi başına gelen Engin Tunca sinir krizleri geçirdi.

Kronik, kalp, şeker ve tansiyon hastalıklarının da bulunduğu öğrenilen Ali Osman Tunca'nın kesin ölüm nedeni belirlenemedi. Geçirdiği rahatsızlığın ardından oturduğu yerde donmuş olabileceği ihtimali üzerinde de duruldu. Yapılacak otopsinin ardından kesin ölüm nedeninin belirleneceği belirtildi.

Reklam
Reklam

Okan Bayülgen, internette kendi adını kullanan bir kişinin, genç bir kızı 6 ay boyunca anadan doğma görüntülediğini söyledi.

Kanal D’deki “Medya Kralı” programında internette kendi adını kullanan kişilerden dert yanan Okan Bayülgen, yıllar önce başından geçen bir olayı ilk kez açıkladı: “10 küsur sene önce başıma gelen bir olay var.

Bu ICQ’lar filan vardı. Bir gün e-mail’ime bir tane mail geldi. Bir fotoğraf. Fotoğraf açıldı, böyle çırılçıplak bir kız. Bilgisayar kamerasına çıplak, anadan doğma poz vermiş ve bana diyor ki: ’Sevgilim en beğendiğin fotoğraflarımdan birini gönderiyorum. Beni unuttun mu?’diye. Meğerse ICQ’dan biri Okan Bayülgen diye 6 aydır soyuyormuş kızı işyerinde. Kız gayet edepli bir kız, çırılçıplak, edepsiz olmuş. Sonra bütün fotoğrafları bana gönderdi, ’En çok siz hakediyorsunuz’ diye.”


Arkadaş ortamında tanıştığı evli âşığından zulüm gören genç kız, Köşk’ten yardım istedi. Gül, kız ve ailesini korumaya aldırdı

İstanbul’da F.İ.’ye aşık olduktan sonra hayatı alt üst olan F.Ü. isimli genç kız Çankaya Köşkü’ne mektup yazıp Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den yardımistedi. Habertürk'ün haberine göre F.Ü. “Değerli Abdullah abiciğim” diye başladığı mektubunda F.İ.’nin evli olduğunu kendisinden gizlediğini, ayrılmak istediğinde şiddetemaruz kaldığını yazdı. Genç kız F.İ.’nin kendisini uyuşturucuya alıştırdığını, binlerce liralık çek-senet imzalattırdığını ve esrar içirdikten sonra uygunsuz görüntülerini çektiğini öne sürdü. Başına gelenleri öğrenen ailesinden yardım göremediğini ve çaresiz kaldığını yazan F.Ü. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den kendisine yardımcı olmasını istedi.

Reklam
Reklam

‘RESİMLERİMİ ÇEKTİ’

F.Ü. “Dizüstü bilgisayarına baktığımda, esrar alıp sarhoşken yatakta fotoğraflarımı çekmiş olduğunu gördüm. Meğer bunları internette yayımlamak için hazırlamış. Bilgisayar çalınır diye denize attım. Etrafımdaki herkesi psikopatlığıyla korkutarak sindirdi. Sizden abilik ve babalık bekliyorum” sözleriyle mektubunu noktaladı.

‘SAHİP ÇIKIN’

Cumhurbaşkanı Gül de genç kızın çaresizliği karşısında duyarsız kalmadı. Gül, Genel Sekreter Yardımcısı Fahri Kuz aracılığıyla İstanbul Valiliği’ne talimat verdi. Tehdit ve taciz edilen genç kızın Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na da suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatan Köşk, can güvenliği endişesi taşıdığı gerekçesiyle genç kıza ve ailesine sahip çıkılmasını istedi. İstanbul Valiliği de köşkün bu uyarısı üzerine, genç kızı ve ailesini korumaya aldı.

İŞTE O MEKTUP

“Sayın Abdullah Gül, değerli abiciğim... 3 yıl önce bir arkadaş ortamında F.İ. ile tanıştım. Tam evlenmek üzereyken, evli olduğunu öğrendim. Bırakmak istedim, ‘beni bırakma’ diye yalvardı. Kafam karıştı. Kafama takılan soruların cevabını bulmak için aynı eve taşındık. Bana, ‘çek bir kere zararı olmaz’ diye esrar içiriyordu. Daha sonra beni dövmeye başladı. İhbar edeceğimi anlayınca, beni yolda araçtan attı. Jandarmaya sığındım. Bir çek davası ve benim jandarmadaki şikayetim birleşince tutuklandı. Kurtuldum derken de bir yandan da üzülüyordum. İyi de olsa kötü de olsa bir insan diye. Görüş günlerinde yalnız bırakmıyordum. Yüz yüze görüş günlerinin birinde, bir avukata 15 bin TL borcu olduğunu söyleyip ödememi istedi. 2.5 bin TL nakit ödedim, 12.5 bin TL de senet imzaladım. 12 bin liralık senete de haciz geldi. Cezaevindeyken ben de kalan cep telefonu ve dizüstü bilgisayarına baktığımda ise esrar alıp sarhoşken yatakta çektiği kendi resimlerimi gördüm. Meğer bunları internette yayımlamak için hazırlamış. Telefon ve bilgisayar evimizden çalınır diye denize attım. Aklımı toparlayamıyorum. O, etrafımdaki herkesi psikopatlığıyla korkutarak sindirdi. Sizden abilik ve babalık bekliyorum.”

Reklam
Reklam

Karabük'te araç meselesi nedeniyle çıkan tartışmada bir kişi silahlı saldırı sonucu ağır yaralandı.

Karabük'te önceki gün jandarma ekipleri tarafından trafik uygulamasında durdurulan 07 GF 633 plakalı BMW X5 marka cipin, kayıtlarda fes edilen bir şirkete ait olduğu öğrenildi. Jandarmanın aracı bağlayıp yediemine teslim etmesi nedeniyle fes edilen şirketin ortakları olan Alaattin Hızarcı ve Ali Rıza Karagöl arasında araç nedeniyle tartışma çıktı.

Olayların üzerine bugün Ankara'dan gelen Ali Rıza Karagöl, yedieminden aracı teslim aldı. Karagöl ve yanındaki Mustafa A. araca benzin almak için bir benzin istasyonuna girdi. Bu sırada istasyona gelen, aralarında Alaattin Hızarcı'nın da bulunduğu dört şahıs, silah zoruyla Ali Rıza Karagöl ve Mustafa A.'yı Bulak köyü mevkiine getirdi.

Yol üzerinde başlayan tartışma nedeniyle Alaattin Hızarcı, aracın içerisine arka kapıdan doğru üç el ateş etti. Mermilerden biri arka camdan, diğeri ise arka kapıdan girdi. Mermilerden biri şoför koltuğunda oturan Ali Rıza Karagöl'ün sağ ayağını delip şoför kapısından çıktı.

Reklam
Reklam

Silahlı saldırıda ağır yaralanan Karagöl, 112 Ambulansı tarafından Karabük Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Alaattin Hızarcı ise beraberindeki şahıslarla birlikte olay yerinden firar etti. Polis ve jandarma, olayla ilgili bölgede soruşturma yaparak olaya karışan şahısları arıyor.


Gaziantep'te bir kişi, henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı tabanca ile eşinin kafasına ateş ederek öldürdü.

Cumhuriyet Mahallesi 23 Nolu Sokak'ta meydana gelen olayda, U.A. henüz belirlenemeyen bir sebeple tartıştığı eşi Emine A.'nın (34) kafasına tabanca ile ateş etti.

Emine A. olay yerinde hayatını kaybederken, U.A. ise kayıplara karıştı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis, çevrede geniş güvenlik önlemi alarak araştırma ve incelemede bulundu. Olay yerindeki incelemenin ardından Emine A.'nın cesedi, otopsi yapılmak üzere Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, firari şüpheli U.A.'nın yakalanması için çalışma başlatırken, olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.

Reklam
Reklam

Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde, taksi durağında oturan gece bekçisine adres soran kimliği belirsiz kişi, taksici sandığı bekçiyi "Hepiniz aynısınız" diyerek silahla yaraladı.

Esenevler Mahallesi Erikli Caddesi'nde bulunan bir inşaat firmasında gece bekçisi olarak çalışan Zafer Ş. (47), iş yerinin yakınlarında bulunan taksi durağında oturarak arkadaşları ile sohbet etmeye başladı.

Bu sırada gri renkli bir kamyonet ile durağa gelen bir kişi, yanına çağırarak adres sorduğu gece bekçisine, henüz bilinmeyen nedenle “Hepiniz aynısınız, hepinizden nefret ediyorum” diyerek ateş etti.

Zafer Ş, duraktaki arkadaşları tarafından taksiyle Şevket Yılmaz Devlet Hastanesine kaldırılırken, zanlı olay yerinden kaçtı.

Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.


Fatih'te ahşap bir binada çıkan yangında, ev sahibi Mehmet Özneyiş'i yanmaktan çevredeki esnaflar kurtardı. Çocuklara sürekli fındık dağıttığı için 'Fındık Dede' olarak bilinen Özneyiş, uzun süre ambulans bekledikten sonra hastaneye götürülebildi.

Veledi Karabaş Mahallesi Gaye Sokak'ta bulunan iki katlı ahşap binada öğle saatlerinde yangın çıktı. Henüz belirlenemeyen bir nedenle başlayan yangın kısa sürede büyüdü. Çevredeki vatandaşlar evde Mehmet Özneyiş isimli yaşlı şahsın tek kaldığını bildiği için büyük panik yaşadı. Yaşlı adamın dışarı çıkmaması üzerine iki esnaf kendi hayatlarını tehlikeye atarak içeri girdi. Üst katta yerde yaralı halde yatan Özneyiş'i sırtlayan gençler, yaşlı adamı dışarı taşıdı. Elinde ve vücudunun değişik yerlerinde yanıklar oluşan Özneyiş, güçlükle nefes almaya çalıştı. Olay yerine ambulans çağrılırken, itfaiye kısa sürede yangını söndürdü. Mahalleliler ambulansın uzun süre gelmemesine tepki gösterdi. Özneyiş'in suratına itfaiyeciler tarafından su çarpılarak kendisine getirilmeye çalışıldı.

Reklam
Reklam

Sağlık görevlileri yaklaşık 20 dakika sonra adresi bulabildi. Hızlı bir şekilde sedyeye konulan Özneyiş ambulansla hastaneye kaldırıldı. Özneyiş'i kurtaran gençler, "Yangını görünce içeri girdik. Yerde yatıyordu. Hemen dışarı çıkardık." sözleriyle olay anını aktardı.

Bu arada mahalledeki çocuklar, Özneyiş'in evinin yanmasından ve yaralanmasından dolayı büyük üzüntü duydu. Özneyiş'e 'Fındık dede' diye hitap eden çocuklar, "Biz onu çok seviyorduk. Fındık dağıtıp dondurma ısmarlardı. İnşallah bir şey olmaz." diye konuştu.


İzmir'in Bornova ilçesindeki bir müzikholde çıkan tartışma büyüyürek kavgaya dönüştü. Silahların da kullanıldığı kavga sırasında, 1'i kadın 3 kişi silahla çeşitli yerlerinden yaralandı.

[**

**](http://video.mynet.com/habervideo/Izmirde-silahlar-konustu/452566/)

Vurulan kadının olay esnasında yoldan geçtiği iddia edilirken yaralılar hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Olaya karışan kişilerin yakalanması için geniş çaplı araştırma başlatıldı.

Reklam
Reklam

Silahların konuştuğu olay, Bornova 789 sokak numara 6'daki Mercan Pub isimli işyerinde gece saat 00.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Yücel Ülgün'ün işlettiği bara müşteri olarak gelen Emrullah Öndeş (22) ve Mehmet Tahir Duruşkan (25) ile birahanede çalışanlar arasında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Öndeş diz kapağından, cezaevinden yeni çıktığı öğrenilen Duruşkan ise sağ baldırından silahla yaralandı. Polise verdiği ifadesinde olay anında yoldan geçtiğini söyleyen Nurşah Ok (18) ise sol kalça ve sağ kalçasına isabet eden 2 saçma ile yaralandı. Yaralılardan Öndeş ambulans ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne, Duruşkan ve Ok ise Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Bar işletmecisinin yakını olduğu iddia edilen Ö.Ü. (44), olayla ilgili olarak gözaltına alındı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, polis olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.


Bursa'nın İnegöl ilçesinde yatak odalarına kap içinde koydukları odun kömürüyle ısınmaya çalışan çift, zehirlenerek öldü.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, ilçe merkezine 8 kilometre uzakta, dağlık bölgede bulunan Dömez köyünde karbonmonoksitten zehirlenme ihbarı üzerine 112 Acil Servis ekipleri yola çıktı.

İnegöl-Dömez yolunda kar kalınlığının 30 santimetreyi bulması nedeniyle sağlık ekipleri, gazeteciler ve güvenlik güçleri, yaklaşık yarım saat mahsur kaldı.

İnegöl'den gönderilen kepçe ve köylülerin yardımıyla köye ulaşan ekipler, Şevket (45) ve Naile Buyruk (38) çiftini yatak odasında ölü buldu.

Çiftin, gece üşümemek için salonda yanan odun sobasından çıkardıkları kömürü, bir kap içinde yatak odasına koyarak uyudukları öğrenildi.

Buyruk çiftinin, gece salonda yatan ve sabah kalktıklarında anne ve babalarını cansız bulan 3 çocuğu ise büyük şok yaşıyor.


Hakkını aramak için gittiği kaymakamlıkta ’Mesai kaçta başlıyor’ diye sorduğu polisle tartıştığı için kendisine 140 TL para cezası kesilen üniversiteli kız hukuk mücadelesini kazandı.

Kültür Üniversitesi öğrencisi Esra Akgün, cep telefonunun bozulmasını şikayet etmek amacıyla Tüketici Mahkemesi’ne başvuru için 13 Nisan 2009’da Sarıyer Kaymakamlığı’na gitti. İddialara göre Esra, polis B.S.’ye, kaymakamlığın kaçta açıldığını sordu. Aldığı yanıt, “Okuma yazman varsa kapıdaki yazıyı görürsün” oldu. Esra bundan sonrasını şöyle anlattı: “Polise ’Okumam yazmam var. İçeride insanlar olduğunu görünce sorma gereği duydum’ dedim. Bana, ’Çık dışarı’ dedi. ’Sizinle düzgün konuşuyorum, siz de benimle düzgün konuşun’ dedim. Beni iterek dışarı çıkardı ve suratıma kapıyı kapadı. Mesai başlayınca içeri girdim. Çıkışta kimliğimi istedi ve yarı camekanlı bir odayı gösterip, ’Gir içeri ’ dedi. İçeri girince de oturmamı söyledi. Oturmayınca bir kez daha itti.” Polisin kadın meslektaşını çağırıp hakkında tutanak tutturduğunu ileri süren üniversiteli kız şöyle devam etti: “Sonra yakındaki karakola gittik. Polis, kapıyı kapatıp amiriyle konuştu. Amir bana ’Neden saygısızlık yapıyorsun. Neden kapıdaki yazıyı görmedin’ diye azarladı. Sınavım olduğunu ve geç kaldığımı söyledim. ’Sınavın varsa neden kaymakamlığa geliyorsun’ diye çıkıştı.” Sarıyer Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvuran Esra, hakkında düzenlenen tutanağın, “haksız ve yasaya aykırı” olduğunu belirtti. Mahkeme, idari yaptırım cezasının yasaya aykırı olduğuna karar verdi, 140 TL’lik ceza iptal edildi.

‘SUÇLU DEĞİLDİM HAKKIMI ARADIM’

Devlet dairesinde yaşadıkları sonucu hakkını mahkemede arayıp kazanan üniversiteli Esra, “Olayda herhangi bir kusurum yoktu. Bunu ispatladım” diye konuştu.


Rapor alıp okula gelmeyen ögrencilerini sıra dayağına çeken okul Müdürü C.A "Ögrencilerin de, durumlarını cep telefonuyla bildirdiğim velilerin de kayıtsızlığına öfkelendiğim için böyle oldu"dedi.

[**

**](https://www.mynet.com/once-dayak-sonra-karne-2690074-myvideo)

Kayseri'nin Develi İlçesi'ndeki Necmiye Mustafa Maşlak Sağlık Meslek Lisesi'nde sömestr öncesi , bahçede rapor alıp okula gelmeyen ögrencilerini sıra dayağına çeken okul Müdürü C.A " Yılların, onlarca ödül almış eğitimcisiyim. Ögrencilerin de, durumlarını cep telefonuyla bildirdiğim velilerin de kayıtsızlığına öfkelendiğim için böyle oldu"dedi.

iddiaya göre tatil öncesi bir hafta rapor alıp, derslere girmediler. Öğrenciler karnelerin dağıtıldığı Cuma günü iddiaya göre Okul Müdürü C.A. tarafından öğle tatilinde bahçeye çıkartılarak öğrenci deyimiyle sıra dayağına çekildi. Okuldaki öğrenciler tarafından cep telefonu ile çekilen görüntüde bahçede tek sıraya dizilmiş kız ve erkek öğrencilerin açtıkları avuçlarına okul müdürünün sopayla vurduğu izlendi. Okul öğrencileri ise eli sopalı müdürün bu görüntülerini medya kuruluşlarına dağıtarak, "Okul müdürü bazen odasına da çağırıp öğrenci arkadaşlarımızı dövüyor. Dayak sahnelerini de güvenlik kamerasından siliyordu" iddiasında bulmuşlardı.


Atatürk Havalimanı'nda bir kişi, yurda kaçak yollarla sokmaya çalıştığı cep telefonu ve parfümlerle birlikte yakalandı.

POLİSLERİ BİLE ŞAŞIRTAN KAÇAKÇI

50 cep telefonu ve parfümleri, vücudunun çeşitli yerlerine saran şahıs, polisleri bile şaşırttı.

Emirates Havayolları'nın tarifeli uçağı ile Dubai'den İstanbul'a gelen 47 yaşındaki Hüseyin Yılmaz, Atatürk Havalimanı'ndaki ilginç tavırlarıyla polisin dikkatini çekti.

Vücudunun ilginçliğiyle de dikkat çeken Yılmaz'ın çantasında şüphe üzerine yapılan aramada herhangi bir şeye rastlanmadı. Bunun üzerine polis, Hüseyin Yılmaz'ın üzerini aradı. Şahsın üst aramasında, vücudunun çeşitli yerlerine sarılmış 50 adet cep telefonu ve parfümler bulundu. Gözaltına alınan Yılmaz, sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi.


Bayrampaşa'da içtiği soda yüzünden hastanelik olan şahsın ölümüne sodadaki yüzde 14 oranındaki tuz ruhunun yol açtığı belirlendi.

İşçi emeklisi Muammer Tekin, geçen sene akşam yemeğinden sonra marketten aldığı bir meyveli sodayı içti.

Maden suyunu içtikten sonra “İçim eriyor” diye feryat eden ve acı içinde kıvranmaya başlayan Tekin, ailesi tarafından hastaneye kaldırıldı. Ameliyatla midesi, 12 parmak bağırsağı ve yemek borusunun bir kısmı alınan Muammer Tekin, bir hafta sonra da yaşamını yitirdi.

ADLI TIP RAPORU ŞOK ETTİ

Babasının ölümünün ardından hukuk mücadelesi başlatan Sinem Tekin'in suç duyurusu üzerine Eyüp Cumhuriyet Savcılığı soruşturma açtı. Savcılık, Tekin'in içtiği ve aynı anda marketten aldığı diğer maden suyu şişelerini, incelenmesi için Adlı Tıp Kurumu'na gönderdi. İncelemeyi tamamlayan kurumdan şoke edici bir rapor geldi.

Maden suyu şişesinde kalan 80 mililitre sıvının yüzde 14'ünün halk arasında 'tuz ruhu' olarak bilinen 'hidroklorik asit' olduğu belirlendi. Savcılık maden suyunu üreten firmanın yönetim kurulu başkanı ve üretim koordinatörü hakkında "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.


Ankara'nın Mamak ilçesinde kar yağışı ve buzlanma nedeniyle kayganlaşan yolda virajı alamayan otomobil, yokuşun altında bulunan gecekondunun bahçesine uçtu. Kazada 4'ü ağır 5 kişi yaralanırken, aracın gecekonduya düşmemesi muhtemel bir faciayı önledi.

[**

**](http://video.mynet.com/habervideo/Kayan-arac-bahceye-uctu/452568/)

Mamak'ta bulunan Kıbrısköy'den Samsun yoluna inmeye çalışan, sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 06 VHZ 79 plakalı otomobil, kar yağışı nedeniyle buzlanan ve kayganlaşan yolda virajı alamadı. Yokuştan aşağıya doğru uçan otomobil, yolun altında bulunan bir gecekondunun bahçesine düştü.

Kaza sırasında araçta bulunan 2'si çocuk 4 kişi ağır şekilde yaralandı. Yaralılardan araçta sıkışan bir kişiyi itfaiye ekipleri kurtardı. Yaralılardan biri ise şoka girdi. Şok geçiren şahıs, kaza yapan aracın içinde ölü olup olmadığına bakmak için tehlikeli şekilde duran aracın etrafında dolaştı.

Yaralılar, olay yerine gelen ambulanslarla Dışkapı ve Ankara hastanelerine kaldırıldı. Buzlanan yokuş ise belediye ekipleri tarafından tuzlandı.


Antalya'nın Serik ilçesi toptancı halinde çıkan kavgada üç kişi tabancayla vurularak öldürüldü.

Serik Toptancı Hali'nde komisyonculuk yapan Veli Çolpak, amcasının oğlu Hasan Çolpak ve Salih Balcı, sabah saat 05.30 sıralarında 38 numaralı komisyona giderek dükkanda bulunan M.Ş. ve akrabası K.Ş. ile henüz bilinmeyen bir nedenle tartıştı.

Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Hasan Çolpak, Veli Çolpak ve Salih Balcı tabancayla vuruldu. Olay yerine sevk edilen sağlık görevlileri, 3 kişinin de öldüğünü belirledi.

Polis, M.Ş. ve K.Ş'yi gözaltına aldı.


Batman’ın Sason ilçesinde sürdürülen operasyonda şehit olan Uzman Jandarma Çavuş Serkan İpek’in korucuların silahından çıkan kurşunla şehit olduğu kesinleşti.

17 Ocak'ta Batman'ın Sason bölgesinde bir operasyon yürütülüyordu. Havanın sisli olması nedeniyle operasyondan dönen askeri TİM korucular tarafından fark edilmemiş ve ateş açılmıştı.

Bu sırada uzman çavuş şehit olmuştu.1 uzman çavuşun şehit olduğu, 1 uzman çavuşun yaralandığı operasyonla ilgili olarak Kulp Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 3 korucunun ‘şüpheli’ sıfatıyla ifadesi alındı ve silahına el konuldu.

Korucuların silahından çıkan kurşunla şehit olduğu iddiaları üzerine savcılık soruşturma başlattı. İfadeleri alınan üç korucu bu yönde ifade verince silahlar balistik incelemeye tabi tutuldu. El konulan silahların balistik incelemesinin ardından olay netlik kazandı. Uzman Jandarma Çavuş Serkan İpek’in korucuların silahından çıkan kurşunla şehit olduğu kesinleşti.

Savcılık kurşunun tam olarak hangi silahtan çıktığını belirlemeye çalışacak. Askerlerin 'biz askeriz' diye bağırması üzerine korucular ateşi kestiklerini açıklamıştı.


Olay, İzmit Erenler Cedit Konutları'nda meydana geldi. Bir gündür kendisinden haber alınamayan Elif Şişman'ın (29) cansız bedeni dün akşam saatlerinde eve gelen arkadaşı tarafından bulundu.

Evde Elif Şişman'ı kanlar içerisinde gören arkadaşı polise haber verdi. Polis ekiplerinin evde yaptıkları inceleme sonrası Şişman'ın boğazından bıçakla kesilerek öldürüldüğü anlaşıldı.

Apartmanda oturan komşuları, Elif Şişman'ı bir gündür görmediklerini ancak evde beslediği köpeğinin havlama seslerini duyduklarını söyledi. Elif Şişman'ın evde beslediği evcil köpeğinin cinayet zanlısı tarafından cinayet işlenmeden önce tuvalete kapatıldığı ortaya çıktı. Yapılan incelemede evin kapı ve duvarlarında bıçak izlerine rastlandı. Acı haber sonrası olay yerine gelen Elif Şişman'ın annesi ve kardeşleri gözyaşlarına boğuldu. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.


Beylikdüzü'nde damperi kalkık unutulan kamyonun neden olduğu kaza, bütün dehşetiyle MOBESE kameralarına yansıdı.

Görüntülerde damperin çarptığı üst geçit, üzerindeki vatandaşlarla birlikte büyük bir gürültüyle yola düştü.

[**

**](http://video.mynet.com/habervideo/Kamyon-kopruyu-boyle-cokertti/452543/)

Bellisyum Alışveriş Merkezi önünde D-100 yan yol üzerinde bulunan üst geçidi kullanan vatandaşlar biraz sonra meydana gelecek kazadan habersiz üst geçidin merdivenlerini tırmandı. Karayolu üzerindeki trafik her zamanki gibi olağan şekildeydi. Ancak sarı renkli damperi olan kamyonun üst geçide yaklaşmasıyla olağan görüntüler son buldu.

Bölgede bulunan MOBESE kameraları tarafından saniye saniye kayıt edilen görüntülerde damperin üst geçide yaklaşması, çarpma anı ve üzerindeki vatandaşların kaza sonrası moloz yığının içinde kalması net şekilde görüntülere yansıdı.

Kamyon damperinin üst geçide çarpmasıyla birlikte yolcuların büyük panik yaşadığı ve çarpma bölgesinden uzaklaşmaya çalışmaları dikkat çekti. Çöken üst geçit nedeniyle yoldan geçen başka bir aracın da enkaz altında kalması da görüntülerde yer aldı.

D-100 güney yolu trafiğinin uzun süre kapalı kalmasına neden olan kaza nedeniyle kamyon sürücüsü asayiş ekipleri tarafından gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü.


Bingöl'de kaybolan iki kızın öldürüldüğü şüpheleri artmıştı fakat cansız bedenlerinin dere kenarında bulunmasının ardından insanı kahreden bir gelişme yaşandı.

[

EN SON BÖYLE GÖRÜNTÜLENMİŞLERDİ-VİDEO](https://www.mynet.com/bingole-gelen-aci-haber-2690078-myvideo)****

[

****](https://www.mynet.com/kayip-olaylarinda-kara-tablo-110100492185 )

Bingöl'de geçen cuma günü karnelerini aldıktan sonra evden kitap almak için ayrılan iki kızdan dün 8 yaşındaki Asliye Ayaz'ın cesedinin bulunmasının ardından, bugün de 13 yaşındaki Zeynep Varış'ın cesedi aynı derede bulundu. Cesetlerin bulunmasının ardından yaşanan bir gelişme yürekleri burktu.

İddiaya göre, akraba olan Asliye ve Zeynep, kitap aldıktan sonra eve dönüş için 1.5 lira minibüs paraları kalmadığı için, debisinin yükseldiğini bilmedikleri dereden geçmeye çalışırken boğuldu.