Yemek kötüleme yöntemleri

Sabah Gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ'un yazısında: Show TV'nin yarışması "Yemekteyiz" de yarışmacıların yemekleri kötülemek için artık iyice zorlandıklarına şahit oluyorum.

Geçenlerde bir yarışmacının, "Bu modern peçetelere bu klasik tuzluklar olmuş mu?" diye puan kırdığını görünce bu konuda bir "yaratıcılık sıkıntısı" olduğuna hükmettim. E öyleyse Yakından Kumanda ne güne duruyor? İşte yemeklerde eleştirecek bir şey bulamayan yarışmacılara yardımcı olacak öğütler:

-Yemeğin içine çaktırmadan saç kılı düşürün. Ya da yanınızda getirdiğiniz bir sineği gizlice bardağınıza atın.
-Bir yemek, çok ender olarak ideal sıcaklığında masaya getirilebilir. Mutlaka "sıcak" ya da "soğuk" olduğunu söyleyin. Ama bunu söylemeden önce çorbadan bir kaşık almayı ihmal etmeyin!..

Reklam
Reklam

-Tencere sofraya getirildiyse "Masada tencereyle servis yapılmaz" diye bozuk atın. Yok eğer yemekler mutfakta tabaklara konuluyorsa, "E misafir de sofrada bu kadar yalnız bırakılmaz ki canım" diye mızmızlanın.

-Yemek sahibinin her fantezisine bir kulp takın. Yarışmacı güzellik ya da fark yaratmak için yemeğin içine alışılagelmedik bir lezzet kattıysa, hemen yüzünüzü buruşturup, "Ay bu yemeğin içinde kerevizin ne işi var?" diye çemkirin.

-Yarışmacıdan sürekli bir şeyler talep edin. Ona garson muamelesi çekin ki dikkati dağılsın, konsantrasyonu bozulsun.

-Yemeğe geldiğiniz evin önünde bir ambulansı hazır bekletin. Bunu gören ev sahibi eğer üzüntüden intihara yeltenmemişse, mutlaka sonuncu olacaktır.

-Yemeğe mutlaka karnınızı doyurup gidin ki, tabağı silip süpürdükten sonra "Ay vallahi benim hiç damak zevkime hitap etmiyordu" dediğinizde size gülmesinler.

-Sakın yukarıdakileri uygulamayın. Sofrada önünüze konulanların "nimet" olduğunu bir an bile aklınızdan çıkarmayın. Çarpılırsınız alimallah!

Reklam
Reklam