“yeni Anayasa Hazırlama Süreci” Konferansı

-“YENİ ANAYASA HAZIRLAMA SÜRECİ” KONFERANSI

-İSTANBUL MİLLETVEKİLİ VE TBMM ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. ŞENTOP:

- “ANAYASA DEDİĞİMİZDE GENEL OLARAK ZİHİNLERDE YAPTIĞI ÇAĞRIŞIM, BİR HUKUK METNİ ÇAĞRIŞIMIDIR”

İstanbul Milletvekili ve TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şentop;” Anayasa dediğimizde genel olarak zihinlerde yaptığı çağrışım, bir hukuk metni çağrışımıdır. Cumhuriyet’in ilk Anayasa’sında 1924 Anayasa’sında, Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, millet egemenlik yetkisini temsilcileri eliyle kullanır TBMM eliyle kullanılır diye ifade edilmiş. Türkiye’de anayasalar çok önemlidir. Dünyanın birçok ülkesinde anayasalar önemli değildir. Çünkü anayasalarla devlet idare edilmez, millet idare edilmez. Millet kanunlarla idare edilir. Anayasalar ancak akademisyenlerin çok kritik siyasi tartışmalarda, siyasetçiler yüksek mahkeme referans kaynağı olan metinlerdir. Milletin içinde o kadar anayasa meselesi tartışılmaz” dedi.

Kırklareli Sevgi Dünyamız Kültür Sanat ve Eğitim Derneği, Kırklareli İş Adamları Derneği, Kırklareli İnsani Değerleri Yaşatma Derneği, Istranca Sağlık Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, Aşiyan Bilim Kültür Sanat ve Spor Derneği, Sungurbey Eğitim Çağındakilere Yardım Derneği, Kavaklı Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği, İlim Yayma Cemiyeti Kırklareli Şubesi, Kamu-Sen Kırklareli İl Temsilciliği ve Memur-Sen Kırklareli İl Temsilciliği ve Bağlı Sendikalar tarafından “Yeni Anayasa Hazırlama Süreci” Konferansı düzenlendi.

Konferansa konuşmacı olarak katılan, İstanbul Milletvekili ve TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şentop burada yaptığı konuşmasında, Türkiye’de tartışılan her konu anayasaya bağlantılı hale getirildiğinin altını çizerek;

“Anayasayı değiştirdiğinizde rejimin millet adına egemenlik yetkisini kullanma imkanı kaybettiğini görüyorsun. Askerler, bürokratlar, yüksek yargı bürokrasisi bunlar sadece millet adına egemenlik kullanma yetkisini sadece anayasadan alırlar. Bu bakımdan anayasalar çok önemli metinler. Bizde vatandaşımızın günlük hayatında bilinen tartışılan her son 5-6 yıldır anayasa metinleri maddelerine varıncaya kadar milletin bildiği metinlerdir. Anayasa mahkemesi 6 Haziran 2008’de meclisin yapmış olduğu bir anayasa değişikliğini iptal etti. Anayasanın 10’uncu ve 42’ci maddelerinde yapılan değişikliği iptal etti. Bu iptal anayasaya aykırı bir iptal kararıydı. Anayasa mahkemesine anayasa değişikliğini denetleme yetkisini çok sınırlı olarak vermiş. Anayasa mahkemesi bu sınırlara uymadı. Bana göre özellikle Türkiye’de ama genel olarakta 2. Dünya Savaşından sonra dünyada anayasaların bir hukuk metni olmanın ötesinde opsiyonel anlamı var. Bunları daha çok siyasi bir metin haline getiriyor. İngiliz hukuk sisteminde yazılı olarak bir anayasa sistemi yoktur. Anayasalar 2. Dünya Savaşından sonra çok farklı bir hukuki hayat yaygınlaştığı için dünyada. Anayasalar bir ülkenin ülke içinde ve uluslar arası siyasi politikaları stabil halde tutmak için kullanılan metinlere dönüşmüşler. Ülkerler çok farklı bir hayat varsa ve hükümet seçimle belirleniyorsa seçim yapılır ve bir hükümet gelir. O ülkenin uluslar arası siyaset içersindeki yeri ve istikametleri gelen hükümetlere göre değişebilir. İşte bunu sabit halde tutabilmek için o zaman hükümetler gelip geçse de devletlerin temel politikalarını istikametlerinin, rejimlerinin değişmeyeceğini belirten anayasalar ortaya çıkmıştır. 1945 yılından sonra yapılan önemli anayasaları 2. Dünya Savaşının galipleri yapmıştır. Mesela 2. Dünya Savaşı mağlubu Almanya’nın anayasasını Amerika Birleşik Devletleri’nin belirlemiş olduğu danışmanlar heyetinin kontrolünde yapılmıştır. 2. Dünya Savaşı’nın galipleri, 2. Dünya Savaşı mağluplarının anayasalarını hazırlamışlardır. Türkiye 1945 yılında resmen çok partili hayata geçiyor. Çok partili sisteme geçtikten sonra yapılan seçimlerde açık oy gizli sayım yapılmıştır. Bugünkü seçimin tam tersi. Sandık başındaki görevlilere hangi partiye oy atacağınızı gösteriyorsunuz sayım işlemi gizli yapılıyordu. Sandık görevlilerin tamamı Cumhuriyet Halk Partili (CHP). Oy kullanım işlemi bittikten sonra sandıklar CHP binalarında, hükümet binalarında sayıyorlar kimse görmeden ve sonucu ilan ediyorlar. 1934 yılından itibaren parti ve devlet bütünleşmiş. Zaten tek partili sistem. İç işleri Bakanı CHP Genel Sekreteri olmuş, illerde valiler il başkanı, ilçelerde kaymakamlar ilçe başkanı olmuş” şeklinde konuştu.