HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Hükümetin, asgari ücretin artışına bağlı olarak, işverenlere gelecek yükün bir kısmını paylaşmış olmasını, bir kısım iyileştirmeler yapmasını işletmeler açısından olumlu buluyoruz ancak bu olumlu gelişmeye karşın asgari ücret miktarını yeterli bulmadığımızı belirtmek istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Arslan, yazılı açıklamasında, toplum ve çalışanların önemli bir kesimini ilgilendiren asgari ücretin, 2018 yılı için net bin 603 lira olarak belirlendiğini hatırlattı.
Mahmut Arslan, Türkiye'nin büyüme ve ihracat gibi temel ekonomik göstergelerde önemli aşamalar kaydetmesine karşın, bu gelişmelerin asgari ücretin tespitine yansımadığını savundu.
Ülkenin, 15 Temmuz'un bütün olumsuzluklarını bertaraf ederek önemli atılımlar gerçekleştirdiğini belirten Arslan, bir milyona yakın taşeron işçinin kadroya alınması, geçici ve mevsimlik işçilerin çalışma sürelerinin uzatılması ile çalışma hayatında ivme yarattığını vurguladı.
Arslan, "Hükümetin, asgari ücretin artışına bağlı olarak, işverenlere gelecek yükün bir kısmını paylaşmış olmasını, bir kısım iyileştirmeler yapmasını işletmeler açısından olumlu buluyoruz ancak bu olumlu gelişmeye karşın asgari ücret miktarını yeterli bulmadığımızı belirtmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ekonomik büyümede dünya birincisi olduğunu, bu başarılardan dolayı hükümete teşekkür ettiklerini aktaran Arslan, bu olumlu gelişmelerin asgari ücret artışına yansımadığı görüşünü yineledi.
Asgari ücretin, toplumun sosyal modelinin, asgari yaşam standardının ve gelir dağılımının önemli unsuru olduğuna dikkati çeken Arslan, Türkiye'de uygulanan asgari ücretin, bu haliyle emek piyasası için standart oluşturmaktan uzak olduğunu ifade etti.
Arslan, şunları kaydetti:
"Asgari Ücret Tespit Komisyonu, işçi kesimi açısından çalışanların tamamını temsil etmekten uzaktır. Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçi kesimini temsilen yer alan konfederasyon, işçi kesiminin taleplerini etkin bir şekilde ortaya koyamamaktadır. Uzlaşma metnine şerh koymaktan öteye gidememektedir. Asgari ücrette, işçi kesiminin tekelci ve yetersiz temsil durumu katılımcı bir yapı ile değiştirilmelidir. Komisyonunun yapısının değiştirilmesinin yanı sıra asgari ücretin belirlenmesinde sadece tek bir çalışanın dikkate alınmasından vazgeçilmeli, Türk aile yapısına da uygun olarak asgari ücretli çalışan ailesi ile ele alınmalıdır.
Asgari ücret, çalışanların asgari yaşam standardını sağlamanın bir aracı olarak belirlenmelidir. Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında en yüksek vergi oranlarına sahip ülkelerden biri olduğu dikkate alınarak, asgari ücret üzerindeki vergi yükü hafifletilmelidir."
(AA)