ANKARA (İHA) - Arafat'ın sağlık durumunun son derece ciddi olduğunu söyleyen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Ortadoğu'da son derece kritik bir dönem girildiğini söyledi.
TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda 2005 yılı bütçe müzakereleri sürüyor. Komisyonda bugün Dışişleri Bakanlığı'nın 2005 yılı bütçesi ele alınıyor. Bakan Gül, Bakanlığı'nın 2005 yılı bütçesi ile ilgili komisyona bilgi verirken, bazı güncel değerlendirmelerde de bulundu.
Bakan Gül, açıklamalarında, dış politikada 2004 yılı hedeflerinin istenen seviyede gerçekleştiğini belirterek, bu dönemde gerçekleştirilen politika ile Türkiye'nin önemli bir bireysel ve uluslararası aktör olarak algılandığını belirtti.
Gül, açıklamalarında, Türkiye AB ilişkilerine de değindi. 17 Aralık'ta Türkiye'ye tarih verilmesi konusunda AB ülkelerinin verdiği sözlere atıfta bulunan Gül, bu noktada itiraz ettikleri ve devreye girdikleri tek konunun Türkiye'nin adaylığının iç politika malzemesi yapıldığı anda olduğuna işaret etti. Üyelik sürecinde bütün tartışmalara açık olduğunu belirten Gül, "Bu tartışmalar normaldir. Tek tartıştığımız Türkiye'nin günlük palitikaya alet edildiğinde karşı çıkmaktayız. Müdahale etmekteyiz" dedi.
"TÜRKİYE'NİN HEDEFİ AB'YE TAM ÜYELİKTİR"
"Türkiye, Avrupa'da kesinlikle yalnız değildir. Desteği vardır" diyen Gül'ün, konuşmasında belirtmediği ancak konuşma metninde yer alan bölümlerde ise AB ile ilgili şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye'nin hedefi AB'ye tam üyeliktir. Başka bir seçenek yoktur. AB kamuoylarınad farklı düşünceler olabilir. Demokratik tartışma ortamı içinde bunu birn yere kadar doğal karşılamak gerekir. Türkiye'nin AB üyeliği sözlü bir vaat değildir, bunu ortaya koyun kararlar, imzalanmış anlaşmalar, en üst düzeyde verilmiş taahhütler vardır. Bunlar gözardı edilemez. AB üyesi ortaklarımızın, bu gerçeğin bilincinde olarak gereken sağduyu ve sorumluluk içerisinde hareket edeceklerine güveniyoruz".
"FELLUCE SALDIRISI ÖNCESİ ABD DIŞİŞLERİ BAKANI İLE GÖRÜŞTÜM"
Gül, dün Irak'ın Felluce kentine yapılan saldırılar ile ilgili, saldırı öncesi ABD Dışişleri Bakanı ile bir telefon görüşmei yaptığını belirtti. Telefonun ABD tarafından geldiğini kaydeden Gül, "ABD Dışişleri Bakanı bizi de arayarak bu operasyonla ilgili bilgi verdi. Benim telkinim sivillerin zarar görmemesi, sivil kayıpların bu konuda büyük zarar göreceğinden kaygı duyduğumuzu ifade ettim" dedi.
Gül, Irak'ta durumun normalleşmesinden yana olduklarını belirterek, bu konuda samimi olduklarının altını da çizdi. "Irak'a yardımları sürdüreceğiz" diyen Gül, "Irak
bundan sonra da gerek içindeki sorunları aşmada gerek dışarıdaki sorunları aşmada yanında dost bir ülke bulacaktır" ifadelerini kullandı.
Irak'ta önümüzdeki dönemde seçimler yapılacağını ve bu seçimlerde oluşacak Parlamento'da her kesimin temsil edilmesi gerekliliğini vurguladı. Gül, "Yoksa Anayasal meşruiyet sorunu ortaya çıkar" dedi.
Gül, Kuzey Irak'taki PKK KONGRA/GEL varlığının tasfiye edilmesinin Türkiye'nin birinci önceliği olduğunun altını da çizdi. Terörist grupların tasfiye edilmesi ve bunun bir tartışma konusu dahi yapılmamasını isteyen Gül, Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını da bir kez daha vurguladı.
ARAFAT SONRASI ORTADOĞU VİZYONU
Gül, Arafat'ın sağlık durumu ve Ortadoğu'nun geleceği konularına da kısaca değindi. "Filistin lideri ağır bir şekilde hastalık geçirmektedir. Allahtan şifa diliyoruz" diyen Gül, durumun son derece kritik olduğunu, belirterek, "Ondan da önemlisi Filistin ve Ortadoğu'da yeni bir dönem başlamaktadır. Bu dönemin barış getirmesini istiyoruz. Kalıcı bir barış için 2005 yılında daha aktif olacağız" diye konuştu.