İzmir Buca’daki Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde kalan Mehmet Kılınç adı siyasi hükümlü, ‘beyin kanaması’ iddiasıyla getirildiği hastanede öldü. Cezaevi idaresi ailesini arayarak, Kılınç’ın intihar girişiminde bulunduğunu söyledi. Ancak Kılınç’ı hastaneye getiren jandarmaların çelişkili bilgiler vermesinden kuşkulanan aile, 28 yaşındaki oğullarının vücudunda darp izleri gördü. Otopside tüm kuşkuları arttıran sonuçlar elde edildi: “Kafası alnından itibaren arkasının tamamına yakınına kadar kafatası kırığı, beyin zarının altında ve beyinde ciddi zedelenme, beyincikte kanama, vücudun çeşitli yerlerinde morluk ve kesiler...”
Altı ay sonra tahliye olacaktı
Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi Başkanı Avukat Züleyha Kılıç’ın verdiği bilgilere göre, 28 yaşındaki Mehmet Kılınç, memleketi Mardin’den göçtüğü Uşak’ta, 2005 yılında ‘PKK’ya yardım yataklık’ suçlamasıyla tutuklanarak, Kırıklar F Tipi Cezaevi’ne konuldu. Evli ve üç çocuk babası olan Kılınç, yargılama sonucunda altı yıl üç ay hap is cezasına çarptırıldı. Cezasının bitmesine altı ay kala, 3 Nisan’da beyin kanaması gerekçesiyle İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Aynı gün cezaevi idaresi, Kılınç’ın yakınlarını arayarak, oğullarının intihar girişiminde bulunduğunu söyledi.
İddiaya göre, Kılınç’ı hastaneye getiren jandarmalardan biri ‘mahpusun kafasını odasında duvara vurduğunu’, bir diğeri ise ‘merdivenlerden düşerek başını çarptığını’ söyledi. Ayrıca ÇHD’ye göre, Kılınç’ın tetkikleri sonucunda, kafa travması sonucu beyin kanaması geçirdiği tespit edildi. Ayrıca sırtında sağ kürek kemiği üzerinde darp izi, sağ omzunda, dirsekte, ayaklarının çoğu yerinde ekimozlar, lezyon ve abrazyonlar saptandı.
Vücudundaki bulgu ve izlerin bulunduğu yer itibarıyla düşme, atlama, ya da kafayı duvara vurma ile oluşabilecek yaralar olmadığı öne sürülüyordu.
Avukat Nezahat Paşa Bayraktar’ın iddiasına göre, Kılınç yoğun bakımda bulunduğu sürece yatakta kelepçeli şekilde tutuldu dördüncü gün çözülebildi.
Bu gelişmeler sonrasında ÇHD Şube Başkanı Kılıç, 6 Nisan’da hem suç duyurusunda bulundu hem Adalet Bakanlığı’na yazı yazdı. Kılıç, Engin Çeber benzeri bir suçun yinelendiğini vurgulayarak, derhal önlem alınmasını istedi.
Aileye dün saat 01.30 sıralarında telefon açılarak Kılınç’ın öldüğü haber verildi. Otopsiye Avukat Züleyha Kılıç ve Avukat Emel Sayın da katıldı. Otopside; kafası alından itibaren arkasının tamamına yakınına kadar kafatası kırığı belirlendi. Ayrıca beyin zarının altında ve beyinde ciddi zedelenme olduğu, beyincikte kanama olduğu saptandı. Yine vücudun çeşitli yerlerinde de morluklar ve kesiler olduğu gözlemlendi.
Bir açıklama yapan Avukat Kılıç, Çeber örneğini anımsatarak, olayın titizlikte soruşturulmasını istedi ve şöyle dedi:
“Ancak, olayın üzerinden bir haftageçmesine rağmen etkili bir adli-idari soruşturmanın başlatılmamış olması bizleri fazlasıyla kaygılandırmaktadır.”
Ancak bu arada, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısının araştırmasında, Kılınç’ın cezaevinde intihar notu bıraktığı ileri sürüldü. Ailesinin, intihar notundaki yazının başkasına ait olduğunu ve Kılınç’ın gardiyanlarca dövüldüğünü iddia ediyor.
Radikal