Yaşam alanı olan sazlık bölgelerin istilacı türler ve kirlilik tarafından baskı altına alınmış olması sebebiyle yeni memelinin yok olma tehlikesi altında bulunduğu belirtiliyor.
Yaklaşık bir kedi büyüklüğündeki memeli ilk olarak Durrell Vahşi Yaşam Koruma Vakfı’na bağlı araştırma ekibi tarafından, 2004 yılındaki bir arazi gezisi sırasında gölde yüzerken görülmüş. Yeni bir tür olabileceği konusundaki şüpheler üzerine fotoğraflanan memeliye ait bir birey 2005 yılında yakalanarak ölçümleri ve kan örneği alınmış. Bu ekspedisyon sırasında yakalanan bir örnek de Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’ne gönderilmiş. Böylece yakın akraba olan diğer türlerle karşılaştırılması mümkün olmuş.
Araştırmalar yeni bireyin, en yakın türlerle özellikle kafatası ile dişlerin yapı ve büyüklükleri açısından oldukça farklı olduğunu ortaya koyuyor.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan makaleyle bilim dünyasına tanıtılan canlının biyolojisi ve davranışları hakkında halen çok az şey biliniyor. Londra Doğa Tarihi Müzesi’ne gönderilen ve türe ismini veren holotip örneğiyse, üzerinde çalışılması amacıyla konunun uzmanı bilimcilerin erişimine açık.