Yeni bir ses kaydı skandalı daha..Bu kez Şener Eruygur'un eşine ait olduğu iddia edilen ses dosyası internete düştü!
Dün sonsayfa.com adlı internet sitesinde yaklaşık 5 ay önce tahliye edilen Emekli Orgeneral Şener Eruygur'un eşi Mukaddes Eruygur olduğu öne sürülen kişi ile GATA Beyin Cerrahisi Servis Şefi Kd. Albay Nusret Demircan olduğu öne sürülen kişi arasında geçen bir konuşma yayınlandı. Konuşmayı yapanların gerçek kişiler olup olmadığının bilinmediği ses kaydında Mukaddes Eruygur, eşi Şener Eruygur'un taburcu edilip edilmemesi konusunda Albay Demircan'la fikir alışverişinde bulunuyor. Albay Demircan, hukukçularla görüşülmesini buna göre istenirse taburcu, istenirse yatış verilebileceğini kendileri için hiçbir şeyin fark etmeyeceğini söylüyor. Demircan, Eruygur'un taburcu edilmesi halinde tekrar tutuklanabileceğinden endişe ettiğini de ima ederek "Buradan taburcu edilirse tekrar aynı şeyler yaşanır endişesi var" diyor.
‘Aygün nasıl çıktı?'
Konuşmanın sonunda ise Mukaddes Eruygur, eşinin tahliyesi için "mahkeme seçimi" üzerine konuşmalarının yer aldığı, konuşmanın bu bölümünde Mukaddes Eruygur'un, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Zekeriya Öz'ün istekleri doğrultusunda karar verdiğini, 12 ve 14. Ağır Ceza mahkemelerinin ise kendilerinden olduğunu söylediği öne sürülerek şu sözlere yer veriliyor: "Şimdi bu Zekeriya Öz 13. Mahkemede. İtirazlarımızı bunlar kapatıyor. 12. ve 14. Mahkemeler bizdenmiş. Ankara Barosu, İstanbul Barosu, İzmir Barosu hazırız biz dediler. Teşekkür ettik herkese ama biri ceza profesörü, anayasa profesörü, birisi ceza profesörü. Sinan Aygün nasıl çıktı dedim. Sinan Aygün'ün yanında Hisarcıklıoğlu vardı dedi. Sizin arkanız nerde arkanız dedi bana." Ses kaydına göre Mukaddes Hanım'ın "bizden" dediği 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Org. Hurşit Tolon'u tahliye eden mahkemeydi. 12. Ağır Ceza, Org. Tolon hakkındaki delilleri ve hazırlanacak iddianameyi beklemeden tahliye kararı vermiş ve bunu da ‘delil yetersizliğine' dayandırmıştı.
3.5 ay tutuklu kalmıştı
Ümraniye'de bir gecekonduda ele geçirilen 27 el bombası ile başlayan Ergenekon soruşturmasının 6'ncı dalgasında gözaltına alınan emekli Orgeneral Şener Eruygur, 7 Temmuz 2008 tarihinde tutuklanmış, önce Metris Cezaevi'ne daha sonra ise Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne yerleştirilmişti. Eruygur, 17 Eylül 2008'de düşme sonucu beyin kanaması geçirdi. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan Eruygur, sağlık durumunun ciddi olması nedeniyle yoğun bakım servisine alındı. Hastanede tedavisi süren Eruygur'un sağlık durumunu göz önüne alan soruşturma savcıları harekete geçerek Eruygur'un tahliye edilmesi için İstanbul Nöbetçi 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne tahliye talebinde bulundu. Soruşturma savcılarının talebini değerlendiren nöbetçi mahkeme, 22 Eylül 2008 tarihinde Eruygur'u dosya üzerinden tahliye etti. Mahkeme tahliye kararıyla birlikte Şener Eruygur'a yurtdışı çıkış yasağı da koydu.
12'nci Ağır Ceza Mahkemesi Tolon'u 220 gün sonra delil yetersizliğinden tahliye etmişti
Temmuz ayından beri tutuklu olan Emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer, 3 Ocak 2009 tarihinde tutuklamaya neden olan belgenin gizli olmadığını, uzun süredir internet ortamında yayınlandığını öne sürerek tahliye talebinde bulunmuştu. İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi, bu bilgiyi Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) sordu. MİT tarafından gönderilen cevapta, belgenin 2001 yılından beri bazı internet sitelerinde yayınlandığı bildirildi ve sitelerin internet adresleri mahkemeye gönderildi. Nöbetçi mahkeme, çeşitli basın kuruluşlarınca da haber yapılan bu belgenin fotokopisinin Hurşit Tolon'da bulunmasının tek başına delil niteliği taşımayacağına hükmetti ve 6 Şubat 2009'da tahliye kararı verdi. Yurt dışına çıkış yasağı da koyan mahkeme, savcılığın verilen karara itiraz yolunu açık bıraktı.
Savcı Öz itiraz edebilir
Soruşturmayı yürüten Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'ün, tahliye kararına itiraz etmesi bekleniyor. Savcıların itiraz etmesi durumunda, savcıların itiraz talebini yine İstanbul 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirecek. Ancak itiraz talebini nöbetçi mahkeme (hakim) değil, iki üye ve bir başkandan oluşan 12. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti değerlendirecek ve heyette daha önce tahliye kararını veren nöbetçi hakim yer almayacak. Böyle kritik bir önemi olan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'yle ilgili iddiaların ortaya atıldığı bu görüşmelerin kim ya da kimler tarafından kaydedildiği bilinmiyor.