Zorunlu arabuluculuğa ilgi yüksek oldu. Adliyelere gelen başvuruların yüzde 75'ini kira uyuşmazlıkları oluşturdu. Yılda yaklaşık 80 bin kira uyuşmazlığının arabulucuya gitmesi beklenirken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Kira, kat mülkiyeti, ortaklığın giderilmesi ve komşuluk uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulamasının başladığını anımsatan ve ilk gün yapılan başvurulara ilişkin bilgi veren Tunç, "Bugün itibarıyla 494 başvuru olmuş. Kira uyuşmazlıklarından kaynaklanan 438 başvuru arabuluculuğa gitmiş. Ortaklığın giderilmesi ve uyuşmazlıklardan kaynaklı 19 başvuru olmuş. Kat mülkiyeti uyuşmazlıklarından kaynaklı 32 başvuru olmuş. Komşuluk hukukundan doğan uyuşmazlık 4 başvuru olmuş. Tarımsal üretim uyuşmazlıklarından kaynaklı 1 başvuru olmuş." dedi.
Başvurular sonrası arabulucuların tarafları hızlı bir şekilde toplantıya davet edeceğini ve uzlaştırmaya çalışacağını belirten Tunç, "Arabulucu zemini hazırlayacak, onlara bir çözüm önerisi sunmayacak. Onlar kendi çözümlerini kendileri bulacaklar. Kendileri birbirlerine ne istediklerini söyleyecekler ve üç haftada bunu bitirecekler, bir hafta ilave süre, 4 haftada." diye konuştu. Tunç, arabuluculuk görüşmeleri sonucu anlaşma sağlanamazsa dava açılabileceğini ifade etti.
Arabuluculuk sisteminin yargının iş yükünü azaltarak, devam eden davaların daha nitelikli görülmesine imkan sunduğunu aktaran Tunç, barışçıl, dostane ve az masrafla hızlı sonuç alınmasını sağlayan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin kapsamını yeni dönemde daha da genişletilebileceğini söyledi.
Uzun süren boşanma davalarının tarafları mağdur ettiğini de dile getiren Tunç, bu davaların kısa sürede sonuçlanması gerektiğini ifade etti. Tunç, "Bir boşanma davasının 5 yıl, 10 yıl sürmesini kabul edemiyoruz. Tabii bu yargı mensuplarımızın karar verememesinden kaynaklanmıyor. Taraflar arasındaki mal ayrılığı, nafaka, tazminat problemleri, tüm bunlar tek dava içinde görüldüğünde boşanma davası da bu süreç içinde gecikiyor." diye konuştu.
Boşanma ve tazminat konularını ayrı ayrı değerlendirebileceklerini ancak bunun kesin bir karar olmadığını kaydeden Tunç, aile hukukuyla ilgili düzenleyecekleri sempozyum sonucunda, avukatların da görüşleriyle, bu sorunlara çözüm bulmak istediklerini anlattı.
Bakan Tunç, nafaka konusunda kadınları mağdur etmeyecek, "diğer taraf" açısından da yakınmaları giderecek bir çalışmayı gelecek günlerde gerçekleştireceklerini söyledi.
Deprem soruşturmalarına ilişkin de bilgi veren Tunç, "Şu anda 260 şüpheli tutuklu. 778 kişi adli kontrolle serbest. 9 şüphelinin yurt dışında bulunduğu anlaşıldı. 109 şüphelinin de depremde vefat ettiğini tespit ettik. Bunların içinde müteahhitler, yapı sorumluları, yapı sahipleri, binada sonradan değişiklik yapanlar var." ifadelerini kullandı.