Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, Arap Baharı ve Türkiye’nin rolünün tartışıldığı konferans Gaziantep’te yapıldı.
Kanal 5’in Gaziantep’te Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlediği ve moderatörlüğünü AK Parti MKYK üyesi Prof.Dr. Edibe Sözen’in yaptığı Ortadoğu’da Gelişmeler ve Arap Baharı konferansına AK Parti MKYK Üyesi, Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Yasin Aktay, Anadolu Ajansı Arapça Haber Koordinatörü, Ortadoğu Uzmanı Turan Kışlakçı ile Moritanyalı Düşünür Doç. Dr. Muhammed Muhtar Eş-Şankiti konuşmacı olarak katıldı. İki bölüm halindeki konferansı çok sayıda davetli izledi.
AK Parti MKYK üyesi Prof. Dr Edibe Sözen konuşmasında Batı’nın Ortadoğu’ya çizdiği çok farklı rollerin olduğunu, ancak Arap Baharı’yla rollerin değiştiğini söyledi. Sözen, bölgede artık Türkiye’nin başta olmak üzere Mısır’ın da küresel bir güç olarak Ortadoğu’da barışın sağlanmasında önemli rol oynayacağını son İsrail -Filistin arasındaki ateşkeste bir kez daha gördüklerini belirterek “Artık Dünyada küresel güç Türkiye ve Mısır olacaktır. Ancak bu güç bölgede barışı sağlayacaktır” dedi.
“BUGÜN TÜRKİYE’NİN ARKASINDA 10 ARAP ÜLKESİ VAR”
Konferansta konuşan AK Parti MKYK Üyesi, Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Yasin Aktay da Arap Baharı’nın ABD istediği için olmadığını, aksine bundan rahatsızlık duyduğunu söyleyerek “Arap Baharı’nın arkasında sadece halkın olduğuna kimse inanmak istemiyor. Birileri düğmeye bastı deniliyor. Amerika o kadar salak mı ki, Ortadoğu’da istediği gibi yönlendirdiği ülkelerde rejimini değişmesini istesin. Bu baharın arkasında sadece halk var. “ diye konuştu.
Aktay, Arap Baharı’nın yaşandığı Mısır, Tunus ve Libya gibi ülkelerde Türkiye’ye ve Türk halkına büyük bir sevgi olduğunu, Başbakan Erdoğan’ın bir dünya lideri olarak görüldüğünü söyledi.
Yasin Aktay, yıllarca Arap halkının farklı hikayelerle kandırıldığını, birbirlerine nefretle baktırıldığını, güvensizlik ortamı yaratıldığını ve ancak bugün çok şeyin değiştiğini vurgulayarak, Türkiye’nin kendini idare edecek yöneticileri rahatlıkla seçebildiğini gören Arap halkının artık diktatörlere baş kaldırdığını söyledi.
Türkiye’nin İslam ile bağını kopardığı zaman yalnızlaştığını, ancak 2002 yılında İslam ile bağın kurulmasıyla ülkenin özüne döndüğünü belirten Aktay “Türkiye’nin kendini yönetebilen liderleri seçebildiğini gören ve diktatörlerce yönetilen halklar, bunun kendilerinin de başarabileceğini hissettiler. Mesele 1 Mart Tezkeresi’nin mecliste reddedilmesini Arapların mazlum halkı çok sevdi. Davos zirvesinde Başbakan Erdoğan’ın çıkışı ve hiç istenmeyen bir Mavi Marmara olayı Arap halkı için önemli bir hareketti. Türkiye tetikledi ve bu olaylar Türkiye’yi parlattı. Halklar kendi iradeleriyle bazı şeyleri başaracaklarını burada gördü ve Arap Baharı başladı. Artık diktatörlükler bitti. Arap Baharı yaşanan her ülkenin arkasında mutlaka bir adaletsizlik görürsünüz. Yeni dünya düzeninde artık diktatörlük bitti. Artık hesap soran, sorgulayan halklar var. Ayrıca Arap dünyasında çok güçlü entelektüel bir yapı var. Bu coğrafya mutlaka ayağa kalkacak ve yeni bir düzen kurulacak. Diktatörler direnemeyecek” dedi.
Prof. Dr. Yasin Aktay, yıllardır İsrail zulmüne kimsenin hesap soramadığını söylerken “Bugün bu hesabı soran, sorgulayan bir Türkiye var. Daha önce yalnızlaşan Türkiye’nin bugün söylediği her sözün arkasında giden 10 ülke var. Amerika istedi diye Arap Baharı olmadı. Amerika bölgedeki düzenini bozacak kadar salak değil. Kendisine itaat eden ülkelerde rejimin yıkılmasını niye istesin. Arap Baharı’nın arkasında Amerika var diyenler, bu hareketi başlayan Arap halkına en büyük haksızlığı yapıyorlar. Bunun adı özgürleşmedir. Arap Halkı kendi iradesiyle yönetimi değiştirebileceğini anlamıştır. Türkiye de bu Arap Baharı’na destek vermektedir. Arap dünyasında Başbakan Erdoğan ve Türk halkına anlatılamayacak bir sevgi vardır. Kuşkusuz Arap Baharı’nın tek sebebi Türkiye’ dir demek kendimize fazla rol biçmek olur. O da haksızlık olur. Çünkü Arap dünyasında öteden beri gelişmekte olan çok güçlü bir sivil toplum var zaten. Çok güçlü bir aydın kitlesi var. Fakat bizim belki de verdiğimiz bir ışık, Türkiye eğer yaptıysa tetikleme yaptı. Türkiye herkesi eteğinde toplayacak bir model değil. Böyle bir model arayışımız yok. Bu coğrafya ayağa kalkacak. Mevcut dünya düzeninin ne kadar adaletsiz olduğunu artık herkes çok daha net görmeye başladı. Bu adaletsizliğe bir itiraz yapılıyor artık. Eskiden 'Yurtta sulh, dünyada sulh' diyorduk, şimdi ise 'Yurtta demokrasi, dünyada demokrasi, yurtta adalet diyoruz, dünyada da adalet diyoruz” dedi.
“ERDOĞAN'IN KAHİRE’DE KONUŞMASI TARİHİ KONUŞMADIR”
Anadolu Ajansı Arapça Haber Koordinatörü, Ortadoğu Uzmanı Turan Kışlakçı da Arap Baharı’nda gençlerin çok büyük rol oynadığını belirterek, “30-40 yıl diktatörler tarafından önce babaları, yakınları öldürülenler sessizdi, ama şimdi öyle değil. Bakıyorsunuz Arap Baharı’nın önünde gençler var. Her Cuma namazı sonrası eylem yapanlar, rejim tarafından babaları katledilen genler. Çünkü öldürülmeye karşı onlar artık bilinçlendi” dedi.
Turan Kışlakçı, Arap Baharı’nın önünde kimsenin duramayacağını, rejimlerin artık değişmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgularken, Suriye’de Esad rejiminin geçmişte sömürgeci ülkelerin katlettiği insanların mislisi kadar bugün insanları öldürdüğünü söyledi. Kışlakçı “Yıllarca arap halkını böldüler, düşman haline getirdiler. Harita çizdiler, deli gömleği giydirdiler. Şimdi ne oldu? Bir cezaevi düşünün, mahkumlar cezaevi müdürü ve gardiyanları öldürüp kaçıyor ve bu mahkumlar özgürlük arıyor. Arap dünyasındaki bahar da işte böyle. Açık cezaevinde insanlar geleceğini aramaya başladı” dedi.
Başbakan Erdoğan Mısır’da Kahire Üniversitesi’nde yaptığı konuşmanın tarihi bir konuşma olduğunu vurgulayan Turak Kışlakçı “Bu konuşmada çok açık ve net bir mesaj verilmiştir. Yeni dönemde Arap Birliği, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi karar merciindeki kurumların da Müslüman kanı dökülmesi karşısındaki sessizliklerini devam ettirmeleri halinde bu kuruluşlar içinde de bir değişim ve dönüşümün olması gerektiğine vurgu yapıldı. Yani Başbakan, bu üç kuruluşun kendi içinde artık değişmesi gerektiğini söyledi. Bu çok önemliydi. Değişime yön verecek bir çıkıştı” diye konuştu.
Moritanyalı Düşünür Doç. Dr. Muhammed Muhtar Eş-Şankiti de bölgedeki halkın diktatörlerden bıktığını ifade ederek, “Türkiye’deki demokrasiyi örnek almaya çalışıyorlar Krallık, diktatörlük artık bitti. Diktatörler bu değişimin önünde duramayacak. Çünkü Arap halkı şunu gördü. Demokrasi ve İslam tezat değildir. İslam, demokrasiyle birlikte en büyük güçtür” diye konuştu.
Eş Şankiti, Arap halkının Türkiye’ye hayranlıkla baktığını, Başbakan Erdoğan’ın Ortadoğu’nun lideri olarak görüldüğünü de vurgularken “Bugün değişime, özgürlük talebine engel olmak isteyenler Arap Baharı’nın tadına bakmak zorunda kalacaklar. Buna hazır olsunlar “ dedi.
Eş Şankiti Suriye’de rejime karşı ayaklanan muhaliflere Türk halkının destek olduğunu, hükümetin de siyasal destek verdiğini, ancak silah desteğinin de sağlanması halinde Suriye’de değişimin daha da hızlanacağına vurgu yaptı.
Konferansı Koordinatör Vali Veysel Dalmaz, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Kilis Belediye Başkanı Mehmet Abdi Bulut, AK Parti Gaziantep İl Başkanı Ahmet Uzer, MHP Gaziantep İl Başkanı Mustafa Erzin’in yanı sıra, ilçe belediye başkanları, Elazığ, Adana, Kilis, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Kahramanmaraş gibi çevre illerden gelen davetlilerin yanı sıra, üniversite öğrencileri, sivil toplum kuruluşu başkan ve temsilcileri, mahalle muhtarları ve davetliler izledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz