SİDNEY (İHA) - Avustralya Arap Konseyi'ne göre bundan sonraki terör eyleminin hedefi Avustralya olarak açıklanırken, polis yetkililerinin, Yeni Zelanda'da camilere yapılan saldırıların Sidney'e yansımaması için olağanüstü çaba sarf ettiğini bildirildi.
Verilen bilgiye göre, Auburn'daki Gelibolu Camii ve Lakemba'daki Şeyh Ali Camii, polis devriyesi tarafından günde iki kez kontrol ediliyor. Avustralya'daki Arap toplumunun sesi olarak tanıtılan Avustralya Arap Konseyi, bundan sonraki terör eyleminin hedefinin Avustralya olacağını iddia etti. Avustralya'daki Müslüman toplum liderleri, Londra'daki bombalama olayını kınama konusunda ortak bir tavır sergilerken, Avustralya'nın terör saldırılarına hedef olacağı konusunda çelişkili görüşler ortaya koydu.
Terörün yeni hedefinin Avustralya olacağı konusundaki en radikal açıklama, Avustralya Arap Konseyi'nden (AAC) geldi. Londra'daki saldırıları kınayan ve bunun Batı ülkelerinin "teröre karşı savaşı" kaybettiğinin bir göstergesi olduğunu belirten AAC Başkanı Roland Jabbour, yazılı olarak yaptığı açıklamada, terörün sıradaki hedefinin, ABD ve İngiltere'yi destekleyen Avustralya olduğunu söyledi.
"ABD öncülüğünde teröre karşı savaş başlatıldıktan sonra birçok terörist saldırıya tanık olduk" diyen Jabbour, 2003'te 175 terör saldırısı kaydedilen ABD'de, bu rakamın geçen yıl 655'e yükseldiğini bildirdi.
AAC Başkanı Jabbour şöyle konuştu:
"Terörle savaş, terörün temel kaynağını hedeflemelidir. Bu da adaletsizlik, yoksulluk ve Batı ülkelerinin sergilediği şiddet yanlısı tutumdur. ABD, İngiltere ve Avustralya, Irak ve Afganistan'da askeri güç kullanmalarının neden olduğu yakınmaları, İsrail'in Filistin'de sergilediği yasadışı uygulamaları gözden geçirmek zorundadır. Terör örgütlerinin ortaya çıkmasına bu politikalar neden olmaktadır."
Roland Jabbour ayrıca, "ABD ve İngiltere'nin müttefiki olan Avustralya'da, körfezlerimize yönelik bir saldırı meydana gelmeyeceğini kimse garanti edemez" dedi.
"TERÖRİST SALDIRILARIN İSLAM'DA YERİ YOK"
Avustralya İslam Konseyleri Federasyonu Başkanı Dr. Ameer Ali ise, "teröre karşı savaş"ın terör ve şiddeti azaltma yerine arttırdığı görüşüne katıldığını belirterek, uluslararası toplumun bunu dikkate alması, özellikle Orta Doğu'da terör ve şiddete neden olan sorunları çözmeleri gerektiğini söyledi.
Federasyon Genel Müdürü Amjad Ali Mehboob da, Londra'daki bombalamaların Avustralya'da Müslümanlar'a yönelik saldırılara neden olabileceği uyarısında bulunarak, Müslümanlar'ın bu olayın ve diğer terörist saldırıların sorumlusu gibi görülmemesi ve gösterilmemesi gerektiğini bildirdi. Mehboob, Londra'da yaşanan terörist saldırıların İslam'da yeri olmadığını da kaydetti.
Avustralya İslami İlişkiler Forumu (FAIR) ise, terörün yeni hedefinin Avustralya olduğu düşüncesine katılmadığını bildirdi. Forum sözcüsü, Avustralya'nın terör hedefi olmadığını, ACC'nin Londra'da yaşanan saldırıyı suistimal ederek böyle bir görüş ortaya attığını bildirdi. Fair Direktörü Kuramda Seyit, "Böyle bir saldırıyı gerçekleştirecek örgüt olduğunu sanmıyorum.Bunun için ne amaçları ne de motivasyonları olabilir. Avustralya'da, İngiltere, İspanya ve 11 Eylül'deki saldırıları gerçekleştirecek bir neden söz konusu değil" diye konuştu.
Seyit, "Bazı fanatikler olabilir, ancak bunlar çok küçük ve faal değiller. Ayrıca yeterli kaynakları da yok. Bu nedenle Avustralya'nın hedef olduğunu düşünmüyorum" dedi.
Victoria İslam Konseyi (IVC) Başkanı Malcolm Thomas, Londra'daki saldırıları şiddetle kınadıklarını ve bunun affedilemez olduğunu belirterek, "Bunu yapanlar canidir, insanlığın ve medeniyetin düşmanıdır" dedi.
GELİBOLU VE ŞEYH ALİ CAMİLERİ KORUMA ALTINDA
IVC Sözcüsü Waleed Aly de, teröristlerin hiçbir dinin emirlerini yerine getirmediğini belirterek, "Herkes gibi biz de bu barbar saldırıya üzüldük" dedi.
Londra'da meydana gelen bombalı saldırıların ardından Sidney'deki iki önemli cami olan, Türkler'e ait Auburn Gelibolu Camii ve Lübnanlılar'a ait Lakemba Şeyh Ali Camii'nin koruma altına alındığı bildirildi. Auburn Polisi'nden müfettiş Ian Bell, basına verdiği bilgide, North Parade üzerinde bulunan Gelibolu Camii'nin günde iki kez devriyeler tarafından kontrol edilerek güvenliğinin sağlandığı belirtildi. Lakemba'daki Şeyh Ali Camii'nde de benzer önlemlerin alındığını belirten Bell, aynı önlemlerin otobüs ve tren gibi toplu taşıma araçlarında da alındığını kaydetti.
Geçen yıl, 11 Ekim tarihinde Sidney'de Rooty Hill semtindeki İslam Merkezi'nde bulunan camiye molotof kokteylli saldırı düzenlenmiş, saldırı sonucu caminin kapısı ve giriş paspasları yanmıştı. Olayla ilgili açıklama yapan İslam Birliği Batı Sidney Şubesi Başkanı Dr. Akbar Khan, olayın üzücü olduğunu belirterek, bunun ilk kez olmadığını söylemiş, şiddet yanlılarının yaklaşık 2 ay önce de caminin camlarını kırarak zarar verdiklerini ifade etmişti.
Auburn'da Türkler'e ait olan Gelibolu Camii de 12 Ekim günü saldırıya uğramış, fakat herhangi bir zarar meydana gelmemişti. Caminin güvenlik kameralarının tespit ettiği görüntülere göre, 12 Ekim gecesi saat 23.00 sıralarında caminin arkasındaki sokağa gelen saldırganlar kapıya molotof kokteyli atmışlar, kapı önündeki zeminin mermer döşeli olması nedeniyle saldırı yangına yol açmamıştı. 15 Kasım tarihinde ise, Melbourne kentinde Türkler'e ait Işık Koleji'nin okulda "lollipop" olarak çalışan ve yaya geçidinde görevli kişi tarafından kundaklanması, Ramazan Bayramı'nda burukluğa neden olmuştu.