İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, İskoçya'daki Balmoral Kalesi'nde dün öğleden sonra hayatını kaybetti. Kraliyet ailesinin Twitter hesabından yapılan açıklamada "Kraliçe bu öğleden sonra Balmoral'da huzur içinde yaşamını yitirdi." ifadesi kullanıldı. Kraliçe 2. Elizabeth'in ölüm haberi tüm dünyada geniş yankı uyandırırken, Birleşik Krallık hükümdarlarının yönetim merkezi ve Londra'daki ikametgahı Buckingham Sarayı'nda bayraklar yarıya indirildi.
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in ölümünün ardından 73 yaşındaki oğlu Charles tahta geçerek İngiltere Kralı oldu.
Buckingham Sarayı, İngiltere Kralı 3. Charles tarafından yapılan açıklamayı yayımladı.
Açıklamasında "Sevgili annem Majesteleri Kraliçe'nin ölümü benim için ve tüm aile bireyleri için büyük üzüntüye yol açmıştır." diyen Kral Charles, hem bir kraliçenin hem de "çok sevilen bir annenin" yasını tuttuklarını ifade etti.
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in hayatını kaybetmesinin ardından Prof. Dr. İlber Ortaylı, NTV'de hem merhum kraliçe ile anılarını hem de oğlu Prens Charles'ın isim seçimini yorumladı.
"Bu kralın tahta çıkışı biraz değişik. Charles’ın çıkışı ile ilgili bir itiraz var. Müslümanların, Hintlilerin ve diğer görüşlerin koruyucusu olmasını istemiyorlar. Charles açık sözlü birisi, beklenmedik çıkışları olabilir. İstanbul’a gelince ‘burayı ne yaptınız?’ dedi. Entelektüel bir adamdır. Arkeoloji bilgisi fazladır. Ürdün’deki Prens Hasan’ın İngiltere’deki bir simetrisi gibi. Prens Hasan’da doğu kilisesi üzerine bir eser yazdı.
Çevre ile ilgileniyor. Asıl önemlisi tebaasına daha dengeli ve sevgiyle yaklaşıyor. 75 yaşında tahta çıkmak tarihi açıdan biraz ekşi.
Her halükarda taht konseyinin kararı ve aile üyelerinin oylarını bilemeyiz. Charles ismi mi kalacak, yoksa başka bir isim mi getirilecek?
Kraliçe 2. Elizabeth’in Bursa’daki mihmandarı bendim. Şaşılacak derecede bilgiliydi. Baskı ve kaligrafi üzerine şaşılacak bir bilgisi vardı. Dindar birisi olduğunu biliyorduk. Bir filozofik derinliği var. Anglikan kilisesinin vasisiydi. Dinlere yakın ilgisi vardı, Kuran tilavet ettirdi.
Türkiye’ye karşı çok ilgiliydi. Protokole girenlere bir gemide resepsiyon vermişti. Orada düzenini gördük. İlginç bir şekilde eşi Edinburgh Dükü Prens Philip de esprili biriydi. Türkiye’ye yakın görüşleri vardı."