Mersin Ticaret Borsası (MTB) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, hayata geçirilen; 'Yeni Teşvik Sistemi'nin iler arasında haksızlığa yol açtığını, sistemin en önemli hatasının ise illeri değil, alt bölgeleri baz alması olduğunu savundu.
Söz konusu sistemin açıklanmasıyla birlikte konuyla ilgili yapılan tartışmaların da yoğunluk kazandığını hatırlatan Abdullah Özdemir, tartışmaların odak noktasının da sanayide gelişmiş olan birçok ilin teşvik verilen üçüncü bölgelerde yer alması olduğunu vurgulayarak, yeni sistemin iller arasında haksızlıklara yol açtığını iddia etti. Özdemir, olaya Mersin açısından bakıldığında da bir takım sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, sistemde kentin ikinci sırada yer aldığını ancak yakınçevresinde yer alan ve sanayisi Mersin'e göre çok daha fazla gelişmiş olan Kayseri, Konya, Gaziantep ve Hatay gibi illerin üçüncü sırada yer aldığına dikkat çekti.
Belirtilen illerin daha fazla teşvik alacağının altını çizen Özdemir, "Bu çelişkili durumun nereden kaynaklandığına baktığımızda, karşımıza üç tane ana sebep çıkmaktadır. 10 yıl öncesinin verilerinin kullanılmasının yanında illerin tek başına değil, komşu illerin bir araya getirilmesi ile oluşturulan alt bölgelerin dikkate alınmasıdır. Tüm bunlara ek olarak imalat sanayi gelişmişlik sıralaması yerine, genel gelişmişlik sıralamasının esas alınmasını da sorunun temelinde yer alan etkenler arasında gösterebiliriz. Bu üç nedenden dolayı, iller arasında çok büyük haksızlıklar ortaya çıkmıştı" dedi.
"İLERİN GELİŞMİŞLİK DÜZEYLERİNE AİT VERİLER ARTIK GÜNCELLENMELİ" 'Yeni Teşvik Bölgeleri'nin belirlenmesinde Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından 2003 yılında yapılan 'İllerin ve Bölgelerin Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması'nın kullanıldığını kaydeden Özdemir, bu araştırmada faydalanılan verilerin ise 10 yıl öncesine ait olduğunu kaydederek bu durumun da, bir doktorun, hastasının getirmiş olduğu ve 10 yıl öncesine ait olan bir röntgen filmine bakarak teşhis ve tedavi yapmasına benzediğini anlattı. Özdemir, böylesi bir uygulamayı hiçbir doktorun yapmayacağını çünkü hastanın durumunun aradan geçen zaman diliminde iyiyi ya da kötüye gitmiş olabileceğinin altını çizdi. Sistemle ilgili olarak yapılan çalışmaların birkaç yıldır sürdürüldüğünü anımsatan Abdullah Özdemir, TÜİK ve DPT gibi kurumların söz konusu zaman diliminde illerin gelişmişlik düzeylerine ait verileri güncellemesi gerektiğini ancak bunun yapılmadığını söyledi.
Özdemir, il bazındaki verilerin güncellenmesinin sadece yeni teşvik bölgelerinin belirlenmesi için değil, aynı zamanda da uygulanan eski teşvik sisteminin de iller üzerindeki etkisinin belirlenmesi için zorunlu olduğunu, ancak bu konunun her nedense ihmal edildiğini iddia etti. DPT'nin 2003 yılında yaptığı kimi çalışmaların, çeşitli araştırma merkezleri tarafından daha güncel verilerle yapıldığını savunan Özdemir, "Örneğin Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) tarafından yapılan ve bu yılın başında yayınlanan bir çalışma, dikkatle incelendiğinde illerin gelişmişlik sıralamalarında değişiklikler olduğu görülmektedir. Mesela, DPT'nin 2003 yılında yaptığı çalışmada 17. sırada olan Mersin, EDAM'ın çalışmasında 25. sıraya gerilemiştir. Sadece bu örnek bile, güncel veriler kullanmanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bize göre, teşvik bölgelerinin belirlenmesinde yapılan esas hata, illerin değil, komşu bir kaç ilin bir araya getirilmesiyle oluşturulan ve adına 'İBBS Düzey 2 Bölgeleri' denilen alt bölgelerin baz alınmasıdır. Bu durum bir doktorun, birbiriyle komşu olan hastalarını aynı koğuşa koymasına ve onlara aynı reçeteyi yazmasına benzemektedir. Halbuki insanlar birbiri ile komşu olsalar bile, hastalıkları farklı olabilir. Hatta birisi hastayken, diğeri sağlıklı da olabilir" diye konuştu.
"İLLERİN SANAYİ SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMİŞLİK DÜZEYLERİ GÖZ ARDI EDİLDİ"
Gaziantep, Kilis ve Adıyaman gibi illerin eşdeğer görülüp, aynı bölge içine almanın ve yine aynı miktarda teşvik vermenin hiçbir mantıklı açıklamasının olmayacağını ileri süren Özdemir, uygulamaya konulan yeni sistemle birlikte Gaziantep, Konya, Kayseri ve Hatay gibi illere haksız şekilde önemli avantajlar sağladığını da iddialarına ekledi. Özdemir, Türkiye'de birbiriyle komşu olan illerin gelişmişlik düzeyleri arasında ciddi farklılıklar olduğunu, il bazında sıralama yapılması halinde birinci bölgeye girecek olan Adana'nın, Mersin ile birlikte düşünüldüğü için ikinci bölgede yer aldığını anlattı. Söz konusu yöntem nedeniyle Adana'nın kazançlı çıktığını dile getiren Özdemir, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Halbuki, Mersin, Adana yerine, Çevre Düzeni Planında olduğu gibi Karaman ile aynı bölgeye dahil edilseydi, üçüncü teşvik bölgesine girecekti. İl bazında sıralama yapılması halinde kesinlikle ikinci bölgede yer alması gereken Kayseri, Gaziantep, Konya ve Hatay göreli olarak daha az gelişmiş illerle birlikte aynı bölgeye dahil edildiklerinden, üçüncü bölgede yer almışlar ve haksız biçimde avantaj sağlamışlardır."
Sistemle birlikte bölgeler arası sıralamanın, genel sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyine göre yapıldığını, böylelikle de illerin sanayi sektöründeki gelişmişlik düzeylerinin göz ardı edildiğini vurgulayan Özdemir, verilecek desteklerin çok büyük bir kısmının sanayi yatırımlarına gideceğini ve bu nedenle de sanayideki gelişmişlik düzeylerinin esas alınması gerektiğini dile getirdi. DPT'nin 2003 yılındaki çalışmasında illerin, imalat sanayisindeki gelişmişlik düzeyine göre sl konusu zaman diliminde illerin gelıralandığını hatırlatan Özdemir, "Bu sıralamada, Mersin'in hinterlandında bulunan illerden Gaziantep yedinci, Konya on birinci, Adana on ikinci, Hatay on beşinci, Kayseri on sekizinci sırada yer almıştır. Bu sıralamada Mersin'in yeri ise yirmi birinciliktir" dedi.
"TEŞVİKLERİN ALT BÖLGE BAZINDA VERİLMESİ UYGULAMASINDAN VAZGEÇİLMELİ" MTB Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, 'Yeni Teşvik Sistemi' ile ilgili olarak yapmış olduğu değerlendirmesinde şu görüşleri dile getirdi:
"Görüldüğü gibi Gaziantep, Konya, Hatay ve Kayseri gibi komşu iller sanayileri Mersin'den daha çok gelişmiş olmasına rağmen, üçüncü teşvik bölgesine alınmışlardır. Bu durum onlara, Mersin ile kıyaslandığında önemli bir avantaj sağlamaktadır. Bahsedilen illerdeki bir yatırımcı, Mersin'deki bir yatırımcıya göre, kurumlar vergisinde, SGK işveren primlerinde ve kredi faizlerinde önemli avantajlar elde edecektir. Sonuç olarak, Mersin yeni teşvik sisteminde de, hak ettiği oranda teşvik alamayacaktır. Bu durumun düzeltilebilmesi için, teşvik bölgelerinin il bazında belirlenmesini talep ediyoruz. Bunun yapılması hiç de zor değildir. Orta vadede ise, ilgili kurumların il bazındaki verileri süratle güncellemelerini ve teşvik bölgelerinin güncellenmiş verilere göre yeniden yapılmasını bekliyoruz. Bunlar yapıldığında, Mersin hak ettiği oranda teşvik almaya başlayacaktır."