Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, "Yakın geçmişte yaşadığımız FETÖ/PDY terör örgütü gerçeği yüksek mahkemelerin topluma karşı şeffaf ve hesap verilebilir bir şekilde yapılandırılmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Yargı etiği, şeffaflık, topluma karşı hesap verilebilirlik ilkeleri hukuk devletinin ve demokrasinin sigortasıdır." dedi.
Cirit, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, "150. Yılında Yargıtay Sempozyumu" ve "Yargıtay Yeni Hizmet Binası Temel Atma Töreni"nde yaptığı konuşmada, hızla küreselleşen dünyada gelişen ve güçlenen dostlukların özellikle Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada hazine değerinde olduğunu vurguladı.
Sempozyuma katılan tüm konuklara teşekkürlerini ileten Cirit, Yargıtayın 6 Mart 1868'den itibaren, 150 yıldır Türkiye'ye fedakarca hizmet etmenin haklı gururunu yaşadığını belirterek, bugüne kadar pek çok üstün yetenekli, seçkin, adil ve fazilet timsali hukukçuların Yargıtayda görev üstlendiğini, bu hukukçuların Türk hukukunun oluşması ve gelişmesine katkıda bulunduğunu anlattı.
Yargıtayda emeği geçen herkese şükranlarını sunan Cirit, artan iş yüküne rağmen 50 yıl öncesinin fiziksel imkanlarıyla faaliyetlerini yürütmek durumunda kalan Yargıtayın idari ve mali yapısını günün ihtiyaçlarına uygun şekilde baştan aşağı yenilenmesi amacıyla yoğun çalışma içine girdiklerini söyledi.
Bu çabaların en önemli ürününün de Yargıtayın yeni hizmet binası olduğunu vurgulayan Cirit, "Üç yıl içinde bitmesi planlanan, bugün temelini atacağımız yeni hizmet binasının Yargıtayımızın fiziksel koşullarından kaynaklanan sorunlarını kesinlikle çözeceğine inanıyorum." diye konuştu.
Cirit, bu konuda gösterdikleri duyarlılıktan dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakan Binali Yıldırım'a, hükümete, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çalışanlarına teşekkürlerini iletti.
- "Yargı sisteminin çok önemli bir başarısıdır"
Başkan Cirit, geçen yıl yüksek yargı üyeleriyle yüksek mahkeme personeli arasında sağlık ve tedavi imkanları bakımından mevcut olan adaletsizliklerin giderildiği bir düzenlemenin gerçekleştirildiğini söyledi. Cirit, yüksek mahkemeler arasındaki eşitliğin sağlanması için gösterdikleri hassasiyetten dolayı da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve hükümete teşekkür etti.
Türkiye'nin son yıllarda çok ciddi bir terör tehdidi altında kaldığına işaret eden Cirit, "Klasik terör örgütlerinin yanı sıra devletin makamlarını ele geçirmek suretiyle amaçlarını gerçekleştirmeye çalışan FETÖ/PDY faaliyetleri son 10 yılda ülkemizi ciddi şekilde meşgul etmiş, hukuk sistemimizi olumsuz bir biçimde etkilemiştir." diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin yanı sıra yargı, polis, mülki idare ve eğitim alanlar başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarına FETÖ/PDY terör örgütünün sızdığını, bu kişilerin önemli, etkili makamlara geldiğini ve hatta sivil imamlar tarafından kamu görevlilerinin yönetildiği gerçeğinin gazete manşetlerine yansıdığını anımsatan Cirit, ülkelerin bu örgütün ele başını, devletler arasındaki suçluların iadesine ilişkin anlaşmalara rağmen iade etmemesinin de bu meselenin oldukça farklı yönleri olduğunu gösterdiğini dile getirdi.
Cirit, "Türk yargısı, adalet sistemi ve devleti ele geçirmeye çalışan FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarına karşı çok kısa süre içerisinde güçlü bir refleks göstermiş, özellikle darbe girişiminin ortaya çıktığı ilk saatlerden itibaren bu kişileri görevden uzaklaştırmıştır. Yaklaşık 40 yıldan beri diğer kamu kuruluşlarının yanı sıra adalet teşkilatına sızanların uzaklaştırılması yargı sisteminin çok önemli bir başarısıdır." ifadelerini kullandı.
- "Adaletten başka hiçbir borcumuz yoktur"
Geçmişte yaşanan darbelerden farklı olarak Türk yargısının askeri vesayeti meşrulaştırmadığını tam aksine halkın, anayasal düzenin yanında yer aldığını vurgulayan Cirit, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Emanete ihanet ederek, kamu görevini, özellikle yargı yetkisini belli bir örgütün amaçları doğrultusunda kullananlara ise adaletten başka hiçbir borcumuz yoktur. Bizim görevimiz duyguyla, coşkuyla, ön yargıyla davranmak değil Türk hukuk sisteminin son yıllarda büyük bir başarıyla yükselttiği insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden, objektif delillere göre karar vermektir.
Yakın geçmişte yaşadığımız FETÖ/PDY terör örgütü gerçeği yüksek mahkemelerin topluma karşı şeffaf ve hesap verilebilir bir şekilde yapılandırılmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Yargı etiği, şeffaflık, topluma karşı hesap verilebilirlik ilkeleri hukuk devletinin ve demokrasinin sigortasıdır. İşte bu nedenle yüksek mahkemelerin tarihsel süreç içerisinde üstlendikleri yeni rollerin gereğini her zamankinden daha çok idrak ederek bu tür hukuk dışı oluşumlara engel olmaları, devletin bekası bakımından kaçınılmaz bir gerçektir."