Umudun anahtarı, pozitif düşüncedir. Umudu içinizde sürekli yeşertin. Duygularınızı yaşamaktan ve dile getirmekten korkmayın. Düşünceleriniz, duygularınızla kardeştir bunu unutmayın.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Psikolog Yıldız Burkovik, insanı yaşatan umudun ve umut etmenin yolunun pozitif düşünebilmek olduğuna dikkat çekti.
UMUT ETMENİN YOLU, POZİTİF DÜŞÜNEBİLMEKTİR
İnsanı yaşatan umuttur. Umut etmenin yolu ise pozitif düşünebilmek. Karamsarlığa düşmeden, olumsuzluklara yenilmeden sabretmek, gerekiyorsa yılmadan defalarca denemek ama asla vazgeçmemek.
YORULMA VE UMUTSUZLUK, TÜKENMEYE ZEMİN HAZIRLAR
Hayat boyu yaşanan birçok duygu olduğunu, bu duygu ve düşüncelerin birbiri ile anlaşmasının umuda, anlaşmazlığının ise insanı umutsuzluğa sürüklediğini ifade eden Burkovik, sözlerini şöyle sürdürdü:
Umudun yolu açık ve parlaktır. Ancak umutsuzluğunki kapalı ve karanlık... Karanlık yolda göz gözü görmez ve ilerleyemez insan. Ya da görmeden yürür ancak çarpa çarpa, belki de bir şeyleri yıkarak. Ya kendine ya da çevresindekiler zarar vererek, canını acıtarak, can acıtarak. Kırar, döker ve sonunda yorulur. Yorulma ve umutsuzluk ise tükenmeye zemin hazırlar.Yorgunluk ve sürekli yorgun hissetmek ise artık karamsarlık havasına girmeye sebep olur ve karamsarlık kaygı ile birleşince, pozitif düşünce ve duygular, sisin içinde kaybolur.
Birinin yaktığı sis ışığı, insana yol gösterebilir belki, eğer gözleri açıksa… Sisin içinde iken yola devam edecekse insan, o ışığa dikkat eder ve kendisi de bir ışık yakar ki bir başka karamsar da onun ışığını görüp kendi yolunu açsın diye. Böylece ışıklar birleşince, daha güçlü bir görüntü oluşur. İşte karanlıkta yakılan bu ışık, umudun ışığıdır.
İnsan bir kere görsün yeter ki. O zaman pozitif düşünce kapıdan içeri girebilir. Yavaş yavaş, sanki tarlada ekin eker gibi pozitif düşünceler ekilmeye ve umutla birlikte büyümeye başlar. Kimi zaman ekini büyütecek yağmur olmaz. Ancak birden başlayan yağmurla birlikte de ekinler canlanır ve büyürler an be an. Burada yapılması gereken tek şey ‘sabırlı olmak’tır. Sabırla çalışıp toprağı çapalarsak, toprak da istediğimizi verir bize, hem de doyurana kadar, mutlu edene kadar.”
POZİTİF DÜŞÜNCEDE SABIR VE ÇABA ÖNEMLİ
Atıl kalmak, hiçbir şey yapmadan öylece beklemek asla çözüm olmaz. Pozitif düşünen insan durmaz, yerinde ve doğru düşünmeye gayret eder. Doğru bilgiyi katar kendisine, bunun için çabalar. Yanlış, hatalı ve çarpıtılmış düşünceleri ise kendinden uzaklaştırır sabırla. Kimi zaman çarpıtılmış düşünceleri düzeltmek kolay olmaz. Düşüncenin içindeki temel düşünceyi bulmak gerekir. O düşünce eğer hep imkansızlık üzerineyse, her şeyi imkansız olarak değerlendirir. Zihni ve yüreği mutsuzluk yayar. Üzgün bakar hayata, şaşkın hisseder kendini; hele bir de hiç tanımadığı, aşina olmadığı bir düşünce ise bu. Fakat insanın içinde yaşanmışlıklarla birlikte olgunluk varsa, bunu sabır ve güç ile birleştirerek olumlu yönde adım atabilir. Zihni umut yaymaya başlar ve karamsarlığın izlerini silebilir. Yine de bir zamanlar karamsar olduğunu hemen unutmamak gerekir. Çünkü olumsuz düşüncenin unutulması, olumluya sahip çıkılmasını engelleyebilir. Önemli olan tecrübelerden, yaşadıklarımızdan ders almaktır.
POZİTİF DÜŞÜNCEDE VAZGEÇMEK YOK
“Pozitif düşüncede umut vardır. ‘Asla yapamam’, ‘olmaz’ demeyen bir bakış açısı vardır” diyen Burkovik, “Düşünce yapısı, çözüm odaklıdır. Yol buldurur, yol açar. Yollar kapalı ve hiç açılmayacak gibi olsa bile sabırla beklenir ve tekrar tekrar denenir, asla vazgeçilmez. Umutsuzluk değil umut beslenir, duygu ve düşüncelerde. Sizler de duygu ve düşüncelerinizde, umudu besleyen, büyüten olmalısınız. Bunu hak ediyorsunuz, buna inanmalısınız. Hak ettiklerinizi asla unutmamalısınız. Hafızanızı canlı tutmalı ve daima ileri bakmalısınız. Geçmiş tecrübelerinizi değerlendirin ama geçmiş duygularınızın esiri de olmayın. Onlardan ders çıkarın ve geleceğinizi tıpkı oya gibi işleyin” tavsiyesinde bulundu.
BU TAVSİYELERE KULAK VERİN
Uzman Psikolog Yıldız Burkovik, pozitif düşüncenin hep var olması için önerilerini de şöyle sıraladı:
“Umudu içinizde sürekli yeşertin.
Kelime dağarcığınızdan umutsuzluk kelimesini silin, yerine umudu koyun.
Yaşamaktan, doğruyu ve güzeli görmekten, iyiyi duymaktan asla geri durmayın.
Pozitif düşünceyi yaşam tarzınız haline getirin, hayata karşı zafer kazanın.
Duygularınızı yaşamaktan ve dile getirmekten korkmayın.
Düşünceleriniz, duygularınızla kardeştir bunu unutmayın.
Kendinizi olumsuz düşünenin bakışıyla yargılamayın.
‘Dürüstlük’ adınız ‘güven’ soyadınız olsun.
Tecrübelerinizin getirilerini birbirinizle paylaşın.
Birbirinizi saygıyla ve değer bilir biçimde dinleyin.
Birbirinize verdiğiniz ve birbirinizden aldığınız hep umut olsun.
Birbirinizi gönlünüze alırken, içinizde olumsuz düşünce varsa eğer temizleyin.
Söylediğinizin, inandığınızın arkasında durun ve ellerinizi birbirinize sevgi ile uzatın.
Hatalarınızı da paylaşın ki tekrar yapmamak üzere size bir hatırlatma, başkalarına ise bilgi olsun.”