Coca Cola Yönetim Kurulu Başkanı Muhtar Kent, şirketinin inovatif fikirlere önem verdiğini belirterek, "Dünyadaki ilk bitki şişesini yaptık. Şeker kamışı atığından oluşturulan şişeler üretmeyi başardık. Bu şirket içinde oluşturulan bir fikir değildi. Hindistan'da ortaklarımızdan biri söyledi bu fikri... Şu anda insanların içeceğini içip, paketini yiyebileceği bir şişe üzerinde çalışıyoruz." dedi.
Kent, Global Girişimcilik Kongresi’nde (GEC18IST), kongrenin platform başkanı Ali Sabancı’nın sorularını yanıtladı.
Coca Cola'nın 217 ülkede faaliyet gösteren 770 bin çalışanlı bir şirket olduğunu hatırlatan Kent, "Çoklu global ve lokal bir işletmeyiz. İnsanların kendilerini, kültürlerini en doğru şekilde tanıtabilmelerine olanak sağlamak zorundayız." dedi.
Dünyada seyahat etmediği sadece 10 ülke kaldığını belirten Kent, İstanbul’un çeşitlilik kültürü oluşturmak ve sorunlara çözüm geliştirmek için en iyi adres olduğunu söyledi.
Girişimciliğin bir kültür meselesi olduğunu ifade eden Kent, Hindistan’daki bir çözüm ortaklarından gelen projeyle şeker kamışından üretilen kayısı şişesi yaptıklarını anlattı.
Kent, "Bugün tüketici manzarası hızla değişiyor. Yani dönüşüm geçiren tüketiciye daha yakın durmamız gerekiyor. Tüketici daha fazla güçleniyor, daha fazla seçenek istiyor. Pazarlama ve iletişim değişiyor. Kitle pazarlamasından kişisel pazarlamaya dönüşüyor." diye konuştu.
"Trendlerin önünde hareket etmeniz gerekiyor"
Muhtar Kent, Coca Cola'da inovasyon kültürü yaratmaya çalıştıklarını ifade ederek, Coca Cola'nın 130 yıl önce Atlanta'da küçük bir şehirde kurulduğunu hatırlattı.
Kent, şöyle devam etti:
"Coca-Cola, ilk at arabalarında ilk reklam yapan firmaydı. O yıllarda, yani bundan 130 yıl önce at arabaları ile dağıtım yapıyordu. Daha sonra sinema ve televizyonlarda reklam yapmaya başladı. Başarılı inovasyon yapmak için dünyadaki tüketiciyi takip etmeniz gerekiyor ve başkalarını takip etmemeniz, o trendlerin önünde hareket etmeniz gerekiyor. Sürekli olarak büyümeye çalışıyoruz. Tüketicinin zevkleri sürekli değişiyor. O yüzden daha uzun vadeli değerler yaratmanız gerekiyor.
Dünyadaki ilk bitki şişesini yaptık. Şeker kamışı atığından oluşturulan şişeler üretmeyi başardık. Bu şirket içinde oluşturulan bir fikir değildi. Hindistan'da ortaklarımızdan biri söyledi bu fikri... Biz de Hindistan'da fon sağladığımız bir ortağımız sayesinde bu inovasyonu yaptık. Son 3-4 yılda 8 milyardan fazla bitkiden üretilmiş şişe oluşturduk ve bitkilerden geri dönüştürülebilir şişeler üretmiş olduk. Şu anda insanların içeceğini içip, paketini yiyebileceği bir şişe üzerinde çalışıyoruz."
Yarının inovasyoncularının küresel bir dünya görüşüne sahip olması gerektiğini belirten Kent, "Eğer sizin küçük bir işletmeniz varsa ve bunu büyütmeyi hedefliyorsanız insanları hayalinize inandırmanız gerekiyor." dedi.
"Teknoloji ve insan birlikte evrim geçirecek"
Doğan Online ve Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner de yaptığı konuşmada, teknolojinin gelişmesiyle milyonlarca işin otomasyona devredilmesinin gündemde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Teknoloji ve insan birlikte evrim geçirecek. Burada üzerinde durmamız gereken nokta, bence buna bir kayıp olarak bakmamak gerekiyor. Yani sadece insanların işsiz kalacağını düşünmemeliyiz. Çünkü otomasyon birçok noktada verimlilik artışı sağlayacağından bir zenginlik oluşacak ve bu insanların elinde kalacak."
"Gençlerin dışarıya gitmesine izin vermemeliyiz"
Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Göçmen ise kongre kapsamında "Gençlik ve İşin Geleceği" başlıklı bir sunum yaptı.
Göçmen, teknolojinin sadece dünyayı değiştirmekle kalmadığını, insanların birbirleriyle ilişkisini de etkilediğini ifade ederek, "İnsan kaynakları yönetim modelleri olarak bugün kullandığımız şeyler, bizim 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ABD’den gördüğümüz modeller... Gelinen noktada, teknoloji insanları değiştirirken insan kaynakları modellerini de değiştirmemiz gerekiyor." dedi.
Gençliğin, artık 2 yıldan fazla aynı şirkette çalışanlara "dinozor" dediğini dile getiren Göçmen, "İnsan kaynakları modellerimizi gözden geçirerek yeni girişimlerle paydaş olmamız gerekiyor. Ülkemizde işsizlik yaşı 30’un altına iniyor. Bu ülkenin güçlü yönlerini dikkate almalıyız, gençliğimize istediği türden iş olanakları hazırlayabilmeliyiz. Ülkemizde yetişen gençleri kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Bu gençlerin dışarıya gitmesine izin vermemeliyiz. Onları burada istihdam edebilmeliyiz." şeklinde konuştu.
"Bağlantılarımızın ve bulut çözümlerimizin dayanıklı olduğundan emin olmalıyız"
Kongrenin stratejik ortaklarından Koç Holding adına bir konuşma yapan Arçelik İnovasyon Direktörü Erkan Duysal, yapay zekanın insan hayatının birçok alanına müdahale edeceğini belirterek, "Bilgisayar mühendisleri ve kod yazanların işlerini yapay zekaya kaptıracağı bir gelecekten söz ediyoruz. Yazılımları ve verileri korumak için siber güvenlik hiç olmadığı kadar önem kazanacak. Bağlantılarımızın ve bulut çözümlerimizin dayanıklı olduğundan emin olmalıyız." ifadelerini kullandı.
Büyük şirketlerin, "bozucu etkilerden" korunabilmek ve bunlara doğru şekilde eklemlenebilmek için start-up’larla iş birliklerini artırdıklarını kaydeden Duysal, teknoparklar ve incubation merkezlerine yatırımlara odaklandıklarını söyledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini geliştirme noktasında son derece kararlı olduğunu vurguladı.
TİM’in, ekosisteme katkı sunmayı sürdüreceğini ifade eden Büyükekşi, "TİM olarak 2012 yılından bu yana Türkiye İnovasyon Haftası etkinliklerini düzenliyoruz. Geçen yıl bu etkinliğimizin ismini Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası olarak değiştirdik ve dünyanın dört bir yanından girişimcileri İstanbul’da ağırlıyoruz." dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar ise Türkiye'de kamunun inovasyona desteğinin son yıllarda artış gösterdiğini belirterek, TOBB'un 81 ilde girişimcilik faaliyetlerini desteklediğini bildirdi.
Kaynak: AA