Yer: TBMM! Murat Kurum İzmir’den getirdiği kirli suyu gösterdi: Belediye Körfez’i fosseptik gibi kullanıyor

Bakan Murat Kurum, TBMM’deki bütçe komisyonuna İzmir’deki Körfez’den çıkarılan bir şişe suyu getirdi. İzmir Körfezi’nde her saat binlerce balığın öldüğünü ifade eden Kurum; bakanlığın burayı temizleyeceğini belirtirken İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirdi. İşte o anlar…

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 6 Şubat depremleri sonrasında yapılan çalışmalardan 81 ildeki kentsel dönüşüm faaliyetlerine, iklim değişikliğiyle mücadeleden Sıfır Atık Hareketi’ne, millet bahçelerinden, çevre ve doğa koruma projelerine kadar Bakanlığın birçok projesindeki son durumu anlattı.

Bakan Murat Kurum, İzmir Körfezi’nin kirli deniz suyunu TBMM’ye getirerek CHP'li vekillere seslenerek;

"Bu suyu, İzmir Körfezi’ndeki kirliliği görmekten imtina eden, bu acı tablo karşısında tek bir açıklama dahi yapmayan siyasilere; denizin kirliliğini daha iyi anlatmak için getirdim." dedi.

Reklam
Reklam

İZMİR KÖRFEZİ’NİN KİRLİ SUYU TBMM’DE

Bakan Kurum kirli su numunesini göstererek İzmir Körfezi’ndeki kirliliği anlattı: Ben, Körfeze dair hedeflerimizi anlatacağım ama öncelikle sizlere bir şey göstermek istiyorum. Ben bugün; İzmir Körfezi’nden aldığımız bir şişe deniz suyu numunesini yanımda getirdim. Bu suyu, İzmir Körfezi’ndeki kirliliği görmekten imtina eden, bu acı tablo karşısında tek bir açıklama dahi yapmayan siyasilere; denizin kirliliğini daha iyi anlatmak için getirdim. Artık İzmir körfezimizde büyük bir çevre felaketi yaşandığını, Körfezin içindeki tüm canlılarla birlikte can çekiştiğini, her saat başı binlerce balığın öldüğünü görmenin vakti gelmiş, hatta geçmiştir. Millet önünde soruyorum. Şu kirliliğin olduğu bir denizde balıklar yaşayabilir mi? Bu kokunun olduğu bir denizin kıyısında, insanlar rahatça hayat sürebilir mi? Şu anda bu su numunesi içerisinde, atık su kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden tam 50 kat daha fazladır. Oksijen seviyesi sıfırdır sıfır. Bunun nedeni, artık 85 milyonun malumu olduğu gibi, İzmir’in atık sularını arıtmayan, pis suları doğrudan Körfez’e döken, körfezi bir fosseptik çukuru gibi kullanan İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir. Bugüne kadar çözüm için hiçbir adım atmayan yönetim anlayışıdır.

Reklam
Reklam

“O KÖRFEZ BİR ZAHMET TEMİZLENECEK”

Bakanlık olarak, İzmir Körfezi Orta ve Uzun Vadeli Eylem planlarını da çok yakında kamuoyuyla paylaşılacağını belirten Bakan Kurum, “Altını çiziyorum, bu işin takipçisi olacağız. İzmir Körfezi’nin, umursamaz ellerde heba olmasına, her seçim öncesinde ‘Körfez’de kulaç atacağız’ deyip tek bir olumlu adım atmayan zihniyete müsaade etmeyeceğiz. Ben Çevre Bakanı olarak diyorum ki; bunu herkes not alsın, o Körfez bir zahmet temizlenecek. Büyükşehir Belediyesi bir zahmet sorumluluklarını yerine getirecek. Yapması gerekenleri yapacak. İlgili herkese vazifelerini hatırlatmaya, İzmir halkı ve milletimiz adına devam edeceğiz” diye konuştu.

SİTE YÖNETİMLERİYLE İLGİLİ YENİ MEVZUAT!

Bakan Kurum site yönetimleriyle ilgili mevzuat hazırlıkları ile ilgili de “Apartman ve sitelerde, ortak alanların ve ortak giderlerin nasıl yönetileceği konusunda; gerek kat maliklerinin, gerekse hizmet sunucusu şirketlerin sorunlarına çözüm bulacak olan mevzuat çalışmamızı tamamlamak üzereyiz, inşallah bu yıl içinde milletimize arz edeceğiz” dedi.

Reklam
Reklam

İSTANBUL DEPREMİNE VE KENTSEL DÖNÜŞÜME VURGU YAPTI

"İstanbul’u ‘kurtarma seferberliği’ kapsamında Yarısı Bizden kampanyasının güçlenerek devam ettiğini söyleyen Bakan Kurum, belediyelere ‘tarihi’ bir çağrı yaptı: Bu noktada ilkemiz şudur. Farklı görüşlerden olabiliriz. Ama biz, Türkiye’nin yarınları için, hiçbir siyasi istisna gözetmeksizin herkesle istişare ediyoruz. Hele hele konu kentsel dönüşüm ve İstanbul’un kurtarılması olduğunda, milletvekillerimizle, başkanlarımızla ortak akılda birleşecek ortamları oluşturuyoruz. Bu noktada dönüşümün yürütücüsü olan belediyelerimize; tarih, vicdan ve millet önünde büyük vazifeler düşmektedir. Belediyelerimizden artık deprem tehdidine odaklanmalarını, dönüşümü ilk gündem haline getirmelerini, korumakla mükellef olduğumuz annelerimiz ve çocuklarımız adına bekliyoruz."