Van'da Urartulara ait en yüksek rakımdaki kale kalıntısına ulaşıldı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığındaki kazı ekibi, ilçedeki tarihi yapıların ortaya çıkarılarak turizme kazandırılması amacıyla Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Projesi'ni başlattı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün desteklediği proje kapsamında ilçeye 40 kilometre uzaklıktaki Örmeli Mahallesi'ne giden kazı ekibi, 3 bin 300 rakımlı Kara Dağ'a tırmandı.
Profesyonel dağcı Mustafa Bingöl'ün rehberliğinde yaklaşık 4 saat süren tırmanışın ardından zirveye ulaşan arkeolog, antropolog, sanat tarihçilerinden oluşan 10 kişilik ekip, bölgedeki yüzey araştırmaları sırasında Urartular dönemine ait antik yol ve yeni bir kale kalıntısı tespit etti.
Kaya ve kum taşlarından yapılan yaklaşık bir kilometrelik antik yol ile 70 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindeki kale kalıntısında 7 metre çapında büyük sarnıç, surlar ve çok sayıda seramik kalıntıları da bulundu.
Urartu yönetici kesiminin kullandığı değerlendirilen kalenin Demir Çağ'da da farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığı belirlendi.
Prof. Dr. Çavuşoğlu, Urartuların başkent olarak belirlediği Van'da her yıl farklı buluntularla karşılaştıklarını anlattı.
Yüzey araştırmalarında ilk kez bu yükseklikte bir kale buluntusuyla karşılaşılmasının heyecan verici olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Tırmanış esnasında ilk olarak kaleye çıkan bir antik yolla karşılaştık. Antik yol heyecan verici. Yaklaşık 3 metre genişliğinde, bir kilometre uzunluğunda bir antik yoldan geçerek zirveye ulaşılıyor. 3 bin 300 metrede Urartuların muazzam bir kale inşa ettiklerini görüyoruz. Bu kalenin Urartulardan sonraki dönemlerde de kullandığını tespit ettik." diye konuştu.
Kalede başta Urartular olmak üzere farklı medeniyetlere ait seramik buluntularıyla karşılaştıklarını belirten Çavuşoğlu, şu bilgileri verdi:
"Yaz aylarında su ihtiyacının karşılanması için ana kayaya açılmış bir sarnıç var. Ortaçağ'da horasan harcıyla yeniden örülmüş. Üzerinde Urartuların klasik özelliklerini taşıyan izler var. Surları oluşturmak için ana kayayı kestiklerini gözlemledik. Alanda Urartu, Demir ve Orta Çağ dönemlerine ait çok sayıda seramik buluntularıyla karşılaştık. Kale dört tarafı uçurum olan bir zirvede. Burayı fethetmek adeta imkansız. Burası yönetim merkezi. Yönetici kesim burada yaşıyordu. Hemen alt kısımda da yönetim merkezine hizmet edenlerin yaşadığı bölümler yer alıyor. 30 yıldan beri arazide araştırma yapıyoruz. Urartu bizi hep şaşırttı, bugün yine şaşırttı. İlk kez bu yükseklikte bir kaleyle karşılaşıyoruz. Şu ana kadar bulduğumuz en önemli kale diyebilirim."
Arkeoloji Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Selin Karatekin ise "Mükemmel bir kaleyle karşılaştık. Bizim için güzel bir keşif oldu. Kalede kullanılan kum taşlarının başka bir yerden getirildiğini gözlemledik. Çok sayıda farklı türden seramik var. Gerçekten de heyecan verici." dedi.
Profesyonel dağcı Mustafa Bingöl de "4 saat süren yürüyüşün ardından zirveye ulaştık. Bilim insanlarıyla bu heyecana şahitlik ettik. Çok farklı ve güzel bir duygu. Biz de oldukça heyecanlandık." ifadelerini kullandı.
(AA)