YEREL-SEN Genel Başkanı ve Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu 30 yıldır kanayan bir yara olarak ülke gündeminden düşmeyen önemli bir meselenin çözüm süreci adı altında masaya yatırılmasını ülke ekonomisinin kalkınması ve toplumsal barışın kalıcı olarak sağlanması adına önemsediklerini ve bu meyanda atılan her adımı içtenlikle desteklediklerini söyledi.
Bütün kesimlerin kardeşlik hukuku çerçevesinde bir arada yaşamasına olanak sağlayacak böyle önemli bir sürecin başlatılmasını sendika adına memnuniyet verici bir gelişme olarak değerlendirdiklerini anlatan Toçoğlu, “30 yılı aşkın kan ve gözyaşı üzerinden beslenen bütün politik argümanların bu süreç dâhilinde yerle bir olmasını umut verici bir gelişme olarak görüyoruz. Değişen siyaset dilinin millet bilincinin gelişmesinde önemli katkılar sağlayacağını temenni ediyor ve bu alanda atılan her adımın milletimiz katında hayırlı bir sonuca tekabül etmesini bekliyoruz. Ülke sathına yayılmış toplumsal barışın temin edilmesini güçlü bir Türkiye geleceğinin inşasında umut verici bir durum olarak değerlendiriyoruz. Bir sivil toplum kuruluşu olarak bu anlamda bütün kesimlerin sürece dâhil olduğuna şahit oluyor, sevgi ve kardeşlik bağlarının sağlamlaştırılmasına yönelik bütün girişimleri yakından takip ediyoruz. Bugün terör belası yüzünden yüreğine ateş düşmüş ocaklar olduğu gibi aynı belanın bir izdüşümü olan ekonomik istikrarsızlık yüzünden de sefalete mahkûm edilmiş aileler olduğunu biliyoruz” dedi.
Terörün ülkemizde sadece kan dökmediğine dikkat çeken Toçoğlu, “Döktüğü kanlarla beraber milyarlarca dolarlık ülke gelirinin berhava edilmesine neden olduğu gibi bölgesel kalkınmanın önüne de büyük bir set çekmiştir. Bu ülkede terör sadece acı bir feryat olarak sinelerde yer etmekle yetinmemiş o feryatlar üzerinden beslenen katı bir siyaset dilinin de oluşmasına zemin hazırlamıştır. Terör sadece otuz bin ocağın ortasına ateş düşürmekle kalmamış, o otuz binle beraber yetmiş altı milyonun da yüreğinin sızlamasına neden olmuştur. Bütün veçheleriyle ülke kalkınmasını sekteye uğratan, ocaklara ateş düşüren, kan ve gözyaşına neden olan bu yaranın sağlıklı bir şekilde tedavi edilmesi sorumluluk bilinci taşıyan herkes için artık olmazsa olmaz bir zorunluluk olarak önümüzde durmaktadır. Bu zaruret dolayısıyla toplumun bütün kesimlerinin kanaatine başvurarak, milli birlik ve beraberliğimize halel gelmesine imkân ve ihtimal vermeden, binlerce yıldır yaşanan kardeşlik hukukunun tekrardan ihya edilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Sürecin uygulamaya konulan bütün aşamalarında fikir ve deneyimlerinden faydalanabilmek adına hem sivil toplum kuruluşlarının hem de kanaat önderlerinin azami derecede sürece dâhil edilmesi gerektiğine inandıklarını aktaran Toçoğlu, Sivil toplum kuruluşlarıyla yönetim mekanizması arasındaki iletişim kanallarının açık tutulmasının çözüm sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi adına önemli olduğunu söyledi.
Bugün ülke olarak bölgesel güç olmanın yanın da küresel bir aktör olarak da dünya siyasetinde yer aldığımızın su götürmez bir gerçek olduğuna dikkat çeken Toçoğlu, bu gerçeğin devamlılığı adına çözüm süreci çerçevesinde atılan adımları önemsediklerini ve yapılan çalışmalara her kesimin içtenlikle destek vermesi gerektiğini söyledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz