Yerli 'boz Sığırı'nın Pazar Değeri Arttırılmaya Çalışılıyor

Anadolu yerli sığırlarından biri olan, Kurtuluş Savaşı'nda silah ve mühimmat sevkiyatı için kağnıları çekmesi ile...

Anadolu yerli sığırlarından biri olan, Kurtuluş Savaşı'nda silah ve mühimmat sevkiyatı için kağnıları çekmesi ile bilinen ve Türkiye'de Ege ve Trakya Bölgesi'nde yetişen 'Boz' sığır ırkının pazar değeri arttırılmaya çalışılıyor.Marmara ve Ege bölgelerine has yerli 'Boz' sığır ırkının neslinin korunması ve pazar değerinin arttırılması amacıyla Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü çalışma başlattı. Çalışmalarda, coğrafi işaretleme kavramı ile mega kentlerde yaşayan tüketicilerin boz sığır ırkı konusunda bilinçlendirilmesi amaçlanıyor.Öte yandan Anadolu yerli sığırlarından biri olan boz ırkı neslinin tükenmesinin engellenmesi için TÜBİTAK, İstanbul (İÜ) ve Uludağ üniversiteleri iş birliğinde klonlanmıştı.Tekirdağ NKÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. M. İhsan Soysal, "Mega kentlerde yaşayan, süper marketlerde alışveriş yapan tüketici boz sığırının et ve ürün kalitesinden bihaber" dedi.Soysal, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni ve Hayvan Besleme Bölümü FIL-IDF Ulusal Komite Üyesi Prof. Dr. Alper Yılmaz, Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü'nde görevli Prof. Dr. Muhittin Özder, Lider Entegre Hayvancılık Et Gıda ve Turizm Sanayi Ticaret Anonim Şirketi sahibi Fuat Yıldız, Edirne'nin Enez ilçesine bağlı Çandır köyünde yetiştirilen boz sığırlara incelemelerde bulundu.Yerli hayvan ırklarından boz ırkının Anadolu'ya özgün genetik kaynağı olduğunu ifade eden Prof. Dr. M. İhsan Soysal, "Boz sığırı çeşitli kaynaklarda Plevne sığırı diye de ifade ediliyor. Podolya sığır ırklarından biri. Osmanlı coğrafyasından bütün Balkanlar ve Macaristan'a kadar dağılan ırkı temsil ediyor. Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü'nde yapılan araştırmalarda, söz konusu ırkın bugün Avrupa'da etçil sığır ırkı olarak bilinen ırka genetik benzerlikleri ortaya konuldu" dedi.Boz ırkın, diğer ırklar gibi seleksiyon sürecine maruz kalamadıklarından bütün genetik potansiyelini sergileyemediklerine dikkat çeken Prof. Dr. Soysal, "Et kalitesi bakımdan herkes subjektif bir unsur gibi algılama eyleminde. Bunlar çeşitli duyusal, fiziksel, kimyasal mekanik testlerle ölçülebiliyor. Bu konuda yapılan panellerde, yerli hayvan ırklarının özgün genetik değeri buna emsal gösterilen çeşitli yabancı kökenli ırklardan üstün olduğu göstermiş duruyor. Tek yapılması gereken tüketicinin bu ırkların değerini bilmesi gerekiyor" diye konuştu.Tarım Bakanlığı ve Tarımsal Araştırma Genel Müdürlüğü'nün, dünyadaki eğilime paralel olarak yerli hayvan genetik kaynaklarını koruma çalışması başlattığı dile getiren Prof. Dr. Soysal, amaçlarının aynı ırktan boğalar kullanılarak ırkın saflığını devam ettirmek olduğunu kaydetti.Boz ırkın, doğal koşullara ve hastalıklara direnç gösteren hayvanlar olduğunu ifade eden Soysal, "Bu bölgede başka hiçbir türlü değerlendirmeyen bitkisel artıkları değerlendiren bir ırk. Bu organik hayvansal üreticilerle birleştiği zaman, ülkemiz bu anlamda evcil genetik anlamda evcilleştirme merkezi olması, çiftlik hayvanlarının evcilleştirme olması, geçiş yollarının üzerinde olması, dünyanın birçok ırkına gen vermiş ve almış durumda. Bunun gibi ülkemizin Orta Anadolu Bölgesi'nde yerli kara sığırlarına, Trakya’da boz ırklara rastlamak mümkün" şeklinde konuştu.Boz ırkın, coğrafi işaretleme yöntemiyle Türkiye ve dünyaya daha iyi tanıtmak ve tüketicilerin boz ırkın et ve süt kalitesi bakımından bilinçlendirilmesini sağlamak gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Soysal, "Tüketiciler bu ırktan bihaber. Tüketiciler et raflarında, et tükettikleri zaman hangi ırktan eti tüketmelerini bilmeleri lazım. Batı ülkelerindeki et pazarlamaları buna göre cereyan etmekte. Özellikle dünya örneklerine baktığımız zaman coğrafi işaretleme kavramı ile desteklenmiş ürünler söz konusu. Her bölgenin ırkı ayrı bir coğrafi işaretleme adı altında pazarlanıyor. O bölgenin değerlerine artı değer katılarak mega kentte yaşayan tüketicilerin bilinçlenmesi sağlanıyor. Buradaki üreticilerin, özellikle yerli hayvan ırklarını kullanarak organik hayvanların üretimini yapmaları halinde kentteki tüketicinin bu lezzetli ürünlere ulaşması mümkün olacak. Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü ve diğer paydaşlarımızla birlikte bu ırkların genetik çeşitliliğini, bunların ürünlere işlenmesini sürdürebilmek için çalışmalar yapıyoruz. Devlet bu konularla ilgili destek veriyor. Ama tüketici bunun farkına vardığı zaman, ürünlere işlenmesi, tüketici marketlerde bunu istediği zaman ürünlerin değerinin artacağı düşünülüyor" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: