Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, geçen yıl telekomünikasyon sektöründe 3,4 milyar dolarlık ithalata karşın ihracatın 200 milyon dolar düzeyinde kaldığını belirterek, "Sektörümüz özelinde ithalat-ihracat dengesizliğini ortadan kaldırmamız gerekiyor." dedi.
Karagözoğlu, BTK ev sahipliğinde düzenlenen "Yerli ve Milli Üretimin Geliştirilmesine Yönelik Kamu Destek ve Teşvikleri" etkinliğinde yaptığı konuşmada, kurumun görev ve yetkileri çerçevesinde fiili olarak yerli ve milli üretimin geliştirilmesine dönük çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Bu kapsamda, 4,5G yetkilendirmesiyle mobil işletmecilere, yatırımlarının yüzde 45'e varan oranlarda yerli malı belgeli ürünlerle karşılanmasına yönelik yükümlülükler getirildiğini anımsatan Karagözoğlu, yerli üreticiler için iç piyasada pazar oluşturulması amacıyla önemli adımlar atıldığını bildirdi.
Karagözoğlu, 5G ve ötesi teknolojilerle diğer elektronik haberleşme teknolojilerine yönelik sektörden gelen deneme izni taleplerini, yerli ve milli üretime sağlayacağı katkıları dikkate alarak değerlendirdiklerini, böylece yerli üreticilerin vizyonlarının gelişmesine katkı sağladıklarını dile getirdi.
- "Ar-Ge faaliyetleri etkin şekilde yürütülmeli"
Bilgi teknolojileri ve iletişim sektöründeki gelişmelerin kişisel güvenlik, siber güvenlik ve milli güvenlik risklerini de beraberinde getirmesini dikkatle takip ettiklerini vurgulayan Karagözoğlu, şöyle devam etti:
"Bugün araçlarımız, insan müdahalesi olmadan belirli kazalarda acil çağrı merkezlerini arayabilecek veya araçlarımızdaki bazı arıza durumlarında üreticiden uzaktan destek alabiliyor olacağız. Buna karşın siber güvenliğin bir parçası olarak, araç içi iletişiminin de güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini teminen Avrupa Birliği mevzuatına uyum düzenlemeleri kapsamında ülkemizde de uygulanmaya başlanacak eCall sistemlerine yönelik, haberleşme gereksinimlerinin düzenlemesi yapılmıştır. Söz konusu düzenlemeyle ülkemizde kullanılmak üzere üretilen veya ithal edilen araçlarda bulunan haberleşme hizmetlerinin kurumumuz tarafından yetkilendirilmiş işletmecilerden alınması gerekmektedir."
Karagözoğlu, yerli ve milli üretimde ilerleme kaydedilebilmesi için Ar-Ge faaliyetlerinin etkin şekilde yürütülmesi gerektiğine dikkati çekerek, "2006-2016 yıllarında Ar-Ge harcamalarımız 3 kat artış gösterirken patent başvuru sayısı da 3 kattan biraz fazla artmıştır. Ar-Ge'nin gelişimine paralel olarak fikri mülkiyet hakları da gelişim göstermektedir. TÜİK verilerine göre 2017'de telekomünikasyon sektöründe 3,4 milyar dolarlık ithalat yapılırken, ihracatımız yaklaşık 200 milyon dolar düzeyinde kalmıştır. Yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımızdaki payını artırırken, sektörümüz özelinde ithalat-ihracat dengesizliğini ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bunun yolu da yüksek teknolojili ürünleri yerli ve milli imkanlarla üretip hem kendi ihtiyaçlarımız için kullanmak hem de ihraç etmekten geçiyor."
\
- Sanayi Doktora Programı'nda geri sayım
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da Türkiye'nin son 15 yılda bilim, teknoloji ve yenilik alanında hedeflere ulaşma konusunda önemli ivme yakaladığını, Ar-Ge faaliyetleri için ayrılan kaynağın büyük ölçüde artırıldığını söyledi.
İnsan kaynağı açısından bakıldığında, sanayideki tam zamanlı eş değer araştırmacı sayısının 2006'da yüzde 26 iken 2017'de 2 kat artışla yüzde 52'ye ulaştığını ifade eden Mandal, "Kapasite oluşturmak önemli ama kamuya hesap verme noktamız çıktı odaklı süreçlerle olacak. Çağrılarımızda bunu önemsiyoruz. Yüksek teknoloji bizim için kaçınılmaz. Ürün geliştirmede de yüksek teknoloji alanında ilerliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Mandal, 100 Günlük İcraat Programı'nda da yer alan Sanayi Doktora Programı'na çok yoğun ilgi olduğunu belirterek, "Başvurular bu gece itibarıyla sona erecek. Bizim iddiamız 500 doktoralı insan kaynağının desteklenme süreci için 9 Kasım'a kadar karar verilecek olması." diye konuştu.
- "Yerli ve milli stratejik vizyonumuzu birlikte hayata geçireceğiz"
Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi de başkanlık olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu tüm sistem ve platformlarının, alt sistem bileşen ve teknolojilerinin yerli ve milli olarak kazanılmasına odaklanmış çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.
Bu kapsamda, ULAK, MİLAT ve ÇINAR projelerinin önemine dikkati çeken Tüfekçi, söz konusu milli projelerin birbiriyle entegre çalıştığını dile getirdi.
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ise raylı sistemlerin yerlileştirilmesi konusunda Türkiye'nin bir başarı hikayesi yazdığını vurgulayarak, "BTK'nin dirayetli yöneticilerinin katkısıyla burada da yerli ve milli bir sektör oluşacağına inanıyorum. Üniversite, sanayi ve özel sektör bir araya geldi. Hep beraber ülkemizin yerli ve milli stratejik vizyonunu hayata geçireceğiz. Bu imkan ve kabiliyetimiz var." dedi.