Yeşilçam’ın nerede duysanız tanıyacağınız 20 repliği!

Yeşilçam Türk sinemasının mihenk taşıdır. Hüzün, sevinç, kahkaha Yeşilçam’ın içindeki en önemli unsurlardır. Her duygunun karşılığı bu unutulmaz filmler sayesinde hissedilmiştir. Defalarca izlediğiniz belki de ezbere bildiğiniz Yeşilçam filmlerinin repliklerini sizler için derledik...

Türk sinemasının usta oyuncularının beyaz perdede boy gösterdiği Yeşilçam filmlerini gördüğünüzde çoğunuzun kanalı değiştiremediğini biliyoruz. Yeşilçam bir devrin sinema endüstrisinde yaptığı en önemli atılımdır. Filmlerini ezbere bildiğiniz Yeşilçam’ın klişe haline gelen repliklerini bir kez daha hatırlamaya ne dersiniz? Hazırsanız zaman yolculuğumuz başlıyor...

NAYIR NOLAMAZ!

Yeşilçam’uın belki de en çok kullanılan repliğidir. Her duruma ve her şarta uyan bu replik temelinde derin bir isyan barındırır. İstenmeyen durumların mümkün olmadığını anlatan bu replik adeta neslinden nesline aktarılmıştır.

Reklam
Reklam

BİZ AYRI DÜNYALARIN İNSANLARIYIZ

Yeşilçam’da başlayan ayarı dünyaların insanları furyası günümüzde ayrılık konuşmalarının en klişe repliği haline gelmiştir. Fakir oğlan zengin kız klişesinden hareketle ortaya çıkan bu replik ayrılık konuşmalarında söylenmezse terk edilen tarafın hatrının kalacağı bir noktaya ulaşmıştır.

BEDENİME SAHİP OLABİLİRSİN AMA RUHUMA ASLA

Maneviyatı çok yüksek olan bu replik aslında birçok şeyi anlatır. Bedenlere sahip olunabilir ancak ruh, kalp ve duygular bambaşka bir noktadaysa bunun pek bir anlamı kalmaz değil mi?

SİZE BABA DİYEBİLİR MİYİM?

Yeşilçam’da baba figürü önemli bir yer tutar. Bu replik, “Anneciğim, ben bu amcayı çok sevdim. Ona baba diyebilir miyim?” şeklinde ilerler. Baba bulmak Yeşilçam’ın öksüz ve yetim çocuklarının adeta bir misyonu haline gelmiştir.

GÖREMİYORUM KÖR OLDUM

Yeşilçam’da kör olma sahneleri meşhurdur. Kör olan kişinin bir tokatla gözlerinin açılması ise Yeşilçam’ın olmazsa olmaz bir tedavi şekliydi. Körlüğün giderilmesi için kimi zaman bir arabanın çarpması bile yeterli olurdu.

Reklam
Reklam

CANIMIN İÇİ BABACIĞIM!

Yeşilçam’da söylenen güzel şeyler ne yazık ki teyite muhtaçtı. Aile ilişkilerinin sevgili temelleri üzerine kurulduğu Yeşilçam filmlerinde, “Canımın için babacığım, doğru mu söylüyorsun?” en çok karşılaşılan teyit cümlesiydi.

PARAYLA SAADET OLMAZ

İki gönül bir olduğunda samanlığın seyran olduğu zamanlardan bahsediyoruz. Parayı kim ne yapsın değil mi ama? Parayla saadet olmadığını düşünülen zamanlara olan özleminiz her geçen gün artıyor.

PİŞMAN OLUR BAKMAYANLAR TADIMA

Sadri Alışık’ın canlandırdığı Turist Ömer karakterinin en sevilen repliği var listemizde sırada. “Turist Ömer derler benim adıma, pişman olur bakmayanlar tadıma” diyen Sadri Alışık, Turist Ömer karakteriyle adeta bir devrin hafızalarına kazınmayı başardı.

SENİN ANNEN BİR MELEKTİ YAVRUM

Annesi vefat eden çocuklara Yeşilçam’da durum “Senin annen bir melekti yavrum” repliğiyle açıklanıyordu. Her annenin bir melek olduğunu biliyorduk ama Yeşilçam’da duyduğunuzda daha bir anlamlı olduğuna eminiz.

Reklam
Reklam

DURUN BU NİKAH KIYILMAZ!

Özellikle bu sahne 'Ah nerede?' filmiyle kafamızda canlanıyor. Adile Naşit'ın Tarık Akan'la kıymaya çalıştığı nikah sahnesi, gerçek bir efsanedir. Yeşilçam'ın en kritik ve heyecanlı sahnelerinden olan nikah bozulmalarının altından ihanet de çıkabilir, kardeşlik de...

GÜZEL OLDUĞUNUZ KADAR KÜSTAHSINIZ DA

Yeşilçam’ın bütün kadın oyuncuları güzeldi elbette. Bir o kadar da küstah... Esas oğlan sevdiği kadından istediği cümleyi duyamadığında bu replikle karşılık vermeyi adeta kendine bir borç bilirdi.

SİZİ EBEDİYETE KADAR BEKLEYECEĞİM

Yeşilçam’ın en güzel yanı tutku dolu sevdalarıydı. O dönemde aşık olanlar kavuşamadığında ince hastalığa tutulurdu. Hatta sevdiklerini yıllar boyunca bekleyeceğine dair yeminler ederdi. Nerede kaldı böyle aşklar?

FAKİR AMA GURURLU BİR GENÇ VARDI

Yeşilçam’n en sevilen sahnelerinden biri fakir ama gururlu gençlerin bir zaman sonra zengin olmasıydı. Dönen sandalyeye oturan gururlu gençlerimiz vakti zamanında kendilerini aşağılayanlara “Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı, hatırlar mısınız?” diye sormayı hiçbir zaman ihmal etmedi.

Reklam
Reklam

PEMBE PANJURLU EVİMİZ OLACAKTI

Yeşilçam’ın evlilik hayallerinde pembe panjur büyük bir yer tutuyordu. Genç aşıklar pembe panjurlu evlerinin içinde koşturup duran çocuklarını hayal ederdi. Günümüzde hala pembe panjurlu ev kaldı mı bilinmez ama pembe hayallerin olduğu doğrudur.

NEN VAR KUZUM?

Yeşilçam’ın ‘N’ harfine karşı özel bir tutkusunun olduğunu söylemez yanlış olmaz. “Nayır, nolamaz” cümlesiyle başlayan bu tutku “Nen var kuzum” repliğinde de kendini gösteriyordu. Hasta olan esas kızımıza sevdiği adam bu replikle hal hatır olmayı tercih ederdi.

RECA EDERİM DUYGULARIMLA OYNAMAYIN

Yeşilçam’ın nezaketine bir kez daha hoş geldiniz. Duygularıyla oynadığının düşünen esas kızımız nezaketini hiç bozmadan karşı tarafa rica ederek duygularıyla oynamamasını ister. Ne büyük incelik? Şimdilerde olsa sanırım hiçbirimiz bu şekilde tepki vermeyiz.

SENİ YENECEĞİM İSTANBUL

Bu repliği duyduğunuzda aklınıza ilk olarak tren garının merdivenlerinden elinde tahat bavuluyla inen esas oğlanımız geliyorsa siz tam bir Yeşilçam hayranısınız.

Reklam
Reklam

BEN BU OYUNU BOZARIM

Kadir İnanır’ın Tatar Ramazan filminde kullandığı bu replik günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Aklınıza gelebilecek tüm entrikalara Tatar Ramazan yaklaşımında olmak belki de tüm sorunların çözülmesine yardımcı olur.

SEVGİ EMEKTİ

Türkan Şoray ve Kadir İnanır’ın başrollerini paylaştığı Selvi Boylum Al Yazmalım filminin en unutulmaz repliğiyle devam ediyoruz. “Sevgi neydi? Sevgi emekti”

BU DA MI GOL DEĞİL HAKİM BEY?

Sadri Alışık’ın Turist Ömer karakterinin unutulmaz cümlelerinden biriyle listemizi sürdürüyoruz. “Bu da mı gol değil” günümüzde bile hala kullanılıyor.