Yetişkinleri Olduğu Kadar, Çocukları Da Etkileyen Alerjik Rinit Mevsimi Geldi

Acıbadem Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Reyhan Erol Güler, “Toplumun yaklaşık yüzde...

Acıbadem Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Reyhan Erol Güler, “Toplumun yaklaşık yüzde 20’si bu sorunla karşı karşıya kalabiliyor. Her 100 çocuktan 15’inde ise alerjik rinit yaşanabiliyor” dedi.Uzman Dr. Güler, alerjik rinit burun içi şişlik, burun tıkanıklığı, hapşırma, burun akıntısı ve göz yaşarması gibi belirtilerle ortaya çıkan rahatsızlığın yetişkinleri olduğu kadar çocukların da hayatını etkilediğine dikkat çekerek en sık görülen alerjik hastalıkların başında gelen alerjik rinit genelde 1- 20 yaş arasında başlayıp en sık 4-8 yaş arasında görüldüğünü ifade etti. Uzman Dr. Güler, yaş ilerledikçe belirtiler azalabildiğine dikkat çekerek “Toplumun yaklaşık yüzde 20’si bu sorunla karşı karşıya kalabiliyor. Her 100 çocuktan 15’inde ise alerjik rinit yaşanabiliyor“ ifadesini kullandı.Uzman Dr. Güler, alerjik rinit çeşitlerini şöyle sıraladı:“Mevsimsel Alerjik Rinit:Ağaç, çayır ve yabani ot polenlerine karşı alerji gelişmesi sonucunda ortaya çıkıyor. Hastalığın yıl içindeki süresi iklimle yakından ilişkili. Polen mevsimi dışında hastalar genelde rahat nefes alabiliyor. İlkbaharın erken dönemlerinde ağaç polenleri, ilkbaharın ilerleyen aylarında ve yaz başında çayır polenleri, yaz ortasından sonbahara kadar da yabani ot polenleri bu şikayetlere neden olabiliyor.Yıl Boyunca Devam Eden Alerjik Rinit:Bu sorunu yaşayan hastaların alerjenlere teması yıl boyu devam ediyor ve dolayısıyla da şikayetler genellikle tüm yıla yayılıyor. Ev tozu akarları, hamamböcekleri, evcil hayvanlar ve hamamböcekleri alerjiye neden olan etkenler arasında yer alıyor.Mesleksel Alerjik Rinit:Çalışma ortamında ya da okuldaki alerjenlere ya da tahriş edici maddelere bağlı olarak oluşuyor. Hapşırma, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı gibi alerjik rinit bulguları, çalışma ortamına girdikten sonra ortaya çıkıyor. “Çocuklarda alerjik rinit tanısının, hastanın hikayesi ve destekleyici laboratuvar testleri ile konulduğunu kaydeden Dr. Güler, şunları kaydetti:“Eğer çocuk hayatının büyük bölümünde burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun kaşıntısı, hapşırık ve göz yaşarması yaşıyorsa mutlaka alerji testini yapılması gerekiyor. Bu belirtilerle birlikte alerji testlerinin pozitif çıkması ve burun akıntısında alerjik hücrelerin tespiti alerjik rinit tanısında büyük rol oynuyor. Bu belirtiler çocukların birçok sağlık sorunu daha yaşamasına neden oluyor. Bu sorunlara yorgunluk ve iştahsızlık gibi belirtiler de zaman zaman eşlik edebiliyor”.Dr. Güler, alınabilecek bazı önlemleri ise şöyle aktırdı:“Çevredeki alerjenleri uzaklaştırın. Polen mevsiminde pencere ve kapıları kapalı tutun. Evinizin içindeki bitkileri uzaklaştırın Evinizde tüylü hayvan beslemeyin. Kuştüyü yastık, yün yastık, yorgan, yatak yerine sentetik olanlarını. kullanın. Yastık ve yorgan kılıfları kullanmaya özen gösterin. Sigara içmeyin ve çocukların yanında içirmeyin. Evde tüylü oyuncaklar bulundurmayın.”Hiçbir alerjik hastalığın kısa süren tedaviye cevap vermediğini ifade ederek uzun süreli tedavi ve korumanın şart olduğunu kaydeden Dr. Güler, tedavi ile ilgili şu bilgileri verdi:“Tedavide 2 farklı grup ilaç kullanılıyor.- Sürekli kullanılan ilaçlar: Çocuk iyi de olsa ilaç verilmeye devam ediliyor. Bahar aylarında mevsimsel alerjik nezlesi olan çocuklar bu dönem boyunca ilaç alabiliyor. ütün bir yıl boyunca süren alerjik nezleli çocuklarda ise yıl içinde çeşitli dönemlerde ara ara veya uzun süre ilaçlar verilebiliyor. Bu gruptaki ilaçlar çoğunlukla antihistaminik şuruplar ve kortizonlu burun spreylerinden oluşuyor.- Ataklar sırasında kullanılan ilaçlar: Bu ilaçlar gerekli durumlarda kullanılıyor. Ataklar sırasında kullanılan bu ilaçlar şurup, hap, burun spreyi şeklinde olabiliyor. Ayrıca gerekli görülen durumlarda ek olarak alerji aşıları da önerilebiliyor.Mevsimsel alerjik rinitte, bulgular zaman zaman kendiliğinden kaybolabiliyor. Bununla birlikte alerjik riniti olan çocuklarda bir süre sonra başka bir alerji sorunu da ortaya çıkabiliyor. Örneğin, alerjik nezlesi olan biri zaman içerisinde astım olabiliyor.Hastalara uygulanan doğru tedavi ile genellikle yakınmaların şiddeti ve sıklığı azalıyor. Hastalığın tedavisinde tam olarak iyileşme değil, hastalığın kontrol altına alınması amaçlanıyor“.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: