Yiğit Arda "geç olmadan" ilik nakli bekliyor

İstanbul'da yaşayan Erkan ve Duygu Kay çifti, 5,5 yaşındaki Akut Lenfoblastik Lösemi hastası çocuklarının ilik nakli olabilmesi için uygun donör arıyor.

Erkan Kay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ikinci çocukları Yiğit Arda'yı 3,5 yaşındayken yürümede sıkıntı çekmesi, halsizlik yaşaması üzerine özel bir hastaneye götürdüklerini ve bunun üzerine lösemi başlangıcının tespit edildiğini söyledi.

Yiğit Arda'nın bir hafta sonra yapılan kontrollerinde dalak ve karaciğerinin büyüdüğünün fark edildiğini, kan değerlerinin de anormal çıkması üzerine başka bir hastaneye sevk edildiğini anlatan Kay, şöyle devam etti:

"Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yeniden kan alındı ve bunlar detaylı olarak incelendi. Sonra bütün uzmanlar geldi ve bana oğlumda istenmeyen hücrelerin görüldüğünü söylediler. Orada hematoloji bölümü yoktu. Başka bir hastaneye sevki isteniyordu. Araya da bayram girince 8 gün hastane bulunamadı. Hem biz çabaladık hem de 112 acil servisi çabaladı. Oradaki doktor Ankara'ya götürmek istedi. 29 Ekim 2012'de yapılan kemik iliği testinde oğlumuzun lösemi olduğu kesinleşti. Daha sonra Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk oldu."

Reklam
Reklam

- "İlik nakli şart"

Yiğit Arda'nın hastalığın ilk yılında tedaviye cevap verdiğini ancak ayakta tedavi dönemine geçilmesiyle hastalığın nüks ettiğini aktaran Kay, daha sonra zorlu bir sürece başladıklarını ifade etti.

Kay, nakil merkezindeki yetkililerin, hastalığın kısa sürede tekrarlaması nedeniyle hemen ilik nakli yapılması gerektiğini belirttiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Daha sonra oğlumuzun tekrar idame tedavisi başladı, yeniden yatışları başladı. İlk tedavide kemoterapi onu fazla yormadı. İkinci kemoterapide bu sefer ayak damar yolları yanmaya başladı. Biz tekrar tedavisini bitirip yeniden idame dönemine geçtik. İdame dönemine geçerken test için kemik iliği örneği alındı. Gelen sonuçta ne yazık ki hastalığın yeniden tekrarladığını öğrendik. 2012'den itibaren hastalık her yılın ekim ayında tekrarladı."

- "Göz göre göre oğlumuzu bırakamayız"

Artık hastalığın kemik iliğine sıçradığını vurgulayan Kay, "İlik nakli şart. Bir de tedaviyi nasıl alacağı, kemoterapi dozlarının ne kadar olacağını kestiremiyoruz. İkinci tekrarında damar yolları yandı. Bunda alacağı kemoterapilerde inşallah bir sıkıntı çıkmaz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kay, şu an Türkiye'de kemik iliği gönüllü sayısının çok az olduğunu ve bunun dünya standartlarının altında kaldığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onun için insanların Yiğit Arda ve diğer hastalar için gidip bir tüp kan örneği vermeleri gerekiyor. Baktığınız zaman ilik naklinin çok zor bir şey olduğunu düşünüyorlar. Ancak insanların verecekleri bir tüp kanla Yiğit Arda, belki de başka çocukların ve hatta yetişkinlerin bile.. Çünkü hastalığın kime ne zaman geleceği belli olmuyor, umut olabilirler. İnsanları, kan vermeye davet ediyoruz. Çünkü başka Yiğit Ardalar'ın başka ailelerin canı yanmasın bu hususta. Oğlum, hastaneye gideceğimiz günleri söylediğimizde uyumuyor. Sabaha kadar hastaneye gideceği için tedirgin oluyor. Göz göre göre oğlumuzu bırakamayız. İnsanlar bizlerin yerine kendilerini bir koysunlar, düşünsünler, nasıl bir zorluk çekildiğini bilsinler. Herkes duyarlı olsun bu konuda, biz sadece bunu istiyoruz."

- "İsteğimiz sadece bir tüp kan"

Yiğit Arda'nın annesi Duygu Kay da çok zor bir süreç yaşadıklarını anlatarak, "Dışarı çıkmak, bisiklete binmek, oyun oynamak istiyor. Hastaneye gideceğimi günler ona söyleyemiyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Duygu Kay, insanların ilik naklinden çok korktuğuna işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"İnsanlarımızın kemik iliği denilince akıllarına başka şeyler geliyor. Korkmasınlar. Sadece bir tüp kan... Nakilde de aynen kan olarak veriliyor. Verici bir insan ertesi gün hayatına devam edebiliyor. Herhangi bir sıkıntı olmuyor." (AA)

Anahtar Kelimeler: