Bir yılda hiçbir ek iş yapmadan nasıl 10 bin 828 lira kazanırsınız
Cevap çok basit: Tasarruf ederek. Bu miktarı kazanmak işten bile değil, çünkü zaten fazladan harcıyorsunuz. Giyimde, gıdada, tatilde, enerji kullanımında ve daha birçok masraf kaleminde nasıl tasarruf edip, nereden kazanacaksınız? 2014’ü daha zengin tamamlamanın yolları için aşağıya buyrun.
Hürriyet
+498 TL - Canavarlarla savaşmanın yolları
Hacettepe Üniversitesi’nden Yard. Doç. Seval Güven ve Prof. Dr. Günsel Terzioğlu’nun ortaya koyduğu ‘enerji tasarrufu’ çalışması 120 metrekarelik bir evde yaşayan dört kişilik bir ailenin ısıtma, yemek pişirip saklama, bulaşık ve çamaşır yıkama, televizyon gibi eğlence araçlarını kullanma ve aydınlatma için harcadığı elektrik enerjisinin ayda 230 Kwh civarında olduğunu gösteriyor. Hacettepeli akademisyenlere göre çok basit önlemlerle bu rakam yarıya indirilebilir. Evde tüketilen enerjinin yüzde 15’i buzdolabına gidiyor. Bu oranı düşürmek için, diğer birçok önlemin yanında,
Buzdolapları için tavsiye edilen 4-5 santigrad derecelik (dondurma ısısı ise -20) ısı talimatına uyun
İhtiyaç duyduğunuzdan daha büyük bir soğutucu almayın Buzdolabını, fırın gibi ısı kaynaklarından uzaklaştırın (evin en sıcak yerindeki buzdolabı yüzde 25 daha fazla enerji harcıyor, bir kâse buz parçası dolabın içine konulursa üç dört gün süre ile yüzde 5 daha az enerji harcanıyor) Dolabın altını ve arkasını vakumlu süpürge ile yılda iki defa temizleyin (enerjiden yüzde 25 tasarruf edeceksiniz)
Verimli çalışma yaşını aşan dolapların iki kat enerji tükettiğini unutmayın Çamaşır makinesinin kullandığı enerji büyük ölçüde kullanılan sıcak suyun miktarına bağlı. Çamaşırları -gerekmedikçe- yüksek ısıda yıkamayın; bunun yerine ılık (30- 40 derece) ve soğuk suyu tercih edin. Elektrik enerjisinin yüzde 90’ı suyu ısıtmada harcanıyor.
Bulaşıkları elde yıkamakla sarf edilen su miktarı 35 ila 200 litre arasında. Aynı miktardaki bulaşıklar makinede yıkandığında harcanan su ise 15 litre. Az kirli bulaşıklar için kısa veya ekonomik devirli, düşük sıcaklıklı programları seçin. Son durulamadan sonra kapağı açıp bulaşıkların havayla temas ederek kurumasını sağlarsanız yüzde 10’luk bir enerji kazancı elde edeceksiniz.
Bilgisayarlar fişten çekilmediği her an, normal kullanımlarına göre yüzde 10 oranında elektrik tüketiyor. Masa üstü bilgisayarlar, diz üstlerinin beş katı elektrik harcıyor. Saç kurutma makinesi bir enerji canavarı. Havluyu tercih edin. Makinenin on dakika çalışması 60 vatlık bir ampulün üç saat yanmasına eşdeğer. Tasarruflu ampuller, normal lambalardan beş kat az enerji tükettikleri gibi on kat daha uzun ömürlü. Sadece iki adet 100 vatlık eski tip ampulün verimli olanlarla değiştirilmesi yılda 75 TL getirecek.
Bu durumda, ayda 230 Kwh elektrik kullanan (ve TÜİK verilerine göre 2013 itibariyle Kwh başına 36 kuruş harcayan) bir aile aylık 83 lira fatura ödüyor. Tedbirler sonrası bu faturadan yarı yarıya tasarruf edildiğini düşünürsek, ailenin elektrik tasarrufundan yıllık kazancı 498 TL
+1350 TL-Doğru vitesle bile kazanırsınız
Kurumsal ikinci el otomobil alıp satıcılarının verileri, Türkiye’de bir binek aracının her yıl yaklaşık 15 bin km yol yaptığını gösteriyor. Şimdi küçük bir hesap: Yeni nesil otomobiller özellikle büyükşehir koşullarında her 100 kilometrede yaklaşık 8-10 litre benzin yakıyor. Son zamlardan sonra benzinin litresi de yaklaşık 5 lira. 100 km’de 9 litre yakıt kullanıldığını hesaplarsak, bir otomobil kullanıcısının yıllık masrafı 6750 lira. Otomobil üreticileri bu rakamı azaltmanın yine de mümkün olduğunu anlatıyor:
Vitesi doğru devirde değiştirerek
Gereksiz ağırlık taşımayarak
Aracı düşük ya da yüksek devirde kullanmaktan kaçınarak Hız sabitleyici bir sistem kullanarak
Camları kapalı tutarak
Gaz-debriyaj kullanımında dikkatli olarak
Klimayı idareli kullanarak yaklaşık yüzde 20-25 arası bir benzin tasarrufunda bulunabiliyorsunuz. Yüzde 20’lik oran kabul edersek, yıllık tasarrufunuz 1350 TL.
+3834 TL - Kazanca giden yol mideden geçer
Bu yıl Hollanda’da düzenlenen Dünya Gıda Güvenliği Konferansı, özellikle Batı ülkelerinde toplam gıdanın yüzde 30-40’ının çöpe atıldığını açıkladı. Bizde öncelikle ekmek israfı üzerinden tutulan istatistikler bu ortalamanın Türkiye’de de geçerli olduğunu ortaya koyuyor.
Türk-İş’in Kasım 2013 verilerine göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı 1065 lira (yıllık 12 bin 780 lira). Bu rakam, sadece israfı önleyerek yüzde 30 oranında düşürülebilir. Bunu sağlamak için:
Sebze ve meyveleri buzdolabına muhakkak kurulayarak koyun
Sadece yetecek kadar alışveriş yapın
Meyve ve sebzeleri aldığınız gün sofraya getirin; iki çeşitten fazla da almayın. Elde kalanları değerlendirecek reçeteler arayın ya da kendiniz uydurun
Bakliyat için mutlaka vakumlu kaplar kullanın
Pazara veya süpermarkete alışveriş için çıkmadan haftalık yemek listenizi belirleyin. Bu durumda, sadece israftan kaçınarak bir yılda yapacağınız tasarruf tam 3834 TL
+1789 TL
Yıllık gıda tüketim bütçeniz bu şekilde 8946 liraya iniyor. Alışveriş yaparken kazanmak içinse gıdada hemen her üründe yüzde 10 tutarında indirimden başlayıp yüzde 50’lere kadar varan kampanyaları takip edebilirsiniz. Bu alanda süpermarketlerin kendi tasarruflarından, kullandığınız kredi kartlarının kampanyalarına geniş bir skala mevcut. Yüzde 20 indirim sağladığınızı düşünürsek, buradan bir yılda kazanacağınız miktar 1789TL.
+288 TL - Havadan para kazanmak güzel
Havayolu fark etmez, uçak bileti alırken zamanlama her şey. Bilet fiyatları, uçmadan önceki son 2-3 hafta çok yüksek. Promosyon yoksa, uçuştan önceki 8-10 hafta arasında da yüksek. En iyi fiyatları bir ay ile altı hafta arası dönemde alırsınız.
Hafta sonundan özellikle kaçının. Salı, çarşamba ve perşembe günleri bileti almak için, yine salı, çarşamba ve cumartesi uçmak için en ucuz günler.
Yerli uçak şirketlerinin ebültenlerine abone olarak yurtiçi, yurtdışı özel kampanyalardan anında haberdar olun; yabancı havayollarının uçuşları içinse Expedia gibi sitelerin sunduğu hizmetlerden yararlanın. Erken rezervasyonla, doğru anda ve doğru yöntemle bilet alımının, havayollarının fiyatları değişkenlik gösterdiği için standart bir tasarruf oranı yok.
Yine de yüzde 25 ila yüzde 40 arası bir avantajdan bahsedilebilir. Dört kişilik bir ailenin, bir yılda iki yurtiçi bilet alacağını düşünüp, standart bileti ortalama 120 lira kabul edersek bu ailenin uçak masrafını yıllık 960 lira olarak hesaplarız. Bu durumda, yüzde 30’luk bir indirimle uçak biletinden tasarruf tam 288 lira.
+240 TL - Serinleten oranlar
Sektör verileri, KwH başına bu senenin rakamlarıyla 0.36 kuruşluk elektrik tüketen klimaların, tipine göre, faturaya ayda 54 ila 168 lira arasında bir yük bindirdiğini gösteriyor. Bir aylık klima masrafını 120 lira olarak kabul edersek (ve yılda dört ay kullanıldığını hesaplarsak) toplam masraf 480 lira. Yine İZODER’in verilerine göre, yalıtım sayesinde tasarruf edilecek miktar 240 TL.
+518 TL - Tasarruf da ısıtır
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre konutlardaki tüketiciler 2013’ün ilk yarısında doğalgazı metreküpü 103,6 kuruştan tüketti. Tüketici Hakları Derneği’nin açıklamalarına göreyse dört kişilik bir aile yılda 1500 metreküp doğalgaz tüketiyor.
Doğalgazda tasarrufu sağlamak için kullanılacak ana yöntem yalıtım. Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER), standartlara uygun malzemeyle doğru uygulanan ısı yalıtımının yüzde 50’ye kadar enerji tasarrufu sağlayabileceğini söylüyor. Çatı yalıtımı, duvar mantolama, termostat, çift camlı pencereler gibi yöntemler binanın ömrünü uzattığı gibi, yılllık doğalgaz tüketiminin üçte ikisini oluşturan ısınma giderlerini de düşürüyor. Buna göre ısınmadan yıllık kazanç 518 TL
+88 TL
Sektör verileri, ısınmada yoğuşmalı kombi tercihinin yüzde 17‘lik bir tasarruf sağladığına işaret ediyor. Bu yöntemin sağlayacağı yıllık ekstra tasarruf 88 TL
+1598 TL - Giyimde doğru yer doğru zaman
Giyimde tasarruf yapmak eski yıllara oranla çok daha kolay. Mesele neyin, nerede, ne zaman ucuz olduğunu bilmek. Alışveriş Yatırımcıları Derneği katkılarıyla hazırlanan ‘Türkiye AVM Potansiyel Raporu’na göre Türkiye’deki 334 alışveriş merkezinin 42 tanesi ‘outlet’. Muhtelif markalar, outlet’lerde, belli bir dönemi beklemeden, yüzde 30-90 arası indirime gidiyor.
Özellikle yeni bebek sahibi olacakların izlemesi gereken ‘beylik’ yöntemlerden biri, yakın zamanda anne-baba olmuş arkadaşlarını takip etmek ve kullanmadıkları ürünleri almak. Muhtelif anne ve bebek siteleri ve forumlarda takas sistemi kullanılarak ürünler değiş-tokuş edilebiliyor.
Online alışveriş siteleri alışverişin yeni gözdesi. Giderek büyüyen pazarda Hepsiburada, Markafoni, Trendyol gibi siteler öne çıkıyor. Örneğin Markafoni. com CEO’su Sina Afra’ya göre, internet üzerinden satış yapan siteleri takip ederek yüzde 90’a kadar tasarruf yapmak mümkün. Afra, kendi sitesi üzerinden örnekler veriyor: “İş modelimiz sürekli indirimli ürünler sunmak üzerine kurulduğundan, fırsatlarımız da sürekli oluyor.
Lüks ürün kategorimizde tekstil, ayakkabı, çanta, gözlük, vb. gibi ürün çeşitleri sunuyoruz. Bu kategoride en yüksek fiyatlar genelde lüks saat ve çanta. Bu ürünleri yüzde 70’e varan indirimlerle satın alabilirsiniz. ‘Online’ alanlar, bir yıl ya da altı ay gibi bir zaman zarfında yüzde 50 ila yüzde 90 arasında tasarruf sağlayabilirler.”
Popüler alışveriş sitelerinin indirim oranlarını takip eden moda arama motoru ‘StilGiyin’ in CEO’su Serra Alkoçlar, online alışverişte de takip edilmesi gereken indirim sezonları olduğunu anlattı: “Yılbaşı, bayram öncesi ve sezon sonunda (şubat ve ağustos), indirim oranlarında patlama yaşanır. Ayakkabılarda yüzde 50’ye kadar çıkar.
Yılbaşı döneminde tekstilde yüzde 70’e varan indirim yaşanır.” Resmi istatistiklere göre orta gelir düzeyinde, giyime harcanan miktar, gıdanın dörtte biri. Buna göre dört kişilik bir ailenin yıllık giyim harcaması 3195 lira. Doğru zamanda doğru yerden alışveriş yaparak ortalama yüzde 50 indirim sağlandığını düşünürsek, bu ailenin kazancı yılda 1598 TL.
+625 TL - Erken kalkan yol alıyor
Yaz tatillerini kıştan satın alma (ya da tam tersi), yani erken rezervasyon tüketiciler için önemli koz. Bu sistem, yerli turistlerin yabancılarla aynı fiyatlarda konaklamasını sağlıyor.
Erken rezervasyon sisteminin Türkiye’de kurumsallaştığı 2009’a kadar bir Alman turist, güney sahillerinde, yerli turiste göre yüzde 70’lere varan indirimli fiyatlarda konaklayabiliyordu. Artık yerli turistin de böyle bir imkânı var. Yaz tatilini içinde bulunduğumuz aralık ayından nisana kadar dönem içinde planlarsanız, yüzde 30-50 arası indirimler kazanabiliyorsunuz.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Genel Sekreteri Çetin Gürcün, alışkanlıkların kırılması gerektiğini anlatıyor: “Yerli turistler ‘Temmuz ayına kadar kim öle kim kala?’ mantığıyla hareket ettiği için erken rezervasyona önceleri yanaşmıyordu. Ancak seyahat acenteleri ‘iptal sigortası’ adlı bir fon oluşturdu. Böylece rezervasyonunuzu 24 saat öncesine kadar iptal edip, paranızı tamı tamına geri alabiliyorsunuz.”
Peki ne kadar kazanabilirsiniz? Örneğin Jolly Tour İç Turizm Müdürü Can Mergen, ocak ayında rezervasyonla, yüzde 30 tasarrufun nasıl sağlanabileceğini şöyle anlatıyor: “Ekonomi sınıfına dahil bir otelde, Antalya ya da Bodrum’da anne-baba ve iki çocuktan oluşan dört kişilik bir ailenin gecelik konaklaması temmuz ayında 375 TL iken, şu anda rezervasyon yapılırsa bu rakam 250 TL’ye düşer.” Yani beş gecelik bir tatilde bu ailenin tasarrufu 625 TL.
Tasarruf ülkeyi de büyütür
Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Cem Başlevent, yaptığımız tasarruf hesaplamalarını değerlendirdi. Yeni neslin tasarruf yapmasının giderek zorlaştığını anlatan Başlevent, “meseleyi anlamak için Foursquare kullanımına bakın” diyor.
Yaptığınız hesaplamalar ortalama bir aile için gerçekçi. Gelir arttıkça tasarruf miktarı da artabilir ama kabul etmeliyiz ki mevcut koşullarda düşük gelirlilerin tasarruf imkânı çok az. Çünkü kazandıkları daha çok gıda, kira ve ulaşıma gidiyor ve bu kalemlerden tasarruf etmek kolay değil.
Türkiye’nin tasarruf oranı, gelişmekte olan ülkelere göre çok düşük. Tasarrufların milli gelire oranı bizde yüzde 13, diğer gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 30 civarında. Bu durum Türkiye’nin orta gelir tuzağına düşme riskini arttırıyor.
Üretim tüketim dengesizliği, teknoloji yatırımlarındaki yetersizlik aşılmazsa yerinizde sayarsınız; kişi başına yılda 10 bin dolar geliri aşamazsınız. Tasarruf yapılsın ki, girişimciler bunu yatırıma dönüştürsün; artan rekabet gücüyle mallarını dış pazarlara da satsınlar. Ayrıca artan tasarruf, ‘cari açık’ olarak sıkça bahsedilen dış kaynağa olan ihtiyacı da azaltır.
Önceki nesiller kumbarayla, Yerli Malları Haftası’yla büyüdü. Bir gömlek, bir jean pantolonla bir sezon idare edilirdi. Şimdi internet ve akıllı telefon nesli var. Artık tüketim harcamaları ve ödeme yöntemleri çok daha çeşitli. Tasarruf kan kaybediyor. Kredi kartı kullanımına getirilmesi beklenen kısıtlamalar bu bakımdan, çok hoşumuza gitmese de gerekli.
Statü endişesi de tasarrufa engel. Mekân bazlı sosyal ağ uygulaması Foursquare buna iyi bir gösterge. ABD’den sonra en çok ‘check-in’ yapılan ülkenin Türkiye olması gerçekten şaşırtıcı. Yeni nesil nerelerde gezdiğini, hangi mekânlarda neleri tükettiğini en çok bu tür mecralarda gösteriyor. Facebook ve Instagram’a yüklenen yemek, eğlence ve tatil fotoğrafları da benzer bir şekilde işliyor.
İlk olarak Ege Cansen’in kullandığı tabirle, ‘garibanizm’ memleketimizde halen geçerli. Bizim insanımız iyi de kazansa, tasarruf yapacak düzeyde bir geliri olmadığını söylüyor. Dolayısıyla harcama kalıplarını ve yaşam standartlarını saptamak için ciddi çalışmalar yapmak gerekiyor.
Türkiye İstatistik Enstitüsü (TÜİK) her ay 1000’den fazla hane üzerinde çalışarak toplumun farklı kesimlerinin tüketim harcamalarını belirliyor. Bu istatistikler enflasyon hesaplamalarına, yoksulluk sınırını ortaya çıkarmaya da yardımcı oluyor. Sorun şu ki, yüksek gelir sahipleri tüketimlerini açıklamaya pek yanaşmıyor, anketlere katılmak istemiyorlar. Oysa ki bunun bir vatandaşlık görevi olarak görülmesi gerek.
Bireysel emeklilik sistemi tasarrufları arttırmada önemli işlev görebilir. Ama bu sistem Türkiye’de henüz çok yaygınlaşmadı. Toplu para ya da emekliliğe hak kazanmak için uzun süreler beklenmek zorunda olunması ve sistemdeki karmaşıklıklar, katılımı olumsuz etkileyen faktörler.