Yıldırım: Afganistan'da şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum

İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Denizcilik Fakültesi tarafından Çanakkale Deniz Zaferi'nin 97. yıldönümü sebebiyle düzenlenen...

İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Denizcilik Fakültesi tarafından Çanakkale Deniz Zaferi'nin 97. yıldönümü sebebiyle düzenlenen konferansa katılan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Afganistan'da görev yaparken şehit olan askerlere Allah'tan rahmet diledi. Bakan Yıldırım, “Çanakkale Savaşı'nda, İstiklâl Savaşı'nda, terörle mücadelede vatanın milletin selameti, güvenliği için hayatını kaybeden tüm askerlerimize, sivillerimize rahmet diliyorum. Mevlam, bir daha bizi bir istiklâl mücadelesi yapmaya mecbur bırakmasın.” dedi. Kendisine Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nin okunup okunmamasıyla ilgili soruların yöneltildiğini ifade eden Bakan Yıldırım, “Saçma sapan soru. 1974'ten sonra doğanlar, Kıbrıs'ta ne olduğunu bilmiyor. Biz Çanakkale'de ne olduğunu, Kurtuluş Savaşı'nda ne mücadelesi verildiğini görmedik. Onun için bu söylevler, bu marşlar kolaylıkla yazılmadı. Bunun her satırında şehit kanı var. Birlik beraberlik, bu milletin kardeşliğinin, bağımsızlığının ifadesi var. Onun için bu işlerle uğraşmayalım. Çocuklarımızın milli değerlerimize yönelik aidiyetini sulandıracak hiçbir faaliyete geçit vermeyelim." diye konuştu. Çanakkale Savaşları'nın Türk Müslüman varlığını yok etmek amacıyla yapıldığını ifade eden Yıldırım, “Çanakkale Savaşları'nı anlamadan, irdelemeden kurtuluş mücadelemizi anlamak mümkün değildir. Çanakkale zaferi, aslında sömürgeci devletlerin 600 yıldan fazla üç kıtada hükümranlık sürmüş Osmanlı Devleti'ni tamamıyla tarih sahnesinden silmeyi amaçlayan çok uluslu bir hareketidir. Çanakkale, sömürgecilerin son hedefidir. Çanakkale'yi geçip İstanbul'a varmak suretiyle üç kıtadaki Müslüman Türk varlığını bir daha geri gelmemek üzere sona erdirme planının uygulamaya konduğu yerdir.” diye konuştu. Çanakkale zaferinin, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde yaşayan her mezhepten, meşrepten, kültürden insanın omuz omuza birlikte mücadele ederek, vatan, millet, bayrak sevgisinin ne kadar vazgeçilmez olduğunu ortaya koyduğu büyük bir zafer olduğunun altını çizen Yıldırım, “Bir anlamda Çanakkale Savaşı'na, asteğmenler savaşı da denmektedir. O yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde sınıf açılmamış, çünkü üniversite çağındaki tüm gençler cepheye gönüllü olarak gitmişlerdir. Mezun tıp öğrencileri, genç doktorlar, avukatlar, tüm branşlardan herkes akın akın cepheye koşmuş ve bu mücadelede yerini almıştır.” dedi. Bakan Yıldırım, bu zaferle dünyaya, "Müslüman Türk varlığı bu dünyada devam edecek" mesajının verildiğini de söyledi. Çanakkale yarımadasının her karış toprağında şehit kanları bulunduğunu kaydeden Yıldırım, “Kanlarıyla bayrağımıza renk veren, canlarıyla istiklâlimize can veren Mehmetlerimizi, Seyit Onbaşı'larımızı, Şerife Ana'larımızı rahmetle anıyoruz. Ruhları şâd olsun.” dedi. Çanakkale zaferinden alınması gereken mesajlar olduğunu da ifade eden Yıldırım, “Bu toprakların bize bedeli çok büyüktür. Onlar, bağımsız bir ülke bırakmak için her şeyden ödün vermişlerdir. Bize düşen görev, şehitlerimizin bıraktığı bu mukaddes toprakları geleceğe taşımak, istiklâl mücadelesinden istikbal mücadelesine giden yolda kararlılıkla milletimiz, ülkemiz için Atatürk'ün bize hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak ve onun da ötesine geçmek için canla başla çalışmaktır. Birbirimizin rengine, bölgesine, mezhebine, meşrebine bakma lüksümüz yoktur.” dedi. Türkiye'nin 30 yılı aşkın süredir kaynağının, enerjisinin bir kısmını terörle mücadele için, ülkenin birliği ve beraberliğini sağlamak için harcamak zorunda kaldığını da hatırlatan Yıldırım, “Halen daha harcamaktadır. Büyük devlet olmak, kolay bir iş değildir. Ülkemizin bulunduğu coğrafi konum, avantajların yanısıra bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Bugün de aynı stratejik önemi, artarak devam etmektedir. Bunun için dokuz yıldır ülkemizin birçok alanda biriken sorunlarını çözerek bugünlere geldik. Dağ gibi sorunları, dağ gibi hizmetlere dönüştürerek geldik. Eğer Türkiye 2023'te çeyrek final oynayan ülkeler arasında yer alacaksa bu yatırımları yapmaktan başka çaremiz yok ama bunların ötesinde yatırım yapmamız gereken alan eğitimdir, insana yapılan yatırımdır. Taşa toprağa, yola, binaya yapacağınız yatırımın ömrü 30, 40, 50 yıldır ama insana yapacağımız yatırım, nesilden nesile devam eder. O yüzden üniversitelerimize büyük görev düşüyor. Hükümetimiz, 'Her ilde üniversite olacak' dedi ve en az bir devlet üniversitesi, bazı illerde daha çok, 165 üniversitemiz var. 3 milyonu aşan üniversiteli gencimiz var. 120 bini bulan akademisyen kadromuz var. Bu sayılar, dünyada 50 ülkeden daha büyük bir nüfus anlamına geliyor. Türkiye, genç nüfusu ve bölgede gittikçe artan önemiyle aynı zamanda bir üniversite ülkesi olma yolunda kararlıkla ilerliyor." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Bakan Yıldırım, Çanakkale'de savaşan Mehmetçik'in, önünde düşen yaralı düşman askerini tedavi ettiğini hatırlatarak, savaşın bu yönüyle insanlık dersi olduğunu söyledi. Yıldırım, Çanakkale denince İstiklâl Marşı şairi Mehmet Akif'İn en önce hatırlanması gereken isim olduğunu da vurgulayarak, ona ait, “Şu boğaz harbi nedir, var mı dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi." mısrasını okudu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: