BALIKESIR (IHA) - Balikesir'in Edremit İlçesi'nde, geçen mayıs ayında av tüfeği ile eşini öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın babası Şefik Şevki Yıldırım, hakim karşısına çıktı.
Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi'nde adam öldürmek suçundan müebbet hapis talebiyle yargılanan Şefik Şevki Yıldırım (77), olay günü şoka girdiğini ve hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Yıldırım, karısı Tülin Yıldırım ile 7 yıl önce görücü usulü severek evlendiklerini belirterek, "Çocuğumuzu yetiştirmekten başka hiç bir hayalimiz yoktu. Aramızda kavga yoktu. Çok şerefli, namuslu, melek gibi bir insandı. Şoförüm, aşçım, doktorumdu. Bana bakan insanı hiç bir sebep yokken öldürmek zır deliliktir. Zır deli olmak lazımdır. Olay günü, evin bahçesini eşim suladıktan sonra yemeğimizi yedik. Akşam üzeri ben oğlum Paşa'yı alarak çocuk parkına gittim. Bir iki saat kaldıktan sonra eve geldim. Bağırdım, eşim ses vermedi. Balkon kapısından içeri girdim. Mutfağa gittiğimde gördüğüm manzara karşısında dehşete kapılıp şoka girdim. Hiç bir şey hatırlamıyorum. Taksiciyi de nasıl çağırdığımı hatırlamıyorum" dedi.
Bunun üzerine Hakim Binnur Dikmen, "Hiçbir şey hatırlamadığını söylüyorsun. İşine geleni hatırlıyor, gerisini hatırlamıyorsun" diyerek Yıldırım'ı azarladı.
Olayın ardından Çorlu'ya gittiğini anlatan Şefik Şevki Yıldırım, Ankara'daki yeğeni Selçuk Yıldırım ve eski avukatı Ahmet Kurtuluş'un isteği üzerine polise teslim olduğunu kaydetti. Ağır işittiği için hakim kürsüsüne yakın bir yere konulan sandalyeye oturarak savunma yapan Yıldırım, eşini öldürdüğü iddialarını kabul etmeyerek, "Eşimi tüfekle öldürmüş olduğum söyleniyor. O tüfek 6 kilodur, ben kaldıramam. Ayrıca, polis raporunda, eşime 3 kurşun sıkıldığı yazıyor. Tüfek salonda asılı ve boş duruyordu. Çocuk var diye hanım tüfeğin dolu olmasını istemiyordu. Her zaman boştu. Can düşmanımız yoktu, para düşmanımız vardı. Etrafımız fakir fukaradan ibaret. Çevrem bizi zengin olarak tanıyor. Eşimin öldüğünü görünce hiç bir yere bakmadım. Şoktaydım. Suçluysam cezamı çekmeye razıyım" diye konuştu.
Eşinden boşanmak için dava açtığını da doğrulayan Yıldırım, hanımının başında ur olduğunu, ameliyat için Almanya'da yaşayan annesinin yanına giderken Paşa'yı da beraberinde götürmek istemesi üzerine boşanmaya karar verdiğini söyledi. Yıldırım, ancak eşinin Almanya'ya gitmekten vazgeçmesi üzerine yuvalarının son anda yıkılmaktan kurtulduğunu kaydetti.
Öte yandan, mahkemeye ifade veren polis memuru Ekrem Yiğit, Şefik Yıldırım'ın avukatının emniyeti arayarak, müvekkilinin eşini öldürdüğünü ve bildirdiği adrese gitmelerini istediğini kaydederek, "Kapılar kilitliydi, çilingirle açtık. Tüfek yerdeydi" dedi.
Sanık Avukatı Basri Turan ile müdahil Avukatı Turan Coşar'ın da hazır bulunduğu duruşmada şahit olarak dinlenen temizlikçi Saadet Aşıkoğlu, "Bir keresinde Tülin Hanım'ı kocasının boğazını sıkarken gördüm. Kapı kilitliydi. Şefik Bey yardım istiyordu. Tülin Hanım araba, ev ve para karşılığında kocasından boşanmak istiyordu" dedi.
Yıldırım çiftinin komşuları Muazzez Akıncı, Tülin Yıldırım'ın eşine sadık birisi olduğunu, kocasınınsa sinirli olduğunu ve zaman zaman ağzını bozarak tehditler savurduğunu ileri sürdü.
Bu arada, şahitlerden Güllü Söğüt ise sık sık çocuklarının kendisini aramamasından yakınan Şefik Yıldırım'ın bir gün kendisine, "Aziz her zaman televizyona çıkıyor, ben öyle bir çıkacağım ki, medyanın gündeminden inmeyeceğim" dediğini söyledi.
Duruşmada dinlenen taksici Murat Yılmaz Uğur, olay günü Şefik Yıldırım'ı 200 milyon lira karşılığında Çorlu'ya götürdüğünü ancak yolda kendisiyle hiçbir şey konuşmadıklarını bildirdi.
Fenerbahçe yöneticilerinden Mahir Danyal ve Rıdvan Özdil'in de takip ettiği duruşmada hakim, sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığının araştırılmasını istedi. Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamına karar verilerek, duruşma ileri bir tarihe ertelendi.