Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin Karadeniz'deki metan hidrat gazını çıkarmak için yeterli teknolojisinin ve bu teknolojiyi elde edecek çalışmasının olmadığını söyledi. Ancak işbirliklerine hazır olduklarını yineleyen Yıldız, "Karadeniz’de çok ciddi bir rezerv var. Şirketlere yatırımlara açık olduğumuzu söyledik. Onları yatırım yapmaya çağırıyoruz. Biz, bu zemini hazırlarız. Karadeniz'deki metan hidrat gazını ortaklık payı ile çıkarabiliriz." dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Stratejik Düşünce Enstitüsü'nün düzenlediği Enerji Diplomasisi Paneli'ne katıldı. Burada gazetecilerin sorularını da cevaplayan Yıldız, Karadeniz'deki metan hidrat kaynağı konusundaki son durum ile ilgili olarak, "Çok ciddi bir rezerv var. Şirketlere yatırımlar açısından açık olduğumuzu söyledik. Yatırım, yapmaya çağırıyoruz. Bu, zemini hazırlarız. Karadeniz'in tabanında bulunan 50 santimetrelik bu yapının temizlenmesi lazım. Bu teknolojik bir konu. Bunun üzerine teknoloji geliştirmeyi düşünmüyoruz, ama geliştirmiş olanlara belli bir ortaklık payıyla birlikte çalışabiliriz." şeklinde konuştu.
Kuzey Irak’ın petrollerinin taşınması konusundaki gelişmelerle ilgili bir soru üzerine Yıldız, Türkiye’nin birçok ülkede proje geliştirdiğini belirterek, yakın komşusu Irak’da da çalışmalar sürdürdüğünü kaydetti. Enerji Bakanı, Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı'nın tam kapasite ile çalışmadığını belirterek, "Boru kapasitesi kullandığında hat yetmezse Irak’ın normalleşmesi adına yeni bir boru hattının yapılmasından geri kalmayız." diye konuştu.
Taner Yıldız, CHP tarafından enerji alanında milli güvenliği tehdit edecek, Irak'ın ve Türkiye'nin bölünmesine neden olacak açık ve gizli antlaşmalar imzalandığı iddiasıyla verilen gensoru ile ilgili de şunları söyledi:
"Biz, konsorsiyum üyesi ülkelerle beraber Irak'ın güneyinde 3 yıl kadar önce 25 milyar dolarlık iş aldık. Bizim hissemize TPAO'nun harcayacağı kalem 5,5 milyar dolar civarında. Kimse bize 'acayip iş yaptınız' demedi. Irak bir bütün, eğer Irak'ın her tarafından bütün halk yararlanıyorsa niçin güneyi ile kuzeyi, doğusu ile batısı fark ediyor? Asıl Irak'ın fırsat bütünlüğüne bu gözle bakmak lazım. Niçin doğusunda iş alırken bir problem yok da kuzeyinde iş alırken problem var? ‘Siz orada ne yaptınız?’ diye soruyorlar. O yüzden biz hangi imzayı atmışsak buna sahip çıkarız, nereye de imza koymamışsak bunu açıklarız. Kuzey Irak'ta olan kamu veya özel sektör temsilcilerinin özel hukuk hükümlerine tabi olmaları haliyle birçok sözleşme yapabilirler. Şu ana kadar 19 ayrı ülkenin 39 ayrı firmayla yaptığı gibi. 4 yıldan beri orada sözleşme yapılıyor. Özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşmeler yapılırken niçin gensoru verilmiyor da Türkiye yaptığında veriliyor. Bunu aşırı yadırgadım. Biz, kimin hakkını ve hukukunu savunmaya çalışıyoruz."
"TÜRKİYE OLMAYINCA AKDENİZ’DE ÇIKARILAN GAZLAR FİZİLİTESİNİ YİTİRİYOR”
Yıldız, İsrail’in Akdeniz’de çıkardığı doğalgazı sevk etmek için Türkiye’den beklentilerinin olduğu ve bunların karşılanıp karşılanmayacağı ile ilgili bir soru üzerine şöyle konuştu:
"Siyasi olayların ayırt edilmesi gerek, özrün gerekçesi enerji sektörü değildi. İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ile beraber, durum değerlendirmesi yapacağız. Bakacağız herkes taahhüdü göreceğiz. Ondan sonra doğalgaz taşınabilir mi? Yoksa, Türkiye’den mi geçer, başka yerden mi geçer bakacağız. Ama fizibiliteler şunu söylüyor; Türkiye’nin olmaması durumunda o projeler fizibilitesini kaybediyor. Bunun bizler de farkındayız. Kaldı ki Güney Kıbrıs’ın kazandığı değer herkes için geçerlidir. Projeler o zaman makul hale gelir. Biz, herhangi bir petrol projelerine kayıtsız kalacağımızı düşünmüyoruz.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz