2017 yılının ilk Milli Güvenlik Kurulu sonrasında yapılan açıklamada "Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu asimetrik saldırılara karşı, yurt içinde ve yurtdışında gereken her türlü tedbirin alınması konusundaki kararlılığımız teyit edilmiştir” denildi.
2017 yılının ilk MGK'sı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı. 8 saat süren toplantı sonrasında yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Toplantıda; 1. Türkiye'nin millî güvenliğine yönelik terör tehdidi ile güvenlik risklerine karşı, hukuk çerçevesinde alınan tedbirler kapsamlı şekilde görüşülmüştür. FETÖ/PDY, PKK ve DEAŞ terör örgütleri ile mücadele başta olmak üzere, 2016 yılı içinde meydana gelen terör eylemleri hususunda yıllık güvenlik değerlendirmesi yapılmıştır. İstanbul, Kayseri ve İzmir'deki menfur terör eylemleri, Rus Büyükelçisi'ni hedef alan suikast ve İstanbul'da yılbaşı gecesi yapılan hain saldırı, adli ve idari soruşturmalar göz önünde bulundurularak her yönüyle ele alınmış ve saldırılar şiddetle kınanmıştır. Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu asimetrik saldırılara karşı, yurt içinde ve yurt dışında gereken her türlü tedbirin alınması konusundaki kararlılığımız teyit edilmiştir. Bölücü terör örgütü ve uzantısı olan örgütler tarafından yapılan hain saldırılar, Türkiye'nin uluslararası kamuoyuna açıkladığı tezlerinin doğruluğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.”
Terör örgütleriyle mücadeledeki haklılığın uluslararası düzeyde daha etkin şekilde anlatılması gerektiği vurgulandığı açıklamada "Dinî, mezhebî, etnik kavram ve hassasiyetleri istismar eden terör örgütleri ve onları destekleyen odaklarla, ayrım gözetilmeksizin mücadeleye azim ve kararlılıkla devam edileceği ifade edilmiştir.
2. Terör örgütlerinin muhatap olarak kabul edilip, bu örgütlere çeşitli usullerle silah yardımında bulunulmasının, terörün güçlenmesine ve yayılmasına zemin hazırladığı belirtilmiştir.
3. Suriye ve Irak'taki son gelişmeler ayrıntılı şekilde değerlendirilmiş; bu ülkelerden kaynaklanan terör tehditlerinin, ülkemizin ve bölgenin güvenlik ve istikrarına etkileri üzerinde durulmuştur.
4. Suriye'de gerçekleştirilen ateşkesin korunması ve güçlendirilmesi ile Astana toplantısı ayrıntılı şekilde ele alınarak, Türkiye'nin siyasi geçiş sürecinin başlatılmasına yönelik çabalarını ve insani sorumluluklarını yerine getirmeye devam edeceği kaydedilmiştir.
5. Kıbrıs meselesine çözüm bulunması için Cenevre'de yapılan görüşmeler kapsamlı şekilde ele alınmış, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve menfaatlerinin korunması hususunda atılacak adımlar değerlendirilmiştir.
6. Myanmar'da Arakanlı Müslümanların durumu ele alınmış ve insani yardımların artırılarak devam etmesinin gerekliliği vurgulanmıştır.”