Yılmaz: Başkasına güvenerek ordusunu donatan ülkelerin varacağı nokta yok

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, başka ülkelere güvenerek savunma sanayi yapan, ona güvenen, ordusunu donatan...

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, başka ülkelere güvenerek savunma sanayi yapan, ona güvenen, ordusunu donatan ülkelerin varabileceği bir nokta olmadığını söyledi.
İsmet Yılmaz, Sivas’a yapılacak olan TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi fakültelerinin kuruluş protokolü imza ve vergi rekortmenleri ile 40. yılını doldurmuş TSO üyeleri için ödül törenine katıldı.
Törende savunma sanayinde gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Yılmaz, Türkiye’nin dünyada ve bölgedeki rolünün etkin bir şekilde devam edebilmesi için birlik ve bütünlüğünün sürdürülebilmesi ve her türlü tehdide karşı konulabilmesi için güçlü bir milli savunmaya sahip olunması gerektiğini kaydetti.
Savunma sanayinin bir ülkenin güvenliğinin ve bağımsızlığının olmazsa olmazı olduğunu vurgulayan Yılmaz şöyle devam etti: "Eğer güçlü ordunuz yoksa ve sizin bu güçlü ordunuzu kendi silahlarınızla savunma sanayiyle güçlendiremiyorsanız bunlar silahları size hep ihtiyacınız olmadığı zamanlarda veriyorlar. Kıbrıs’ta ihtiyacımız oldu ambargo koydular. Bir ara biliyorsunuz Güneydoğu’da sıkıntı vardı. 'Güneydoğu’da kullanamazsınız' dediler. İhtiyacınız olmadığı zamanlarda koyuyorlar. Ne zaman ihtiyacınız olsa koymazlar. Türkiye Kıbrıs Barış Harekâtı’ndaki engelleri de biliyor. Fakat o engel Türkiye’de yeni bir atılım yeni bir açılım yapılmasına neden oldu. Bu dönemde bir açılım oldu daha sonra 1985 yılında Savunma Sanayi Müsteşarlığı kuruldu. Ama şunu söyleyebilirim ki Mehmetçiğin en önemli savunma silahı savaşta da en gerekli silah olan piyade tüfeğini bile üretemiyorduk."

Reklam
Reklam

"BARIŞIN TEMİNATI İÇİN GÜÇLÜ BİR ORDUYA İHTİYACIMIZ VAR"
"Biz orduyu niye istiyoruz, barışı temin etmek için istiyoruz savaş için değil." diyen Yılmaz, "Özgürlükleri temin etmek, hak ve hukuku korumak için orduya ihtiyacımız var. Mehmetçiğin kullandığı piyade tüfeğini dahi biz yapamıyorduk. Yabancının lisansı altında üretirken ilk defa kendi milli piyade tüfeğimizi ürettik ve önümüzdeki yıldan itibaren de hem Mehmetçiğe hem polislerimize bu silahı vereceğiz.” diye konuştu.
Bugüne kadar atılan adımlarla sadece ülkeye katkıda bulunulmadığını yurt dışında da birçok ülke tarafından savunma sanayindeki sektörle alakalı yapılanların anlatıldığını kaydeden Yılmaz, o ülkelerin ‘Bunu sizin ordunuz kullanıyor mu sizin ordunuz güçlü ordu bu yeterli bir referanstır’ dediğini hatırlatarak, bu referansın savunma sanayi ürünlerinin yurt dışına sokabilmek için önemli olduğunu vurguladı.

"SAVUNMA SANAYİMİZ HER GEÇEN GÜN GELİŞİYOR"
Savunma sanayini güçlendirmek için bu dönemde yapılanları anlatan Yılmaz, “Bunlardan bazıları Altay milli tankı. Ön tasarımı tamamlandı. Bütün alt sistemleriyle birlikte ilk defa modern tank üretimi planlanmaktadır. İlk protipler önümüzdeki yıldan itibaren üretilerek kapsamlı testlere tabi tutulacak. Yine savaş gemisi üretiyoruz. Her şeyiyle sıfırdan itibaren tüm tasarımları bize ait olarak gemiyi tamamladık. Bu ay içinde deniz kuvvetlerine teslim edeceğiz. Deniz kuvvetlerinin ihtiyacı olan gemiler artık özel sektör tersaneleri tarafından da üretilmekte. Gemilerimizi üretenler özel sektörler. Hatta öyle ki bizim özel tersanelerimiz Mısır’a Pakistan’a bölge ülkelerine botlar satıyor. Yine 24 saat havada kalabilecek mevcut Heron uçaklarının niteliklerinden çok daha üstün olan insansız hava uçağımız var. Tamamladık. 1,5 ton ağırlığındaki aracımızın test uçuşlarına başlandı. İnsansız hava aracı üretebilen ABD ve İsrail’den sonra üçüncü ülkeyiz. 2012 yılının ortasında da TSK’nın güvenlik güçlerinin hizmetine sunacağız. Milli kategoride ürettiğimiz insansız hava araçlarını ise ürettiğimiz gibi yurt dışına da sattık, TSK’ya da teslim ettik onlar da kullanmakta. Dolayısıyla bu şeylerin devre dışı kalmasından dolayı güvenlik güçlerimizin herhangi bir eksik kalma gibi durum söz konusu değil. Atak helikopterler var. Yine abiyonik silah sistemleri görev bilgisayarı tamamen ülkemizde tamamlandı. İlk helikopterin test uçuşu da başladı." şeklinde bilgi verdi.

Reklam
Reklam

"SAVUNMA SANAYİNDE YERLİ KATKI ORANI YÜZDE 50, HEDEFİMİZ YÜZDE 100'E ULAŞMAK"
Anlattığı çalışmaların sonunda savunma sanayi sektörünün yerli katkı oranının yüzde 50’nin üzerine çıktığını vurgulayan Yılmaz, amaçlarının yüzde 100’ü yakalamak olduğuna işaret etti.
Yüzde 100 yerli üretim hedefine ulaşmak için yapacakları masrafın, ihtiyaç olan malzemelerin dışarıdan alınmasından daha pahalı olması halinde dışarıdan satın alma yoluna gideceklerini ifade eden Milli Savunma Bakanı, "Şu anda yüzde 50’den fazla yerli üretimimiz var. Amacımız rekabet edebilir şekilde üretim yapacağız. Bu gelişmeler bize gösteriyor ki ülkemiz sanayisine araştırmacısına mühendisine güvenimiz karşılıksız değildir. Türkiye teknoloji savaşını kazanma ehliyetine sahiptir. Tüm kara ve deniz araçları insansız hava araçlarının üretimi ülkemizde sağlanacaktır. Savaş uçağı geliştirmesi her şeyiyle 100'de 100 olan Türkiye’ye ait olan bir savaş uçağını da üreteceğiz.” şeklinde konuştu.
Bakan Yılmaz, bölgesinde her zaman istikrar unsuru olan Türkiye’nin bugün sorumluluklarının daha fazla arttığını ve dünya ülkelerinin bölgesel sorunlara çözüm arayışların da birinci derecede beklentilerinin Türkiye’ye yöneldiğini sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz