Yılmaz, Muş'taki temasları kapsamında Öğretmenevi'nde düzenlenen programın ardından Muş Gençlik Merkezi'ni ziyaret etti.
Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, 1 Kasım'da yapılacak seçimin önemine değinerek, "Sizlerin desteğiyle AK Parti inşallah 1 Kasım akşamı zaferini kutlayacaktır. 1 Kasım'da neyi oylayacağız biliyor musunuz? AK Parti tek başına iktidara devam etsin mi? Etmesin mi? Özeti bu. Yeniden o koalisyon yapılarını mı görelim. Yoksa tek başına güçlü, istikrarlı yönetim devam mı etsin? Aslında bunu belirleyeceğiz. Başka bir şey değil" dedi.
7 Haziran seçimlerinin ardından koalisyon için samimi çalıştıklarını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
"CHP'yle oturduk müzakereler yaptık ama belirli konularda anlaşamadık. Dolayısıyla iktidar, ortak bir hükümet kuramadık. MHP ile görüştük Sayın Bahçeli her götürdüğümüz teklifi reddetti. Birlikte koalisyon kuralım mı? Hayır. Biz azınlık hükümeti olalım siz destek olun, 'hayır'. Seçime dönük bir hükümet kuralım, 'hayır'. Her şeye 'hayır'. Bir tek şey söyledi bize. 'Gidin CHP ile koalisyon kurun' dedi. Peki HDP ne dedi. Başından itibaren zaten AK Parti'ye karşı olduğunu, başkan yaptırmayacağını söyledi. Peki ne dedi HDP. 'CHP ile hükümet kurun' dedi. MHP'de HDP de bize diyor ki 'CHP ile koalisyon hükümeti kurun'. Biz de diyoruz ki gelin destek verin AK Parti tek başına hükümetini devam ettirsin. Geçmişte bu koalisyonlardan memleketimiz ne hayır gördü. Bakın Türkiye ne zaman tek başına güçlü bir hükümet kurduysa o dönemlerde büyümüş, demokrasisi de gelişmiş ekonomisi de büyümüş."
Güven ve istikrar ortamında güçlü politikalarla Türkiye ekonomisinin kabuk değiştirdiğini dile getiren Yılmaz, "Eskiden faize giden paralar şimdi vatandaşa hizmet olarak dönüyor. Ülke iyi yönetilmezse ülkenin parası iyi yönetilmezse kaynakları yönetilmezse bu bereket olur muydu. 1 Kasım'dan sonra yolumuza güçlü bir şekilde devam edelim ki bu hizmetler bu destekler artarak devam etsin" diye konuştu.
"Kim ne derse desin AK Parti'nin ne olduğu ortada" diyen Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son 13 yılda demokratik reformların ve kalkınmanın altında AK Parti'nin imzası var. AK Parti bunları başardıysa sizlerin emeğiyle desteğiyle başardı. Bizim uluslararası gücümüz, kaynağımız yok. Bizim belirli yapılarla bağımız yok. Biz halka dayalı bir partiyiz. Halk bize güç verdiği sürece Allah'ın izniyle hizmet etmeye, demokraside, kalkınmada yeni adımlar atmaya devam edeceğiz ama halkımız bize bu desteği vermezse eksik kalırsak o zaman da mecbur kalıp bir takım partilerin kapısına gitmek zorunda kalacağız. Nasıl karar verirse de hepsine de saygı duyarız. Hiçbir zaman halk yanlış yaptı diye düşünmeyiz."