Pandemi koşullarına uygun gerçekleştirilen söyleşinin moderatörlüğünü ünlü spor spikeri Emre Tilev yaptı.
Türkiye’de tüm stadyumlara giden ender antrenörlerden biri olduğunu ifade eden Yılmaz Vural, "Bugüne dek 29 takım çalıştırdım. Benim Türkiye’de bir sürü takıma gitmemin nedeni taraftarın isteğidir. Çünkü beni bugüne getiren de onlardır. Gittiğim her takımla özdeşleştim. İnsanlarla ilişkilerimiz, dostluklarımız hala devam ediyor. Fenerbahçe yönetimi iki, Galatasaray bir kez beni takımın başına getirmeyi düşündüler. Kısmet olmadı. Bu takımlarla çalışmayı hep istedim. Çünkü Avrupa’ya bu takımlar vasıtasıyla açılırsınız. 67 yaşındayım. Hala bu hayalimden vazgeçmiş değilim" diye konuştu.
Yılmaz Vural, Türkiye’deki futbol sistemini ve kulüp başkanlarını eleştirerek, "Türkiye’de kulüp başkanları genelde onları idare edecek antrenör arıyorlar. Çünkü Türkiye’deki yöneticilik tarzı ne yazık ki sportif bir anlam taşımıyor. Popülarite onlar için çok önemli oluyor. Siyasi ve ticari anlamda düşünceleri var. Siyasi anlamda bakanlar milletvekili, belediye başkanı olmak istiyorlar. Bugün bir kulüp başkanı siyasilerle rahat ilişkiler kurup, muhabbet edebiliyorlar. 29 kulüpte çalıştım, sportif anlamda düşünen bir kulüp başkanı bana denk gelmedi. Bu durum o kadar ortada kaldı ki Türk futbolu ileri gidemiyor. Sistem yanlış gidiyor ve bu sistemle kulüpler disipline edilemiyor" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin en büyük probleminin eğitim olduğunu vurgulayan tecrübeli çalıştırıcı, "Eğitim konusu her şeyde olduğu gibi sporda da çok önemli. Biz oyuncu ve antrenör yetiştiremiyoruz. En son Karagümrük- Alanyaspor maçını izledim. Türk oyuncu yok. Benim gencim niye orda yok diye sorguluyorum ve bu duruma düşmemize sebep olanlara kafam bozuluyor. Türk gencinin bu yarışın içinde olması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Vural, Türkiye’de futbol yönetiminin yeniden organize edilmesi gerektiğini söyleyerek, "Kulüpler Birliği Vakfı lağvedilmeli. Türkiye’de şu an 167 profesyonel kulüp var. Niye siz bu kulüplerin hepsinin vakfı değilsiniz de yalnızca 18 takımın vakfı oluyorsunuz? Diğer kulüplere kendi vakfınızı siz kurun kardeşim demekle oluyor mu? Bugün Türk oyuncularının çoğunun yeri 3. liglerdir. Bu çocuklar bu altyapıdan çıkıp bu liglere geliyorlar. Sen kendi altyapını öyle bir zavallı hale getiriyorsun ki oradaki adamın forması yok, duş alacak yeri yok, maaş ödeyemiyor. Nasıl burayı bu kadar yalnız bırakıyorsunuz? Bu yüzden bütün kulüplerin sorunlarıyla ilgilenen bir tek kulüpler birliği vakfı olmalı" açıklamasını yaptı.
KAYNAK: İHA
FOTOĞRAF: İHA