Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada AKP’nin görsel ve yazılı medyayı kullanarak, Öcalan ve teröristleri şirinleştirmeye yönelik psikolojik dayatma içinde olduğunu öne sürerek “Bir taraftan Teröristleri ve terörizmi yumuşatmaya ve merhamete sığındırmaya çalışıyorlar diğer yandan Doğuda Öcalan ve DTP eliyle planlı bir ulusal kavrama dayalı, ayrılıkçı etnik bilinç geliştiriliyor. Süreç her iki cephede de Müslüman Türk Milletinin aleyhine gelişmektedir” dedi. “Herkes affetse de Müslüman Türk milliyetçilerinin tavrı net ve kesindir. Mağdurun hakkı mağdura aittir. Hiç kimse açıktan ahkâm kesmesin. Söz milletin olacak” diyen Yılmaz, Başbakan Erdoğan’a “Sayın Başbakan, o dağlarda şehit düşenlerden biri de evladınız Bilal olsaydı, yine mi demokratik açılım isteyecektiniz? Ateş düştüğü yeri yakmıştır. Devlette ciddiyet esastır. Gereği açıktır; ya yapın ya da bir yapan çıkacaktır” diye seslendi. Yılmaz, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Milletin yüreği yanmaktadır. Bir açılım istiyorsanız işte millet orada, yüreğiniz yetiyorsa gider millete sorarsınız. Kabinenin çoğunluğu DTP’nin gayri resmi Bakanlığını yapıyorlar. Danışmanlarınızın çoğu yine öyle. Parti Kurmaylarınız doğu kökenli. Ayıptır hala ne açılımının peşinde koşuyorsunuz. Bundan ötesi bir tarafı açarken diğerlerini daraltmaktır. Bu daraltma fizik kanunlarını zorlamaktadır. Atomun sıkıştırılması gibi patlamanın şiddetini artıracak bir sürece girdiniz. Asli unsur olan ve milletin kendisini var eden büyüklük, dar alanda stres yumağına çevrilmiştir. Dürüst olun ve millete bu açılım heyecanınızın 2011 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ileride olası DTP-AKP koalisyon yatırımı olmadığını beyan edin.
Bir açılım da 25 yıldır Doğuda şehit düşen ailelere ve onların babasız büyüyen evlatlarına yapın. En azından, babalarını veya eşlerini ne uğurda kaybettiklerini anlamalarına katkı verecek vatan sevgisini pekiştirecek bir iş yapın ve doğuda kamuya ait işlenebilir tarım arazilerinden bu ailelere ve çocuklarına tahsiste bulunun. Bu vatan herkesin. Sayın Başbakan, bu makul önerimi de bir açılım notu olarak, belki kafanızın bir kenarında tutar ve kabinenizde ve partinizde gayri resmi sözcü durumunda ki kurmay heyetinizle gündeminize alırsınız.”
ANKA