Yılmaz’ın Önceliği Köyler

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, yeni Büyükşehir Yasası ile önlerinde yapmaları gereken en önemli işin köy ekonomilerini canlandırmak olduğunu söyledi.AK Parti iktidarının yerelde çok iddialı olduğunu belirten Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, “AK Parti iktidarının kurucusu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde başarılı olmuş bir başbakandı. Belediyeciliği, yerel yönetimi ve kalkınmanın yerelde başlayacağını iyi biliyordu. Yerel yönetimlerin, insana dokunan hizmetlerin ancak yerelde insanlara sunulabileceğini belirten Başbakan bizi de etkiledi. Türkiye’nin nüfusunun yüzde 80’inin yaşadığı şehirlerde başarı öyküleri yazılmaya başlandı. Ayrıca kırsalda da giderek nüfus azalıyor. Kırsal kesimdeki nüfusun azalması, insanların kentlere göç edip oralarda yaşaması, bambaşka sosyolojik bir dönüşüm dalgası oluşturdu. Bu dalga şehirleri inşa etme hırsımızı kamçıladı. Bir taraftan da köylerimizin terk edilmiş, hizmet yoksunu bir hale dönüştürme tehlikesini çıkarttı. Köylerde nüfusumuzun azalmasının da büyük etkisinin olduğuna inandığım 2000’li yılları takip eden süreç içersinde İl Özel İdarelerinin köylerde gerek alt yapı gerekse kırsal kesim ekonomisi diyebileceğimiz ekonomiye yeterince katkı vermek ve kırsal kesimlerdeki başarı öyküsüne yetişmeye çalışan bir gayreti ve hizmet alt yapı başarısını bu süre içersinde yapmaktan uzak kaldık. Şehirlerde başarılı olduğumuz kadar kırsal kesimlerde başarılı olamadık” dedi.“ŞEHİRLER İNSANLARI DEĞİŞTİRİR”Köylerde bir türlü standardı ve yaşam konforunu bulamadıklarını ifade eden Başkan Yılmaz, “Bu konforu bulamayışımız kentlere olan göç dalgası ve baskısını da arttırıyor. Bir taraftan da köylerimiz hak ettiği hizmeti alamıyor. Türkiye’nin kırsalına taşıyacağımız hizmet yoldan, sudan öteye çok şeylerdir. İlk etapta akla yol ve su geliyor. Halen daha Türkiye’nin köylerinde yol ve su meselesi ile ilgili problemler tartışılıyor. 30 Mart 2014 tarihinden sonra belediyeciliğimizi artık şehir merkezlerimizde değil, mahalleleşmiş köylerini de bu sınırlar içersine alarak bu hizmetleri yapacağız. Belediyecilik yol ve sudan ibaret değildir. Belediyecilik imardır, kentsel ruhtur, kentsel estetiktir, şehir hayatının insanın sosyalleşmesine verdiği katkılardır. Birçok platformda ‘insanlar mı şehirleri değiştirir, şehirler mi insanları değiştirir’ diye tartışılır. Burada her ikisi de vardır. İnsan da şehri değiştirir, şehir de insanı değiştirir ama en baskını şehirler insanları değiştirir. Şehir hayatı insanı sosyalleştirir, davranışlarını değiştirir, insanın yemek yeme kültürünü, mutfak kültürünü, yaşama şeklini değiştirir. Bundan hareketle biz köylerimizde yapacağımız sosyal hizmetlerle köylerimizi şehirleştirdiğimiz takdirde köylerden şehirlere göç dalgasını durdururuz. Hatta şehirlerdeki oluşmuş olan, fazlalık olan, şehirde mutlu olmayan bazı göç dalgalarını önümüzdeki süreç içersinde tekrar kırsalımıza götürebiliriz” diye konuştu.“KÖY EKONOMİLERİ CANLANMALI”Köy ekonomilerinin geliştirilmesinin gerektiğinin altını çizen Başkan Yılmaz, “Köylerimizin ekonomik dinamiklerini tekrar canlandırabiliriz. Bunun için yerel yönetimlerin Bütünşehir Yasası ile bana göre önlerinde yapmaları gereken en önemli iş, köy ekonomilerini canlandırmak olmalıdır. Köylerdeki beklentileri 2 tane fazla köprü, 3 tane daha fazla asfalt yol, içme suyu kapasitesini geliştirmek veya bir köyün kanalizasyonunu yapmaktan ibaret olarak görmemeliyiz. Köydeki beklentilerin başında bana göre köy ekonomisi olduğu gibi ikinci bir kriter daha var. Güzelim köy evlerimiz, buram buram Anadolu kokan köylerimizi çok kötü betonlaştırıyoruz ve çirkinleştiriyoruz. Ahşap kokan evlerimizin yerine betonlaştırdığımız köylerde buna ‘dur’ diyebiliriz. Köylerimize şık köy evleri yapabiliriz. Otantik ata yadigari, çeyiz sandığı gibi kokan o köy evlerimizin sayılarını arttırabiliriz. Bu köy evlerini oralara belediye irtibat büroları şeklinde inşa edip, köylüye de örnek bir ev olarak önlerine koyabiliriz” şeklinde konuştu.“ŞEHİRLERDEKİ ESTETİK ÖNEMLİ”Şehirlerdeki estetiğe de çok önem verdiğini vurgulayan Başkan Yılmaz şöyle konuştu: “Estetik şehirlerimizin en önemli düzeltilmesi gereken eksik kalmış, Türkiye’ye yakışmayan bina, cephe ve görüntülerinin önümüzdeki yıllar içersinde düzeltilmesi de bu kırsal kesim ekonomisi kadar önemlidir. Şehirlerimizde özellikle ana bulvarlarda, devlet yolları kenarlarında, havaalanından şehre girerken veya önemli devlet yolu güzergahları cephelerin tümünde herkesin bana göre istediği renk ve istediği cephe kaplama özgürlüğüne insanlarımızın sahip olmaması gerekiyor. Orada bazı mecburiyetler olması gerekiyor. Orası sadece o vatandaşın kendisine ait istediği gibi kullanabileceği bir alan değildir. Belki tapusu onun cebindedir. Tabunun üzerine inşa ettiği tesisin baktığı cephede hitap ettiği yer ülkenin tüm ulusal değerlerine yöneliktir. Bugün Gürcistan Batum sınırından içeriye girdiğinizde Rusya’dan veya Gürcistan’dan giren bir turist kafilesinin karayolu kenarında gördüğü bina ve tesisler Türkiye’nin imajı ile ilgili fikir verir.”Seçimlerden sonraki önündeki 5 yılın vizyonunu belirleyen Başkan Yılmaz açıklamasını şöyle tamamladı: “Gelecek 5 yıl bu 30 büyükşehirde sadece kırsalın şehirde olan hayat konforunu sağlayan belediye hizmetlerini köylere taşımak değil, aynı zamanda çökmekte olan kırsal kesim ekonomisini de canlandırıp, belki ülkenin kişi başına düşen gelirini yükseltme yönündeki topyekun seferberliğe kırsal kesimde de katkı verebilecek potansiyelleri harekete geçirme yıllarımız olacaktır. 2014 yılını 2019 yılına taşıyan sürede köylerimizden şehirlerimize kopup gelen, şehirlerimizde hayatını ve nasibini arayan insanların hakikaten nasiplerini arama şansını kırsalda en azında şehirdeki kadar var olduğunu da sağlayabilme fırsatını süreçtir.”