Yine Avrupa, Yine Avrupa!

Evet Avrupa bir türlü durulamıyor. Bir bakıyorsunuz ekonomik riskler içeren bir çok söylenti ile düşüyorlar. Tam duruluyor derken siyasi sıkıntılar görüyoruz. Dün yine böyle oldu. Geçen hafta Fransa'nın notu düşürülecekmiş söylentisinin dalgalanması atlatılırken, bu sefer de dün iki siyasi gelişme Avrupa borsalarını sert sallamış durumda.

Hollanda'da koalisyon arasında bütçe kesintileri konusunda çıkan anlaşmazlık nedeniyle başbakan istifasını kraliçeye sunmuş durumda. Kraliçe ne yapar göreceğiz. Ama yaşanılan ekonomik kriz bir siyasiyi daha iktidarından edebilir.

Reklam
Reklam

Dün yaşanan daha da önemli bir gelişme de, Fransa'da yapılan ilk tur seçim sonuçlarıydı. İlk tur oyların % 28,63 kusurunu alan François Hollande birinci sırada çıktı. Sarkoyz ise % 27,18'lerde kaldı. 6 Mayıs tarihinde hem Yunanistan, hem de Fransa'da seçimler var. Fransa'da % 20 oy almış olan aşırı sağcı Le Pen'in oylarının kime gideceği de çok önemli olacak. Şimdiden Sarkoyz bu oylara talip olduğunu açıkladı. Ama seçmenler oylarını kime verecek göreceğiz.

Fransa'da Hollande'ın ilk sırada çıkması, seçilebileceği beklentisi ile yatırımcıları korkutmuş durumda. Çünkü Hollande özellikle bankalar ve yaşanılan ekonomik kriz için sert ve Merkoyz ikilisinden farklı söylemleri savunan populist görüşlere sahip. Bu nedenle eğer Saykoyz iktidardan inerse, Avrupa Birliği'nin ekonomik kriz tedbirleri konusunda Fransa ve Almanya arasında bir anlaşmazlık korkusu yaratıyor.

Bu hafta ABD FED'in de toplantısı var. Avrupa'da karışıklıkların artması, FED'in yeni bir paket açıklamasına neden olur mu göreceğiz. Ama şimdilik Avrupa'daki sert borsa düşüşlerine rağmen Dow aynı sertlikle düşmediği gibi, vadeli borsası da şuan için az da olsa artı başlamış durumda. Aynı şekilde Dax future de % 0.54 yükseliş görülüyor. Umarım Avrupa'nın artısı dünkü sert düşüşü telafi edecek kadar yükseliş gösterir. Yoksa eğer DAX 6.548 seviyesinden aşağı inerse, 6.450 desteğine kadar bir düşüş görülebilir. Bunu yapmasını beklemiyorum.

Reklam
Reklam

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sayesinde Avrupa'daki düşüşten korunmuş olan İMKB muhtemelen oldukça sert olan bu düşüşten olumsuz etkilenerek bir açılış yaşayabilir. Ama eğer 59.400 civarının altına inmezse, alım desteklerini görebiliriz. Yurtdışının yükseliş yaşaması, bizdeki olası düşüş riskini azaltır. Ama dışarıdaki düşüş sürerse, İMKB de buna kayıtsız kalamaz. Ben açılışta düşük başyayıp sonradan toparlanmayı yaşayacağız diye düşünüyorum.

Bedelsiz Furyası!
Netas'ın % 900 bedelsiz açıklamasından sonra, Cuma günü Brısa'nın da % 4.000 gibi oldukça yüksek bir bedelsiz açıklamış olması, benzer potansiyeli olan hisselerin bu yöndeki beklentilerini ateşlemiş durumda. Benzer kararlar gelebilir diye bu potansiye sahip hisselerin yükselişleri sürebilir.

Peki bedelsiz hisse kararları hisseleri neden yükseltir? Yıllardır bu soru sorulur. İnanın çok da mantıklı bir cevabını bulabilmiş değilim. Bence tamamen psikolojik nedenle bu yükselişler oluyor. Yurt dışında bu denli bir yükseliş görülmez. Aslında bedelsiz verildiğinde, hissenin fiyatı o oranda düşer ve dolaşımdaki hisse adeti o oranda arttığı için aslında çok da iyi bir gelişme değildir. Ama sanki bu bedelsizleri hisse fiyatı aynı kalarak veriliyormuş gibi sert alımlar görülür. Fakat öyle değildir. Hisse fiyatı bölünme ile birlikte aynı oranda düşeceğinden, eldeki adet artsada bu adetin toplam tutarı aynı kalır.

Reklam
Reklam

Kişisel görüşüm; bu yüksek bedelsizler verilmeden evvel hisseden çıkılmasını doğru bulurum. Bölünme fiyata yansıdığında, sonrasında çok kere sert düşüşler de görülebilir. Öncesindeki bu psikolojik yükselişten kararında ve kanaatkar olarak yararlanmak esas olmalıdır. Bölünme sonrasında büyük pişmanlıklar yaşanabilir.

Konu temettü olunca durum farklıdır. Yüksek temettü veren hisselerde, bu hisselerin temettü yatırımcıları temettünün büyük kısmı ile yine aynı hisseyi almayı tercih ederler. Bu nedenle de temettü hisse fiyatını sonrasında arttıran ve dolaşımdaki hisse adetini alımlarla azaltan bir etki yaratabilir. Ama bedelsizler için benzer bir açıklamasını yapmak oldukça güçtür. Belki, ödenmiş sermayelerin güçlenmesi olumlu olabilir. Ama uzun bir süre yeni yüksek ödenmiş sermayelere göre oldukça düşük kalacak bilanço kârları hisselerde olumsuz baskı yaratacaklardır.

NOT: Bu yazı 09:14'te borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır.

Aydın Eroğlu