MANİSA (İHA) - Manisalı bir grup gence Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde gözaltı sırasında işkence yapıldığı iddiasıyla 1996 yılında açılan davanın bugün görülen 43'üncü duruşmasında da beklenen karar çıkmadı. İşkence gördüğünü iddia eden gençlerden Münire Apaydın'ın mahkeme heyetine gönderdiği 3 sayfalık pişmanlık mektubu, duruşma salonunda şok etkisine neden oldu.
Sanık vekillerinin beraat taleplerini kabul etmeyen mahkeme heyeti sanıklara son kez savunma hakkı tanıdı.
22 Aralık l995 yılında evlerinden DHKP- C örgütü üyesi oldukları iddiasıyla Manisa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nce gözaltına alınan, çoğunluğu liseli öğrencilerden oluşan 14 gence, 11 gün süresince işkence yaptıkları gerekçesiyle 10 polis hakkında 1996 Mayıs'ında Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan davada son noktaya gelindi.
8. Ceza Genel Kurulu biri başkomiser olmak üzere toplam 10 polis memuru hakkında toplam bin 20 yıl hapis cezası vermiş, Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu bu cezayı onayıp uygulanması için yerel mahkemeye göndermişti.
İŞKENCE DAVASI MAHKEME BAŞKANINI BİLE YILDIRDI Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 43. duruşmaya Başkomiser Halil Emir, polis memurlarından Engin Erdoğan, Ramazan Kolak ve Musa Geçer katıldı. Öğrencilerin katılmadığı işkence davasına, yazılı ve görsel basının yanı sıra yurtdışından konuklar da ilgi gösterdi. Uluslararası Af Örgütü Gözlemcisi Dr. Barbara Neppert duruşmayı büyük bir ciddiyetle izledi.
Uzunca bir süredir Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davanın son aşamasında bitti derken, işkence uğrayan öğrencilerden Münire Apaydın' ın yazdığı pişmanlık mektubu ortalığı karıştırdı. Polis avukatları bu mektubun değerlendirilmeye alınması talebinde bulunurken, öğrenci avukatlarından Serhan Özbek ise "Mektubun altındaki imza Münire Apaydın'a aittir, fakat yazının karakterinin ise kendisiyle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır" dedi.
İşkence davasının mahkeme başkanlığını yürüten hakim Mehmet Yılmaz davanın gereğinden fazla sürüncemede kaldığına işaret ederek, "Sizlere son kez savunma hakkı tanıyorum. Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay'ın ceza istemine mahkeme olarak uymak zorundayız. Bu davanın bitmesi gerekir artık" dedi ve İşkence davasını son kez 16.10.2002' ye erteledi. Ayrıca, "Ortaya çıkan mektup davanın içeriğine etki yapamaz" diyerek mektubu delil olarak kabul etmedi.
POLİSLERE MAHKUMİYET YOLU GÖRÜNÜYOR 16 Ekim günü görülecek duruşmada Başkomiser Halil Emir 10 yıl 10 ay, Atilla Gürbüz 8 yıl 4 ay, Levent Özvez 10 yıl, Turgut Demirel 5 yıl, Engin Erdroğan 9 yıl 2 ay, Fevzi Aydoğ 9 yıl 2 ay, Musa Geçer 8 yıl 4 ay, Mehmet Emin Dal 9 yıl 2 ay ,Turgut Özcan 5 yıl 10 ay ve Ramazan Kolak 9 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılacaklar.
20 dakika süren duruşma sonrasında adliye önünde bir basın basın açıklamasında bulunan polis avukatlarından Rüçhan Ayşe Beygo ve Haluk Tartu ve polislerden Ramazan Kolak ile Başkomiser Halil Emir ve Musa Geçer, "Mahkeme mektubu dikkate almalıydı. Bizim davayı zaman aşımına götürme gibi bir niyetimiz yoktu" dediler.